Sarya Gözüoğlu / JINHA

AMED - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Başkanı Yüksel Aslan Acer'in 14 gündür gözaltında tutulmasına tepki gösteren çalışma arkadaşları, kadın örgütlülüğünün ve kadın çalışmalarının hedef alındığını vurguladı.

Eşit temsiliyet ilkesiyle çalışmalar yürüten DBP'li belediyelerin tamamında kadın merkezi, çoğunda da Kadın Politikaları Daire Başkanlığı bulunuyor. DBP'li belediyelere atanan kayyımların ilk işi ise kadın çalışmalarını durdurmak oldu. İlk Kadın Politikaları Daire Başkanlığı ise Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından açıldı. Başkanlığını yapan Yüksel Aslan Acer ise, 14 gündür gözaltında tutuluyor. Yüksel'in 14 gün boyunca gerekçe dahi gösterilmeden gözaltında tutulmasına tepki gösteren çalışma arkadaşlarından Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi ve aynı zamanda Kadın Meclisi'nde de çalışmalar yürüten Serra Ocak da, "14 gündür kadın Politikaları Daire Başkanı Yüksel Aslan Acer son derece hukuksuz bir şekilde gözaltında tutuluyor" dedi.

'Sistem hedef alınmasıdır'

Yüksel'in ilk bir hafta avukatları ile görüştürülmediğini, ailesi ile görüşmesine ise hâlâ izin verilmediğini hatırlatan Serra, "Avukatları hâlâ dosya ile ilgili bilgi alamıyor. Dosyada gizlilik kararı olduğu söyleniyor. 14 gün çok uzun bir süre, neyle suçlandığını bilmeden gözaltında tutulması son derece keyfi. Bu yaklaşım kadın sistemini, Yüksel şahsında; kadın politikaları kapsamında kurulmuş olan tüm ekipleri birimleri ve kadın çalışmalarını hedef alan bir durum" diye konuştu.

Kadın Politikaları Dairesinin ilk olarak 2014 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde kurulduğunu ve devamında Kürdistan'da diğer il ve ilçe belediyelerde de işlendiğini aktaran Serra, "Sistemi ilk başlatanların hedef alınması, direkt sistemin hedef alındığı anlamına geliyor. Bugün Yüksel, yarın başka arkadaşımız olur. Bunu çalışmalara yönelik bir saldırı olarak ele almak gerekiyor" dedi.

'Eril sistem çalışmalardan hoşnut değil'

Serra, Kadın Politikaları Dairesi ve bu daire bünyesinde çalışama yürüten kurumların alandaki kadın çalışmaları, mahalle çalışmaları, kadınlarla ilgili örgütlenme, danışmanlık, psikolojik rehberlik, köy çalışmaları, eğitim çalışmaları ve sağlık alanında kadın çalışmalarının hedef alındığını dile getirdi. Sistemin kadın çalışmalarından rahatsız olduğunu vurgulayan Serra, "Buna karşı yapmamız gereken, kadın çalışmalarını ilerletmek, büyütmek, geliştirmek ve alanlardan kopmamak olmalı. Bir an evvel de bu hukuksuzluğun son bulmasını istiyoruz. Yüksel Acer'in neyle suçlandığını bilmek istiyoruz. Dosyadaki gizlik kararının kalkmasını ve ailesi ile görüştürülmesini istiyoruz. Tüm bu taleplerin yerine gelmesini ve bu hukuksuzluğa bir son verilmesini talep ediyoruz" şeklinde konuştu.

'Amaç ilk muhatapla çalışmaları gasp etmek'

Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Ayşe Çelikbilek ise, Yüksel Acer ile birlikte Büyükşehir Belediyesi Kadın Meclisi'nde çalışma yürüttüklerini ifade ederek, "Alt birimler ve ekonomi, kadına şiddetle mücadele, kadın eğitimi gibi çalışmalar yürütülüyordu. Bu çalışmalar eril zihniyeti zorlayan bir aşamada. Bu nedenle çalışmaların birinci muhatabı olarak Yüksel gözaltına alındı" dedi.

Amacın kadın çalışmalarını durdurmak ve gasp etmek olduğunun altını çizen Ayşe, "Kadına yönelik çalışmalar engellenmiştir. Biz bu gözle bakıyoruz. Yoksa Yüksel'in gözaltına alınmasını gerektirecek hiçbir neden yok. Dosyada da gizlilik kararı var. Hiçbir açıklama da yapılmıyor, ailesi dahi bilgi alamıyor. Bizler de merak içindeyiz. Bizim gördüğümüz sadece kadın çalışmalarının durdurulmasına yönelik bir girişimdir. Bu mantıkla alınmıştır" vurgusunu yaptı.

'Çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz'

Hem kadın çalışması yürüten kadınlar hem de Kadın Politikaları Dairesi'nin ulaştığı kadınların mücadele içinde olması gerektiğini sözlerine ekleyen Ayşe,"Yüksel şahsında yapılan, tüm kadınlara yönelik yapılmıştır. Kadın dayanışmasına, örgütlülüğüne ve kadın çalışmalarına yöneliktir. Biz ne olursa olun çalışmalarımızı devam ettirip Yüksel'e sahip çıkacağız. Arkadaşımızın bıraktığı çalışmayı yürütmeye devam etmemiz gerekiyor. Bu tavrı kesinlikle kabul etmiyoruz ve arkadaşımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz" diye konuştu.

(ma/sy)