JINHA

ANKARA - Torba tasarının Meclis Genel Kurulu'ndan geçmesine tepki gösteren HDP'li Meral Danış Beştaş, böylece tüm hukuksuzlukların resmi bir şekilde yapılacağını vurguladı. Demokrasi dışı 'tek adamlık' sisteminin adım adım örüldüğünü ifade eden Meral, karar verdikleri takdirde belediyeye el koyabileceklerini ve bu durumun da yerel yönetimlere bir darbe olduğunu kaydetti.

Torba tasarı Genel Kurul'da kabul edildi. Böylece belediyelerin taşınmazlarına el konulacak ve Kürt kentlerinde yıkımdan sonra inşa sürecinde yerel yönetimler saf dışı bırakılarak tüm yetkiler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na verilirken doğaya her türlü müdahale edilebilecek. Duruma tepki gösteren HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş da, tasarıyla mücadele ettiklerini ancak oy çoğunluyla kabul ettiğini ifade etti.

'Tek adamlık sistemi adım adım örülüyor'

Torba tasarısını, 'ucube' olarak değerlendiren Meral, AKP döneminde hayatın her alanında olması gereken hakları ve özgürlükleri devre dışı bırakan yasaların toplanıp garabet halinde meclis gündemine getirildiğini belirtti. İktidar partisinin kendi ihtiyaçlarına göre egemenlik alanlarını genişlettiğini söyleyen Meral, “Demokrasi dışı, tek adamlığa götürmek istedikleri sistemi böyle adım adım dönüştürüyorlar" dedi.

'Ana muhalefet görevini yerine getirdik'

Son torba yasada HDP olarak bir hafta boyunca mücadele yürüttüklerini kaydeden Meral, "Sabahlara kadar meclis çalıştı. Biz de grup olarak orda sözümüzü de, düşüncelerimizi de en etkili şekilde ifade ettik" şeklinde konuştu. Torba yasanın istedikleri gibi çıkmadığını söyleyen Meral, iktidar partisinin çoğunluğu oluşturduğundan bu gücü kullandığını ifade etti. "Biz HDP olarak ana muhalefet rolümüzü yerine getirdiğimize inanıyoruz" diyen Meral, 52,53 ve 54. maddelerin geri çekildiğini ancak tüm çabalara rağmen 23, 50 ve 75. maddelerin geçtiğini kaydetti.

'Yerel yönetime bir darbedir'

23. maddeyle belediyelerin mal varlığının tümüyle iktidarın emrine verileceğini söyleyen Meral, aynı zamanda İçişleri ve Bakanlık tarafından güvenlik sebebiyle de mal varlıklarına el konulabileceğini belirtti. Güvenlik gerekçesinin de çok geniş bir tanım olduğunu ifade eden Meral, "İstedikleri gibi hareket edecekler. Yani karar verdikten sonra belediyeye el koymak kendi takdirlerine kalacak" dedi. Bunun yerel yönetimlere yönelik bir darbe olduğunu belirten Meral, "Bu iktidarın Bakanlığın zaten olanakları var. İstedikleri mal varlığını dilediği gibi kullanabiliyorlar bununla aynı zamanda belediyelerin hizmetini önlemek amacıyla çıkartılan bir yasa kabul edilemez bir durum" ifadelerini kullandı.

'Talan ve yıkımı resmi şekilde yapacaklar'

Torba tasarıdan geçirilen 50. maddenin de sokağa çıkma yasağı ilan edilen bölgeler; Nusaybin, Cizre, Sur, Yüksekova, Silvan'da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na imar yapma, el koyma, dizayn etme yetkisi vereceğini belirten Meral, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığının fiilen yaptığı bir şey var şu anda. Yakılıp yıkılıyor, el konuluyor, dozerlerle dümdüz ediliyor zaten. Şimdi bunu resmi şekilde yapacaklar. Gene çok ciddi karşı olduğumuz muhalefet yürüttüğümüz maddelerden biriydi bu madde, fakat geçti torba kanundan" dedi.

'İktidarla beraber yürüyen bir CHP var'

75. maddeyle de doğa ve çevre hakkını ortadan kaldırılacağına dikkat çeken Meral, her türlü yapılaşmaya izin verileceğini ve çevreye yapılan müdahalenin ciddi boyutlara ulaşacağını vurguladı. Bu maddeyle doğanın talana, vurguna, yok edilmeye açık hale getirileceğini söyleyen Meral, şöyle devam etti:

"Yasa Cumhurbaşkanı tarafından onaylanırsa Resmi Gazete'de yayınlanacak. Bunun iptali için de maalesef bizim 110 imzamız yok. Karşımızda muhalefet yapmayan, her konuda iktidarla birlikte yürüyen bir CHP var. CHP'nin tutumunu ve bundan sonra bu maddelere karşı dava açıp açmayacağını hep birlikte göreceğiz."

(he/sy)