'Kayyımlara karşı tüm emekçileri direnişe çağırıyoruz'

13:18

JINHA

AMED - DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, kayyım atanan belediyelerin eşbaşkanlarının DBP'de halka hizmet edeceğini belirterek, işçi, emekçilere de Pazartesi gününden itibaren iş bırakarak direnme çağrısı yaptı.

DBP'li belediyelere kayyım atanmasına ilişkin DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in katılımıyla DBP Genel Merkez'inde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Demokratik Yerel Yönetimler Birliği Eşbaşkanı Emine Özmen, DBP yöneticileri katıldı. Türkiye'de kendi kendini yönetme hakkını savunan ve bunun için halka giden bir parti olduklarını dile getiren Sebahat Tuncel, tam da bu nedenle saldırıya maruz kaldıklarını, parti yöneticilerinin tutuklandığını, eş genel başkanlarının hala tutuklu olduğunu hatırlattı.

'Direnmek en iyi bildiğimiz şey'

Hakkari'de parti yöneticileri ve halkın kayyumlara karşı başlattığı açlık grevi sonrası baskın yapılarak 27 kişinin gözaltına alındığını ifade eden Sebahat, "Aralarında DBP PM üyesi Metin Kutaz ve DBP MYK üyesi Emrullah Bingöl de var. Savcılık önümüzdeki süreçte farklı sorunlar çıkmasın diye gözaltına alınmış. HDK Eşsözcüsü Ertuğrul Kürkçü ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın kayyıma yönelik konuşmaları savcılık tarafından arkadaşlarımıza soruluyor. Buradan görüyoruz ki demokratik siyasete yönelik bir baskı var. Bu savcılar eliyle DBP, HDP, HDK ve benzeri demokratik alanlara yönelik bir operasyon söz konusu. Bu hukuksuzluğa derhal son verilmesi gerekir. Kürt halkı hak ve özgürlük hakkını kullanamıyor. Şuan AKP hükümeti bizzat KHK ile özgürlükleri askıya aldı. Kürtlere karşı büyük bir baskı uygulanıyor. Bu Türkiye'nin polis devleti olduğunun en büyük kanıttır. Baskıya karşı direnmek bizim en iyi bildiğimiz şey, direnmeye devam edeceğiz" dedi.

'Özgürlükler askıya alındı'

Eğitim emekçilerinin açığa alınmasına değinen Sebahat, "Bunları savunmak hukuksuzluğa, adaletsize 'hayır' demek DBP'nin varlık nedenidir. Buna karşı söz söylemek direnmek hepimizin görevi. Adalet yoksa özgürlük yoksa demokrasi yoksa barış da yoktur. Bunar bugün Türkiye'de askıya alınış durumda" dedi.

'24 belediyeye hukuksuzca kayyım atıldı'

Kayyımların devam ettirileceğine dair açıklamaları hatırlatan Sebahat, demokrasinin rafa kaldırıldığını vurgulayarak şunları söyledi:

"24 belediyemizde halkın yüzde 50'sinden fazlası bizi seçmiş durumda. Halk iradesinden bahsedenler bize oy verenleri hiçe sayılıyor. Kürtlerin bu ülkede yaşam hakkı yok, seçilme hakkı yok, öğretmenlik yapma hakkı yok. Türkiye'yi yönetenler Kürtlere etnik bir politika uygulanmaktadır. Belediye başkanlarımızdan daha çok bir yıl boyunca müfettişler belediyede görev aldı. Tek bir açığını bulamadılar. Belediyelerin kaynaklarının halka aktardığını rapor yapıyor ama buna inanmayıp kayyım atılıyor. Kürtlerin seçme ve seçilme hakkını gasp etmek, kabul edilemez.

'Halkımızın sorunları kayyım değil eşbaşkanlar çözecek'

Bu kayyımlar halk iradesini temsil etmiyor. Darbe yapanları temsil ediyor. Değerli halkımızın seçtiğiniz belediye eşbaşkanları, seçilmişler görevinin başındadır. Belediye binalarını gasp edebilirler, ama belediye eş başkanlarımızı her gün belediyede nasıl işe başladıysa dışarıda halkımızın sorunlarını çözmeye devam edecek. Arkadaşlarımız her gün DBP binalarında görevlerin başında olacaklar. Halkımız kayyıma değil asıl seçtikleri arkadaşlarına gitsinler. Her gün halkımız buralara gelip sorunlarını anlatıp, buralarda çözüm üreteceğiz.

'İşçiler işe gitmesin'

Sorunları kayyım değil halkımızın seçtiği temsilciler çözecek. Pazartesi itibariyle işçiler, emekçiler herkesi direnişe çağırıyoruz. Pazartesi itibariyle işçilerin işe gitmemesi için çağrı yapıyoruz. Kayyıma karşı tepkinizi ortaya koyun. Sendikalara da seslenmek istiyorum. Bu hak gaspına karşı daha etkin bir duruş sergilemeleri gerekmektedir. İşçi ve emekçilerin buna karşı dur demesi demokrasi mücadelemiz açısından da olmazsa olmaz bir koşul.

'Öcalan'ın çağrısına yanıt verilmeli'

Türkiye'nin bu noktada olmasını temel nedeni Kürt sorundur. 'Kürtlere karşı düşmanlığımız yok' deseler de Sinop'ta yaşananları nasıl anlatacaklar. Bu olaylar Cumhurbaşkanından bağımsız değildir. Sayın Öcalan 'devlet hazırsa 6 ay da bu sorunu çözeriz' dedi. Şimdi sıra devlette Sayın Öcalan'ın çağrısına onların bir cevap vermesi gerekir."

(bc-şa/gc)