Çağlar Demirel: Mahkemeye gitmeyeceğiz

14:34

JINHA

AMED - Hakkında 'zorla getirme kararı' verilen vekillerden Çağlar Demirel, "Hazırlanan iddianamelere ilişkin ifade vermeyeceğiz. Tek yapacağımız siyasi savunma olacaktır, bunun dışında biz mahkemeye gitmeyeceğiz ve bu mahkemelerdeki yargılamayı yok hükmünde sayıyoruz" dedi.

KCK Ana Davası'nda yargılanan ve dosyaları daha sonra ayrılan HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, HDP milletvekilleri Dilan Dirayet Taşdemir, Besime Konca, Selma Irmak, Osman Baydemir, Ahmet Yıldırım, Alican Önlü ve Nadir Yıldırım hakkında mahkeme tarafından zorla getirilme kararı verildi. Kararı değerlendiren Çağlar Demirel süreci anlatarak, "2009 KCK operasyonlarıyla birlikte siyasi soykırım operasyonları sürdürüldü. Birçok arkadaşımız 5 yıl tutuklu kalırken ben 3'üncü yılda tahliye oldum. Bu dava devam ederken 8 milletvekili olarak dosyamız ayrıldığı için dokunulmazlıklarımız kaldırıldı ve fezlekelerimiz getirildi. 8 milletvekili olarak bizlere dönük başlatılan mahkemelere katılmadık" dedi.

'KCK ana davası hakim ve savcıları darbeci olarak tutuklandı'

Dokunulmazlıklarının siyasi olarak kaldırılmasından kaynaklı mahkemeye gitmeyeceklerine dair parti olarak açıklamalar yaptıklarını söyleyen Çağlar, dün itibariyle mahkeme gerçekleştirildiğini ve zorla getirilme kararı alındığını dile getirdi. "Biz bu mahkemenin aslında işlevini yitirdiğini belirtiyor ve yok hükmünde sayıyoruz" diye konuşan Çağlar, 2009 dönemi operasyonları kapsamında hazırlanan iddianamelerin tamamen asılsız olduğunu söyledi. 2009'daki iddianamelerin tamamen polisler tarafından hazırlandığını, o süreçteki polis ve hakimlerin tümünün "FETÖ operasyonları" kapsamında tutuklandığını belirten Çağlar, "Yargılanma sürecimizin hukuki bir dayanağı yoktur. Bu nedenle şu anda davamız yok hükmündedir ve biz bunu böyle değerlendiriyoruz. KCK ana davasının derhal düşmesi ve tutuklu bulunan arkadaşlarımızın ise derhal tahliye edilmesi gerekiyor" dedi.

'İfade vermeye gitmeyeceğiz'

2009 sürecinin AKP ve cemaatin birlikte Kürt siyasi hareketine yönelik başlatmış olduğu bir operasyon süreci olduğunu söyleyen Çağlar, "Bizi yargılayanlar tutukluyken halkın iradesi olarak biz nasıl oluyor da yargılanıyor ve zorla mahkemeye götürülmek isteniyoruz" diye sordu. Yaşananların ve yapılanların hukuk dışı olduğunu ifade eden Çağlar, mahkemelere ifade vermeye gitmeyeceklerini vurguladı.

Yaptıkları hiçbir şeyin suç teşkil etmediğini söyleyen Çağlar, "Siyasetçiler olarak yapmış olduğumuz her şey düşünce ve ifade özgürlüğü temelindedir. Zorla götürülme kararı tamamen siyasi bir karardır. AKP hükümeti cemaatin geçmişte yaptığını şimdi kendisi devam ettiriyor. Bizim yargılanmamıza dair Adalet Bakanlığı yerel mahkemelere talimat veriyor. Hakim ve savcılar Adalet Bakanı'nın memuru gibi çalışıyor" diye konuştu.

'Hazırlanan iddianamelere göre ifade vermeyeceğiz'


Zorla götürülmeleri durumunda iddianamelere göre ifade vermeyeceklerini, siyasi savunma yapacaklarını ifade eden Çağlar, "Tek yapacağımız siyasi savunma olacaktır. Bunun dışında biz mahkemeye gitmeyeceğiz ve bu mahkemelerdeki yargılamayı yok hükmünde sayıyoruz. Bu dosyaların tümünün düşmesi gerekiyor" dedi.

'Gündemimiz Öcalan'dır'

Açlık grevinin ardından böylesi bir kararın alınmasını manidar bulduklarını ifade eden Çağlar, "Şuanda bizim için önemli olan Sayın Öcalan'ın sağlık ve güvenlik sorunudur. Devlet avukatlarıyla ve ailesiyle görüşmeyi engelleyerek hukuk dışı bir uygulama yapıyor. Bunların hepsi siyasi iktidarın kendisince verdiği bir karadır ve biz bu kararları tanımıyoruz. Tek talebimiz bir an önce Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, görüşmelerin sağlanması ve darbe gecesi adada ne yaşandığına dair doğrudan temasla kendisinden bu bilgiyi alıp topluma ulaştırmaktır" diye belirtti.

(ekip/gc)