HDP’den çağrı: Birlikte mücadele edelim, ortaklaşalım
13:30
JINHA
ANKARA - HDP, 8 Eylül 2016 tarihinde Ankara’da yapılan ve ülke ile bölgedeki siyasal gelişmelerin değerlendirildiği MYK toplantısının sonuç bildirisini açıkladı. Halk iradesini tanımayarak KHK’ler ile örülen “yeni rejime” karşı her alanda demokratik mücadeleyi sürdüreceklerini kaydeden HDP MYK, tüm demokrasi, emek ve barış güçlerini bu mücadelede yan yana gelmeye ve ortaklaşmaya çağırdı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 8 Eylül 2016 tarihinde Ankara’da yapılan ve ülke ile bölgedeki siyasal gelişmelerin değerlendirildiği Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının sonuç bildirisini açıkladı.
“İktidar, darbe girişimini fırsat bilerek attığı bu vahim adımlardan bir an önce vazgeçmelidir. Türkiye’nin acilen demokratikleşmeye, evrensel hukuk ve demokrasi ilkelerine uyumlu hale gelmeye ihtiyacı vardır” diyen HDP MYK, Anayasa’ya, yasalara ve Türkiye’nin imzalamış olduğu demokratik uluslararası sözleşmelere aykırı ve halk iradesini tanımayarak Kanun Hükmünde Kararnamelerle örülen “yeni rejime” karşı her alanda demokratik mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.
PKK Lideri Abdullah Öcalan için başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevine giren siyasetçilerin talebinin bir an önce olumlu cevaplanması gerektiğini belirten HDP, Kürt kentlerinde seçilmiş yöneticilere kayyım atanmasının ve halk iradesinin hukuksuzca çiğnenmesinin kendileri için yok hükmünde olduğunu da vurguladı.
Tüm demokrasi, emek ve barış güçlerini; demokrat bütün yurttaşları bu mücadelede yan yana gelmeye ve ortaklaşmaya çağıran HDP MYK’nın sonuç bildirisinde şunlar kaydedildi:
‘KHK’ler, AİHS ile BM Sözleşmelerine aykırıdır’
"* 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra ilan edilen Olağanüstü Hal rejimiyle, Türkiye’de denge-denetleme sistemi adım adım lağvedilmekte, kuvvetler ayrılığı işlevsiz kılınmaktadır. Kanun Hükmünde Kararnameler ile Meclis ve halk iradesi yok sayılmaktadır. Çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK), evrensel hukuka ve temel insan haklarına, Türkiye’nin imzalamış olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri’nin amir hükümlerine ve diğer uluslararası demokratik anlaşmalara aykırıdır.
* Bu kapsamda hiçbir hukuka dayanmadan KHK’ler yoluyla yapılan ve büyük insani mağduriyetler yaratan kamudan ihraçlar kesinlikle kabul edilemez. ‘Barış İçin Akademisyenler’ ile başlayan ve son olarak 11 binden fazla eğitim emekçisine yönelen ‘cadı avı’ ve tasfiyeler bölücü ve ayrımcı bir anlayışla yapılmaktadır. Bu konuda ulusal ve uluslararası hukuki ve demokratik adımların atılmasına ve konunun takip edilmesine yönelik her türlü dayanışma bizler tarafından gösterilecektir.
‘Halk iradesini tanımayan düzenleme yok hükmündedir’
* Parlamentoda partiler arasında yapılmış olan uzlaşmaya rağmen siyasi ahlaktan uzak ve parlamenter zemini yok sayan bir tutumla AKP iktidarı ve Erdoğan tarafından KHK ile getirilen ‘belediyelere kayyum’ düzenlemesi Anayasa’nın birçok maddesine ve Türkiye’nin imzalamış olduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na da aykırıdır. Seçilmiş yerel yöneticileri ve kurulları işlevsiz kılmayı hedefleyen, halk iradesini tanımayan bu hukuksuz düzenleme bizler için yok hükmündedir. Bu düzenleme ile esas itibariyle Kürt kentlerinde yüzde 65-95 arasındaki oy oranlarıyla seçilmiş belediyeler, yerel yönetimler hedeflenmektedir. Belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin keyfi kararlarla görevlerinden alınmaları, Kürt kentlerinde mevcut sorunların derinleşmesine, Kürt sorununun iyice çözümsüz hale gelmesine yol açacaktır.
‘Açlık grevinin talebine olumlu yanıt verilmeli’
* 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana sağlığı ve güvenliği konularında herhangi bir inandırıcı bilgi alınamayan; 5 Nisan 2015’ten bu yana İmralı’da ağır tecrit koşullarında tutulan Sayın Abdullah Öcalan’ın durumu hakkında bilgi almak insani ve hukuki bir taleptir. Aralarında vekillerimizin ve bileşen kurumlarımızın temsilcilerinin de bulunduğu, süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başlamış olanların insani ve hukuki talebine iktidar vakit geçirmeksizin olumlu yanıt vermelidir.
‘Tek adam’ yönetimi ve yeni rejim
* KHK’lerle yapılan düzenlemeler sonucunda adım adım oluşturulan yeni rejim, seçmen iradesini yok sayan; seçilmişlere yönelik keyfi ve hukuksuz baskı, gözaltı ve tutuklamalar gerçekleştiren; çok sesliliği ve çoğulculuğu değil tekçiliği, kuvvetler ayrılığı demokratik ilkesini değil kuvvetler birliği faşizan anlayışını dayatan totaliter ve baskıcı bir rejimdir. ‘Tek adam’ yönetimi zihniyeti üzerine inşa edilen bu yeni rejim, toplumsal sorunların daha da derinleşmesine ve kutuplaşmaya yol açacaktır."
(sy)