HDP Eş Genel Başkanları: Saldırı siyasi iktidarın sorumluluğunda
17:53
JINHA
DÎLOK - Antep'te yaşanan katliam ardından katledilen yurttaşların cenaze törenine katılan Figen Yüksekdağ burada konuşma gerçekleştirerek, Türkiye'de örgütlenen nefretin siyasi iktidarın sorumluluğunda olduğunun altını çizdi. Taziyede konuşan Selahattin Demirtaş ise "Suruç katliamı hala neden aydınlanmadı" diye sorarak bomba patlatanlardan hesap sorulmazsa siyasi sorumluluğun hükümette kalacağını kaydetti.
Antep'te dün yaşanan katliam sonrasından katledilen yurttaşların defnedildiği Yeşilkent mezarlığına giden HDP Eş Genel başkanı Figen Yüksekdağ burada konuşma gerçekleştirdi. Antep'te yaşanan saldırının bütün insanlık sınırlarını ezip geçen karanlık güçler tarafından gerçekleştirildiğini belirten Figen, "IŞİD tarafından gerçekleştirildiği bizim tarafımızdan da kesin olarak görülüyor. Bütün öfkemizle bu saldırıyı kınıyoruz. Bütün Türkiye halklarını bu alçakça saldırıya karşı birleşerek insanlık barikatı olmaya davet ediyoruz. Türkiye toplumu böyle saldırıları hak etmiyor" diye konuştu.
'Bu nefretin örgütlenmesi siyasi iktidarın sorumluluğudur'
Ölenlerin yarıya yakınının çocuk olduğunun altını çizen Figen, "Bölgede Kürde türküsünü söylemek, düğününü yapmak çok görülüyor. Bu saldırı nefretin hangi boyutlara geldiğini gösteriyor. Türkiye'de nefret örgütleniyor ve yönlendiriyor. Bu nefretin örgütlenmesinde siyasi iktidarın sorumluluğunu görmezden gelemeyiz. Bu saldırının IŞİD tarafından gerçekleştirilmiş olması son zamanlardaki hiçbir uyarılarımızın dikkate alınmadığının göstergesi" dedi.
'Kaç IŞİD üyesinin gözaltından serbest bırakıldığı açılanmalı'
Antep saldırısının 10 Ekim katliamında iddianamelere yansıdığını hatırlatan Figen, "Siyasi iktidarın geliştirdiği güvenlikçi politikalar sivil siyaset yapanlara karşı işletiliyor. Ama IŞİD gibi bir kanlı terör örgütüne karşı önleyici güvenlik tedbirleri geliştirilmiyor. Şimdiye dek kaç IŞİD üyesinin gözaltından serbest bırakıldığı açılanmalıdır. Makul şüphe uyarısı neden IŞİD için uygulanmıyor. Bu kanlı saldırıları gerçekleştirme gücü ve olanağını nereden buluyorlar" diye sordu.
'Katledilen her bir yurttaşın Türkiye halklarının yarasıdır'
Figen, katledilen her bir yurttaşın Türkiye halklarının yarası olduğunu ifade ederek, katliamın saldırıları önlemeyen siyasi iktidarın ayıbıdır olduğunu sözlerine ekledi. Gücü ve olanağı elinde bulundurulan siyasi iktidarın bu saldırıları engellemesi gerektiğini belirten Figen, hükümetin gerekli caydırıcı adımları atmadığına vurgu yaptı. "Dünden beri kaybettiğimiz 50 canımıza mı yanalım iktidarın basın ve ayaklı borazanlarına mı öfkelenelim" diye soran Figen, her katliamda ölenlerin ayrıştırıldığını ifade etti.
