'10 Ekim'e soruşturma açmayanlar cenazelere gidenleri tutukluyor'
12:35
JINHA
ANKARA - HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs'ün tutuklanmasına tepki gösteren HDP Ankara İl Eş Başkanı Birsen Kaya, 10 Ekim Ankara katliamında onlarca insanın ölümüne rağmen soruşturma açılmadığını; ancak Tokat'ta 20'ye yakın kişinin cenazeye katıldığı için gözaltına alındığını, 16 kişinin de bu davadan tutuklandığını belirtti. Birsen, “Burada bir hukuk faşizmi yaşanıyor. Buradaki amaç da Alp Altınörs şahsında partiye yönelik saldırıları artırarak devam ettirmektir" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) MYK üyesi ve Genişlemeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs, 9 Eylül'de gece baskınıyla gözaltına alındı. Bu gece aniden mahkemeye çıkartılan Alp, sabaha karşı tutuklandı. Alp’in tutuklanma gerekçesi ise, 10 Ekim 2015’te Ankara’da IŞİD tarafından gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitiren Tokat İl Saymanı Zakir Karabulut’un cenazesine katılması.
HDP Ankara İl Başkanı Birsen Kaya ise, duruma tepki gösterdi. Aynı zamanda Alp Altınörs'ün eşi olan Birsen, Alp'in tesadüf olarak seçilmediğini belirterek, Alp şahsında HDP'ye dönük bir saldırı olduğunu kaydetti.
'Alp Altınörs'ün seçilmesi tesadüf değil'
Alp’in tesadüf olarak seçilmediğini dile getiren HDP Ankara İl Eş Başkanı Birsen Kaya, "Alp Altınörs şahsında bu dava ile birlikte bir saldırı planı gerçekleştiriliyor" dedi. Gerekçe diye gösterilenin, IŞİD'in yaptığı Ankara katliamında yaşamını yitiren Tokat İl Saymanı Zakir Karabulut'un cenazesine gitmek olduğunu kaydetti.
Alp’in Genel Başkan Yardımcısı olarak partiden doğru görevlendirilerek cenazeye katıldığını hatırlatan Birsen, "IŞİD devlet tarafından da terör örgütü olarak nitelendiriyor ama nasıl oluyorsa o katliamı yapanlara soruşturma dahi açılmıyor. Katliamda hayatını kaybeden parti yöneticimizin cenazesine katılmak Genel Başkan Yardımcımız için suç olarak görülüyor" diye konuştu.
'Hukuk faşizmi yaşanıyor'
"Ankara katliamında onlarca insanımızın ölmüş olmasına rağmen soruşturma açılmamıştır ama Tokat'ta 20'ye yakın insan cenazeye katıldığı için gözaltına alındı, 16 kişi de bu davadan tutuklandı" şeklinde konuşan Birsen, şöyle devam etti:
"Burada bir hukuk faşizmi yaşanıyor. Bu faşizmin hukuk alanına yansımalarıdır. Buradaki amaç da Alp Altınörs şahsında partiye yönelik saldırıları artırarak devam ettirmektir."
'Böylesi bir tahammülsüzlük görülmemiş'
Zakir Karabulut'un aynı zamanda Tokat'ta üniversite öğrencisi olduğunu hatırlatan Birsen, cenazeye katılan okul arkadaşlarının da tutuklandığını bildirerek, "Böylesi bir tahammülsüzlük görülmemiş bir şey. Cenazeye katılmak insani bir şey. Bu görevleri yerine getirmek bile suç olarak görülüyor. Tabii bu cenazenin kim olduğu, ölümlerde bile devletin bir ayrımcılık uyguladığının göstergesi" dedi.
'Yargılamadan ziyade peşin hüküm verildi'
Aslında başından itibaren bu dava ile hazırlanmış her şeyin kurgulandığını savunan Birsen, figüranların da belirlendiği bir senaryonun hazırlandığını kaydetti. Alp Altınörs gözaltına alındığında avukatlarla Tokat'a gittiklerini söyleyen Birsen, "Biz buraya geldiğimizde hem hukuk kuvvetlerinin hem de savıcıların, hakimlerin yaklaşımlarının çok yanlı olduğunu, aslında bir yargılamadan ziyade peşin hükmün verildiğini, yargıyı kendilerinin oluşturduğunu, avukatları da dahil etmeden sonucu da kendilerinin hazırladığını gördük" ifadelerini kullandı.
'Saldırıların giderek artacağı görülüyor'
Hukuk ilkelerinin uygulanmaz halde tamamen askıya alındığını kaydeden Birsen, karar verici mercilerin iktidara biat eden bir hukuk yaklaşımı olduğunu söyledi. Alp Altınörs'ün alınışı ile beraber belediyelere kayyım atanması ve beraberinde vekillerin tutuklanacağına yönelik söylemlerin bu sürecin devamı olduğunu ifade eden Birsen, "Bu da giderek bu saldırıların artacağı anlamına geliyor" dedi.
'Bizi mücadelemizden yıldıramazlar'
Savcıların emriyle kolluk kuvvetlerinin avukatları adliyeye sokmadığını dile getiren Birsen şöyle devam etti:
"Kolluk kuvvetleriyle bizim orada bilgi almamız engelliyordu. O esnada şahsıma dönük darp yaşandı ve gözaltına alındım. Biz bu ülkenin üçüncü büyük partisiyiz. Milyonlarca bize oyunu, gönlünü vermiş insanlar var. Ne bir yöneticimizle, ne bir insanımızla bizi gözaltına alarak mücadelemizden yıldıramazlar. Halkımızı da kendi bulundukları tüm alanlarda partisine sahip çıkmalarını, demokratik tepkilerini ortaya koymalarını davet ediyoruz. Bu topraklara barışı tez elden getirmek için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz. Çünkü bu ülkenin kardeşliğe, huzura ihtiyacı var. Tüm bunların teminatı HDP'dir. Bu herkes için gereklidir. Bu amaçla mücadelemizden vazgeçmeden yürümeye devam edeceğiz.”
(he/sy)