Çağlar Demirel: OHAL ilk olarak İmralı'da devreye konuldu

09:08

Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED - HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, OHAL'in ilk yaptırımlarının darbecilere uygulanması gerektiği beklenirken, OHAL'in ilk olarak İmralı'da devreye girdiğini belirterek, "AKP ve Erdoğan'ın, İmralı Adası'nın kapılarını açmamasının en önemli nedenlerinden biriside Sayın Öcalan'ın barış mesajından korkmalarıdır" dedi.

Kürdistan bölgesinde yaşanan savaş politikalarının gün geçtikçe tırmandırılmasına ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde hayata geçirilen ağırlaştırılmış tecrit koşullarını HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel değerlendirdi. Çağlar, 1 yılı aşkındır Türkiye'de sivil bir darbe söz konusu olduğuna değinerek, "Başta Kürt halkı olmak üzere tüm demokrasi isteyenlere karşı bir soykırım projesi hayata geçiriliyor. 2016 yılı ile birlikte devletin ve AKP hükümetinin Kürt halkı başta olmak üzere demokrasiden yana olan halklara ilişkin bir zulüm, faşizan yaklaşım söz konusudur" dedi.

'Direniş karşısında çökertme planı çöktü'

2016 yılını 7 Haziran öncesi ve sonrası olarak değerlendirdiklerini belirten Çağlar, Kürdistan'da yaşanan savaşın 2014 yılı MGK kararıyla AKP hükümeti tarafından başlatıldığını söyledi. Çökertme planı adı altında Kürtlere dönük bir proje hazırlandığına dikkat çeken Çağlar, Kürt halkının verdiği direniş karşısında çöktürme planının çöktüğünü kaydetti. Kürdistan'da katliamlara imza atanların 15 Temmuz gecesi TBMM'yi bombaladığını hatırlatan Çağlar, düne kadar AKP tarafından kahraman edilenlerin bugün darbeci ilan edilmesinin çok iyi çözümlenmesi gerektiğini söyledi. Çağlar, "Bizler yapılan darbeyi demokrasi ve özgürlük istemlerine karşı yapılmış olarak değerlendiriyoruz. Bunu hem sivil darbede hem de askeri darbede aynı tarzda görmek gerekiyor" diye kaydetti.

'8 Haziran'dan itibaren OHAL durumu yaşanıyor'

"Bu darbe erkek şiddetidir" diye konuşan Çağlar, 15 Temmuz tarihinin yine erkek siyasetinin merkezi olarak darbelerin örneğini yaşadığını aktardı. Ankara'nın darbeyi yaşamasının önüne geçilebileceğinin altını çizen Çağlar, darbelerin gelenek haline dönmesinin bir zorunluluk olmadığını kaydetti. Erk zihniyetin darbelerin ve savaşın dışında başka yol bilmediğini dile getiren Çağlar, 8 Haziran gününden itibaren bir OHAL rejiminin yaşandığını aktardı. Çağlar, "Biz karşısındaydık. Cizre'de Sur'da Nusaybin'de tankların tam karşısında savaş uçaklarının tam altında büyük bir özgürlük mücadelesi ve kardeşlik mücadelesi yürüttük. Savaşa boyun eğmedik ve Kürt halkı bir yıl boyunca hiçbir darbeye boyun eğmedi. Zoru darbeyi gördüğünde kaçmaz bizde darbecilere taraf olmak olmaz. Silahı şiddeti siyasetin merkezine kim koyarsa koysun karşısında olduk" dedi.

'Barış için Sayın Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması gerekiyor'

Çağlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın durumuna ilişkin Adalet Bakanı'yla görüşmeler yaptıklarını ve bu endişenin ortadan kalkması için bir an önce Abdullah Öcalan'dan net bir haber alınması gerektiğini aktardıklarını söyledi. Çağlar, "Bir sorun yok" deyip geçiştirmenin soruna çözüm olmadığını vurgulayarak, en kısa zamanda Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması gerektiğini kaydetti. Çağlar, "AKP ve Erdoğan, İmralı Adası'nın kapılarının açmamasının en önemli nedenlerinden biri de Sayın Öcalan'ın barış mesajından korkmalarıdır. OHAL'in ilk yaptırımlarının darbecilere uygulanması beklenirken, OHAL ilk İmralı'da devreye girdi. Ve dışarıyla bağlantısını tamamen kestiler. Tecrit sadece Sayın Öcalan'a değil, onun şahsında tüm Kürt halkına uygulanıyor. Bunu hiçbir zaman kabul etmedik, etmeyeceğiz de. AKP bu politikalarla hiçbir sonuç elde etmeyecek. Buna izin vermeyeceğiz" dedi.

'Sayın Öcalan'ın özgürlüğü gerçekleşmezse savaş tırmanır'

Çağlar, KJA'nın başlattığı "Önderliğime, Toprağa, Özgürlüğe Sahip Çıkıyorum" kampanyasının çok önemli olduğunu ve bunu büyüterek sürdüreceklerini söyledi. Çağlar, "Kadınlar olarak Sayın Öcalan için alanlarda olacağız. Kürdistan'ın dört bir yanında alanlarda eylemsellik içindeyiz. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü için, görüşme yapılması için 'Özgürlük nöbetlerini' tutuyoruz. Mitingler, halk toplantıları, halk buluşmaları, yürüyüşler, seminerler, panellerimiz olacak. Bu tecridi kabul etmediğimizi ve bu tecridin her yönüyle halkımızla konuşacağız. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü gerçekleşmezse eğer daha fazla savaş yaşanır. Bir bütün olarak halkı işgal eden anlayıştan vazgeçilmelidir ve buna karşı mücadelemizi büyüteceğiz" diye belirtti.

(dk)