'Acılı ama başı dik bir halk var'
Katliamı görmezden gelen yanlı basın kuruluşlarına da tepkisini dile getiren Figen, "Yapılan yayınlar Türkiye yaygın medya ve basın tarihinin yüz karasıdır. Kimse sanmasın yarın bunlar hatırlanmayacak. Yalanlar, kirli propaganda ile gerçeği katledenleri unutmayacağız" dedi. Dünden bu yana Antep'te provokasyon hazırlığı yapanların tarih önünde hesap vereceğini söyleyen Figen, "Antep bir provokasyon kenti yapılmak isteniyor. Dün Adli Tıp önünde ailelere ırkçı bir saldırı gerçekleşti. Bu nasıl bir nefrettir! Böyle bir nefreti duyanın insanlığı tükenir. Bizler bu nefret karşısında halklarımızın çözüm iradesi için dimdik durmaya devam edeceğiz" dedi. Figen son olarak, "Burada acılı ama başı dik bir halk var. Bu acılarla bizi yıkamayacaklar. Kimse heveslenmesin" diye konuştu.
'Bize değil Türkiye toplumlarına dönük saldırıdır'
Cenaze töreninin ardından HDP heyeti ve beraberindeki yurttaşlar, Merkez Şahinbey ilçesi Beybahçe Sosyal Tesislerinde kurulan taziyeye geçti. Cenaze törenine yetişemeyen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş taziyeye gelerek burada konuşma gerçekleştirdi. Selahattin, Diyarbakır, Suruç ve Ankara'da gerçekleşen katliamların hesabının sorulmadığı ve yargılamalar olmadığı için bugün Antep'te bir katliam gerçekleştiğini belirterek, "Yaşananlardan ders çıkarmazsak bunu yapmaya devam edecekler. Yaşananları durdurabilecek adil ve yaşam üzerine kurulacak bir barıştır. Ancak bu mesajı verirsek kaybettiklerimizin yitirdiklerimizin anısına saygı duymuş oluruz. Acıları yarıştırmayalım. Milletin milletten üstünlüğü yoktur. Öldürülenlerin çoğu Kürttür bizim partimize sempati duyanlardır. Ama bu sadece bize değil bizim şahsımızda bütün Türkiye toplumlarına dönük bir saldırıdır" diye konuştu.
'Barış istediğimizde savaşı kızgınlaştırmak istediler'
Başbakan Binali Yıldırım'a çağrıda bulunan Selahattin, "Daha önce defalarca kez uyardık. Yıllardır on yıllardır barış istediğimiz anda savaşı kızıştırmak istediler. Bunlara engel olmadınız. İzin verdiniz. Devlet işkence yapmaz dediniz bakın bunu yaptı. Emniyetiz istihbaratın ordunun içindekiler yaptı. Eğer bu yaşananların arkasında değilsen açığa alacaksın.
Nasıl ki darbe girişimi sonrasında aldın bunda da alacaksın" dedi.
'Suruç neden aydınlatılmadı'
"Suruç katliamı neden aydınlanmadı hala" diye soran Selahattin, "Diyarbakır'da bomba patlatanların hesabını sormazsan siyasi sorumluluk sizde kalır. Başbakan demokratik yapıdan yanaysa bunları yapması lazım aydınlatması lazım" dedi.
'Her şeye rağmen barış mesajı veriyoruz'
Yargılamalar ve açığa almaların tek taraflı devam etmesi durumunda tekrardan darbe girişimlerinin olacağının altını çizen Selahattin, "Eğer bunları yapmazsan meclisini bombalarlar. Sessiz kalırsanız darbe girişimi yaparlar. Ya hesap sorun ya da öldürmeye devam etsinler" dedi. Selahattin, hükümete de çağrıda bulunarak, "Beraber mücadele edelim. Bu Türkiye'nin bütün toprakları hepimizin. Bu yaşananlar size dert olsun. İnşallah daha büyük acılar görmeyiz. Kürt halkı büyük bir ruh bozukluğuna dönüştü. Biz el ele verip diyalogla çözüm yoluna bırakalım. Sen ötekileştirirsen yarayı açık bırakırsan olmaz. HDP'nin tavrı budur acıların birlikte sarılmasıdır. Biz her şeye rağmen buradan barış mesajı veriyoruz" diye kaydetti.
(dk)