'Türkiye Rojava'daki demokrasi modelinden korkuyor'

09:41

Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED - Antep katliamı ve ardından gelen Cerablus işgalini değerlendiren HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, "Açıkça görünüyor ki bütün bu girişimler başta Rojava'da Kürt halkını yenilgiye uğratmayı amaçlıyordu. Rojava'daki Kürt halkının duruşu, mücadelesi ve sistemi bütün Ortadoğu'ya örnektir ve devlet de bundan korkuyor" dedi.

Türkiye'nin "kırmızı çizgimiz" diyerek Kürt halkının Rojava'da kendi özyönetimini kurmasına karşı tahammülsüzlüğü sonucunda bu kez de Cerablus'a işgal operasyonu başlatıldı. Türkiye'nin "DAİŞ'i temizliyoruz" adı altında başlattığı işgali değerlendirenler bunun aslında PYD, YPG ve Kürtlere karşı yapıldığını söylerken, sınırdan yaşananları izleyenler de yoğun bir saldırının olmadığını hatta DAİŞ'le anlaşılarak bölgeden çıkarıldığını söylüyor. Antep katliamının da Cerablus'a giriş konusunda bir araç olarak kullanıldığı yorumları yapılıyor.

HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, Antep'te hayata geçirilen katliamın insanlık dışı olduğunu dile getirdi. Katliamların hiçbirinden hesap sorulmadığını ifade eden Feleknas, Ankara katliamı iddianamesinde Antep katliamlarının ipuçları verilirken, Türkiye istihbaratının neden katliamın önüne geçmediğini sordu.

'Çöktürme politikasını Kürt halkı direnişiyle boşa çıkarmıştır'

Cumhurbaşkanının katliamın hemen ardından "Katliamı 12-13 yaşlarında bir çocuk yaptı" söyleminin tesadüf olmadığını vurgulayan Feleknas, katliamın üzerinde çok durulmadığını ve devlet içerisinde ayrılıkların çok net görüldüğünü kaydetti. Yaşanan katliamın PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için nöbet eylemlerinin gerçekleştiği noktaya yakın bir alanda gerçekleştiğine dikkat çeken Feleknas, "Neden katliam Kürtlerin mahallesinde ve bir düğünde yapıldı. MHP'li ve AKP'li vekiller patlama sonrası yaptıkları konuşmalarında sanki orada sloganlar atılmış, eylem yapılmış gibi bir politika yürütmeyi amaçladılar. Çözmek için baştan bir sorgulamaya gidilseydi bu kadar insan yaşamını yitirmezdi. Öyle görünüyor ki bu uzun süreli bir konsept karşımızda duruyor. Biz Kürtlere dönük her türlü çöktürme planı devreye sokulsa da Kürt halkı direnişiyle bu politikaları boşa çıkarmıştır" dedi.

'Türkiye Ortadoğu'nun demokrasiye evirilmesinden korkuyor'

DAİŞ çetelerinin yenilgi karşısında sınırlardan Türkiye'ye çok rahat bir şekilde geçtiğini kaydeden Feleknas, Kobanê sürecinde Türkiye'nin DAİŞ çetelerine destek verdiğini ve hastanelerinde tedavi ettiğini söyledi. Türkiye hükümetinin Suriye politikasını değerlendiren Feleknas, "Kobanê düştü düşecek" diyenlerin asıl hedeflerinin yaptıkları açıklamalarla açığa çıktığını belirtti. Feleknas, "Açıkça görünüyor ki bütün bu girişimler başta Rojava'da Kürt halkını yenilgiye uğratmayı amaçlıyordu. Bana göre Türkiye bugün de Kürtlerin Rojava'daki siyasetinin önüne geçmek ve bitirmek istemektedir. Rojava'daki Kürt halkının duruşu, mücadelesi ve sistemi bütün Ortadoğu'ya örnektir ve devlet de bundan korkuyor. Kürt güçlerinin öncülüğünde Ortadoğu'nun demokrasiye evrilmesinden korkuyorlar ve bunun önüne geçmek istiyorlar" diye belirtti.

'Rojava'daki dönüşümün Türkiye'de yaşanılmasından korkuluyor'

Rojava'da yaşanacak değişimin Türkiye'yi de etkilemesinden korkulduğuna vurgu yapan Feleknas, Kürdistan'da yapılan katliamların ve siyasi soykırımların asıl nedeninin yaşanılan demokrasi korkusu olduğunu söyledi. KCK tarafından 'silahsızlanma' çağrısının ardından Ankara'da yaşanan patlamanın tesadüf olmadığının altını çizen Feleknas, KCK tarafından açıklanan barış deklarasyonun ardından Antep patlamasının yaşanmasının aynı zihniyetin ürünü olduğunu aktardı. Feleknas, "Bunlar tesadüf değil. Ne zaman özgürlük hareketi çözüm için deklarasyon yayınlasa devlet tarafından böyle bir cevap geliyor. Herkes çok iyi bilisin ki Kürt sorunu ancak barışla çözülebilir. KCK deklarasyonu tarihidir ve önemlidir. Herkesin de buna cevap olması gerekmektedir. KCK, Türkiye'de istenildiği takdirde sorunların bir ay içerisinde çözülebileceğini ifade etti. Barışın mimarı da İmralı'da bulunan Kürt halk önderidir. Abdullah Öcalan üzerinde de ağır bir tecrit söz konusu. Bunu da biran önce kaldırılması gerekiyor. Bu sorunun çözülmesi için de herkesin bu konuda duyarlı olması gerekmektedir" diye konuştu.

(sg/gc)