JINHA

RIHA - PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle başlatılan ve Mehmet Öcalan'ın görüşme yapmasıyla son bulan açlık grevinde yer alan HDP Milletvekili Dilek Öcalan, "Öcalan özgürleşene kadar mücadele edeceğiz. Müzakereler başlayacak olduğu takdirde önceliğimiz bu olacaktır" dedi.

Darbe girişimi sonrasında sağlık ve güvenlik koşullarına yönelik kaygıların hat safhaya ulaştığı PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan sağlıklı bir haber alınması için Diyarbakır'da 50 gönüllü tarafından 5 Eylül'de süresiz dönüşümsüz açlık grevi başlatılmış ve kardeşi Mehmet Öcalan'ın İmralı Adası'na gitmesiyle talepleri yerine gelen direnişçiler, 8 gün sonra eylemlerini sonlandırmıştı.

Açlık grevine girenler arasında yer alan HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan, "Açlık grevi eylemimiz sona erdi. Fakat bu eylemlilik sürecimizin sona erdiği anlamına gelmez. Çünkü bizler Öcalan'ın özgürlüğünü savunuyoruz. Bunun için de eylemliliklerimiz devam edecek" diye konuştu.

'Tecride karşı eylemler devam edecek'

Abdullah Öcalan'ın 2011'den bu yana avukatları, 5 Nisan 2015 tarihinden bu yana İmralı Heyeti, 2 yıl boyunca da ailesi ile görüştürülmediğini hatırlatan Dilek, tecridin darbe girişiminin ardından daha ağırlaştığını söyledi. Dilek, şu an için Mehmet Öcalan aracılığıyla bir görüşme sağlansa da tecridin hala sürdüğünü vurgulayarak şöyle konuştu: "Tecrit sona ermiş değil. Kürt Halk Önderi Öcalan'ın özgürlüğü için sadece Kürdistan ve Türkiye'de değil, uluslararası çerçevede kampanyalarımız, çalışmalarımız devam edecek. Öcalan'ın özgürlüğü, barışın yolunun açılması açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle müzakereler yeniden başlasa dahi kaldığı yerden devam etmeyecektir. Aradan geçen zaman diliminde birçok şey değişti ve çözüm süreci ancak Kürt Halk Önderi özgürleştiği takdirde yeniden sağlıklı şekilde sürecektir."

'Öcalan'ın mesajı barış için umut ışığı oldu'

Abdullah Öcalan'ın tarihi mesajına da değinen Dilek, iletilen mesajın barış tesis edilmesi açısından umut ışığı olduğunu söyledi. Abdullah Öcalan'ın açıklamalarının iyi okunup değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Dilek, şöyle devam etti: "Yaşanan bütün katliamlara rağmen barıştan yana olduğunu söyledi. Sorunun 6 ayda çözülebileceğini ifade etti. Halkın kendi iradesiyle seçtiği belediye eşbaşkanları anayasaya aykırı bir şekilde Kanun Hükmünde Kararnamelerle yok sayılıyor, kayyım atamaları gerçekleşiyor. AKP 2 yıldır Kürt halkına yönelik bir 'çöktürme planı' uyguluyor. Fakat bunlar akıl karı değil. Daha ağır sonuçlar doğurmadan iktidar bu hatalardan ders alıp bir an önce geri adım atmalı. Eğer kendilerine güveniyorlarsa buyursunlar seçim yapsınlar halk AKP'nin vali yardımcılarını belediye başkanı olarak görmek istiyorsa zaten oy verir. Fakat böyle bir güçlerinin olmadığını bildikleri için hukuksuzluklara başvuruyorlar. Ama Kürt halkı ayakta belediyelerini kayyımlara teslim etmeyecek."

(rt/gc)