JINHA

ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs'ün tutuklanmasına ilişkin gerçekleştirdiği açıklamada, "Alp Altınörs'ün tutuklanmasının aslında hukuksuzluk devletinin hangi aşamaya geldiğinin göstergesidir. Karşımızda artık bir hukuk devleti yok. Türkiye'yi iktidarın dayanağına, enstrümanına dönüştürmüş bir yargı ve hukuk mekanizması yönetiyor" dedi. Bu süreçte teslim olmayanların kazanacağını vurgulayan Figen, "Bu yalanları, hileleri, zulmü hep birlikte aşacağız" ifadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs'ün tutuklanmasına ilişkin, milletvekilleri ve MYK üyeleri ile parti Genel Merkez'inde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya HDP Hukuk Komisyonu'nda Aysel Tuğluk, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Başkanı Alican Şahin ve Ankara İl Eş Başkanı Birsen Kaya katıldı.

'Kurgulanmış bir kumpas'

İlk olarak, Alp'in müdafiliğini yapan Alişan Şahin sürece dair bilgi verdi. Alican, "Bu soruşturma kurgulamış bir kumpas. İçeriği bomboş olan bir kumpas. Bu dosya da şu ana kadar 18 tutuklama kararı alındı. İddia şu: '10 Ekim'de hayatı kaybeden Muhammed Zakir Karabulut'un cenaze törenine katıldığı ve oradan da bir ormanlık alana gidip gençlere 'terör örgütü'ne katılma yönünde propaganda yapıldığı, onların örgüte elaman sağlama yönünde eylemlerde bulunduğu.' Yalnız bu iddiayı destekleyecek, itirafçı denilen 3 kişinin beyanından başkaca en ufak bir delil yok" bilgilerini paylaştı.

'AA ihlal etti, savcı sustu!'

Alp'in tutuklandığı dosyada gizlilik kararı olduğunu hatırlatan Alican, "Anadolu Ajansı'na yapılan bir haberle gizlilik kararı ihlal edildi. Biz bunu soruşturmanın her aşamasında dile getirdik. Ama aldığımız cevap, 'Gidip şikayet edebilirsiniz, kanuni yollarınız açık, biz buna bir şey yapamayız' oldu. Hâlbuki bu dosya bizim dosyamız değil, o dosyaya, dosyanın savcısı sahip çıkmalı. Gerek idari soruşturma, gerek de suç duyurusunu savcının kendisi resen yapması gerekiyordu" diye konuştu.

'Karar baştan belliydi'

Alican, sorgu yargıçlığının da hukukla ilgisi olmadığını söyleyerek, şunları ekledi: "Kanaat açıklama yasağı vardır. Kanata göre sorgular sordu, yargılamayı o şekilde yönlendirdi. Ve kararı baştan belliydi. O şekilde Alp arkadaşımızın tutuklanmasına karar verildi."

'İktidarın enstürmanına dönüşmüş bir yargı sistemi var'

Daha sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, hiçbir süreçte karşılarında hukuki bir dava bulamadıklarını belirtti. Alp Altınörs'ün tutuklanmasının aslında hukuksuzluk devletinin hangi aşamaya getirildiğinin göstergesi olduğunu kaydeden Figen, Karşımızda artık bir hukuk devleti yok. Türkiye'yi iktidarın dayanağına, enstürmanına dönüştürmüş bir yargı ve hukuk mekanizması yönetiyor. Söz edebildiğimiz ve anladığımız tek şey HDP'ye ve demokrasi güçlerine karşı yürütülen siyasi komplo operasyonları" dedi. Bu zamana kadar sayısız kez yönetenlerin, iktidarın sahibi olanların siyasi komplo operasyonları ile iktidarını pekiştirdiklerini sandıklarını dile getiren Figen, "Alp'i tutuklayanlar bu mesnetsiz, garabet operasyonun gerekçelerini açıklamak için bin dereden su getiriyorlar" dedi.

'Utanma kelimesi bunların yalanlarını görünce utanıyor'

Alp'in gözaltına alındıktan sonra dosyaya 'gizlilik' kararının yedi gün sonra getirildiğini hatırlatan Figen,şunları kaydetti: "HDP'yi kriminalize edecekler diye böyle utanmazca yalanlar üzerinden, senaryolar düzenleyip oturup kendi kirli tezgahlarında yazıp çizip kurup karşımıza çıkarıyorlar. Hukuk, adalet bunun neresinde. Bu ülkede polis fezlekeleri önce basın organlarında servis ediliyor. Emniyet güçleri o kadar beceriksiz ki düzenledikleri saldırıların gerekçelerini yapacak kapasiteye sahip değildir. iktidarın yalan organlarında fezlekeler yazılıyor, gözaltı gerçekleştirildikten sonra emniyete servis ediliyor. Utanma kelimesi bunların yalanlarını görünce utanıyor."

'Onların kulvarında olmamayı onur biliriz'

Seyit Rıza'nın, "Biz sizin yalanlarınızla baş edemedik" sözünü hatırlatan Figen, konuşmasına şöyle devam etti: "Doğrudur, baş edemedik. Yalan ve hile konusundaki ustalıklarıyla baş edemiyor olabiliriz. Bizim içimiz götürmez zaten bu yalan ve hilelere. Biz onların kulvarında yarışamayız.O Kulvarda olmamayı da kendimiz için onur biliriz. Onların bu zulümlerine boyun eğmemeyi de çok iyi biliriz. Bu zora, zorbalığa asla boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Bizim içimizin aydınlığı, içimiz iyi niyeti onların bu karanlığını, kirini pasını demokratik mücadele alanına asla bulaştırmaz."

'Dün tarihe nasıl geçtiysek bugün de geçeceğiz'

"Bir yenilgi durumu yaratmak istiyorlar. Ama bizler yenilmeyenlerin tarafındayız. Onlar sahte zaferler karşısında eğleniyor, bayram edebiliyor olabilirler biz büyük zaferlerin, onların istedikleri büyük iktidarların peşinden giden bir siyasi anlayış değiliz. Biz yenilmenin gerçek zafer olduğunu biliyoruz" şeklinde konuşan Figen, Alp'e gözaltında uygulanan işkenceyi hatırlattı. Figen, "Biz dışarıda her yerde sizin otur kalk, sizin git gel talimatına uymuyorsak içeride de gözaltında da, hapishanede de sizin bu talimatlarınıza asla uymadık, uymayacağız. Bizler o talimatları verenler, o işkenceleri yapanlar, bu zulmü uygulayanlar Türkiye'nin bu sürecinde tarihe işkenceci, diktatör olarak geçecekler. Ama bizler her işkenceci siyaset karşısında direnenler olarak nasıl geçtiysek tarihe bu günde öyle geçeceği" diye konuştu.

'Teslim olmayanlar kazanacak'

Tarihin bu zor sürecinde mutlaka direnenlerin kazanacağını vurgulayan Figen, şunları kaydetti: "Mutlaka teslim olmayanlar kazanacak. HDP'yi ve bizleri bu tip operasyonlarla kriminalize etmeye çalışanlar hakkımızda komplolar düzenleyenler, yalan haberlerle ve propagandayla bizi kuşatmaya çalışanlar çok iyi bilsinler ki bu yalanları, hileleri, zulmü hep birlikte aşacağız. HDP, gerek Alp Altınörs nezdinde gerek bütün yönetim mekanizmaları ile her yerde bizlere dayatılan bu komplocu, darbeci siyasete karşı onları boşa çıkaran bir duruş sergileyecek. Bizim kalelerimiz sağlamdır. Bizim surlarımız sağlamdır. Alp Altınörs'te bunlardan birisidir. Sert bir kayaya çarptınız. Bundan sonraki süreçte de partimizin tüm yönetim mekanizmalarında da, partimize oy veren her bir yurttaşımız da bu darbeci siyasi iktidar karşısında demokratik, meşru direngen tavrını sürdürecek. Toplamda bu süreç içerisinde binlerce insan görevinden alındı, tutuklandı. yaşanan mağduriyetin haddi hesabı yok. Ama biz biliyoruz ki bu ülke ve halk güçlüdür. Böyle kötü bir yönetime rağmen kendimizi irademizi toparlayabilecek, bu yıkıcı iktidar karşında kendimizi yeniden üretebilecek bir enerjiye sahibiz."

(he/sy)