Gültan Kışanak: Bu yasa Deli Dumrul yasasıdır - YENİLENDİ
12:23
JINHA
AMED - DBP'li belediyelere kayyum atamasına ilişkin oluşturulan torba yasasına dönük açıklamalarda bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, bu yasanın tamamen "Deli Dumrul" yasası olduğunu dile getirerek, "İstediğimi yaparım yasasıdır. Yerel demokrasiyi tasfiye ederim yasadır" dedi. Sebahat Tuncel'de hükümeti uyararak yasa tasarısının oluşması halinde Türkiye'nin kaosa sürükleneceğini belirtti.
Belediyelere Kayyum Yasasına ilişkin, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Gültan Kışanak, Fırat Anlı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın katılımıyla Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması düzenlendi. Belediye Eşbaşkanları, belediye meclis ve il genel meclis üyeleriyle birlikte çok sayıda yurttaşında destek verdiği açıklamada ilk olarak konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, torba yasanın içinde demokrasiyi tasfiye eden maddelerin olduğunu dile getirdi.
'Yerel demokrasiye saldırı'
Gültan, hükümete uyarılarda bulunarak, "Bir Meclise gelecek olan yasa garabettir. Şimdi bu torbanın içine her şeyi koyuyorlar. Eksik olan demokrasinin ötesinde bir de çok sayıda maddeler gizlenmiş. Halkın oylarıyla seçilerek iş başına gelen belediyeleri ortadan kaldırmak istiyor. Bir suç işlenince hakkında işlem yapmak durumu değildir. Zaten bunu yapıyorsunuz. Şu ana kadar birçok belediye eşbaşkanı, meclis üyesini görevden aldı. Bu yasayla tümden belediye eşbaşkanı, belediyeyi tasfiye etmek istiyor. Atanacak memurlar isterse meclis toplanacak. Bu direk belediye el koymadır. Yerel demokrasiye saldırıdır" dedi.
Anayasa'da seçme ve seçilme hakkını hatırlatan Gültan, "Amed, Gever, Şırnak, Nusaybin'inde bu hakkı var. Ve bu hakkını kullandılar. Sizin atacağınız kişinin hiçbir değeri yoktur. Mahalli idarede de seçilmiş organlarla yürütülür. Bu maddeyi de ortadan kaldırıyor. Anayasa da millet egemenlik halkındır deniliyor. Amed, Hakkari, Mardin'i bunlardan sayılmıyorsa çıksınlar söylesinler" diye konuştu.
'Bu yasa deli dumrul yasasıdır'
Kamu alanlarına ilişkin de Sur, Hevsel Bahçeleri konusunda tüm yerel imkanları ortadan kaldıran bir yasa değişikliğiyle karşı karşıya olduklarını dile getiren Gültan, restorasyon ve daha birçok şey elinden alındığı söyledi. Bu yasanın tamamen "Deli Dumrul" yasası olduğunu dile getiren Gültan, "İstediğimi yaparım yasasıdır. Yerel demokrasiyi tasfiye ederim yasadır. Derhal geri çekilmelidir. Sonuçları çok ağır olacak. Yerel demokrasiyi tavsiye etmek darbeden çok ektisi olur. Sözde darbeye karşı duyuruyor. Kürt halkı yok. Kürt halkı yok sayıyoruz. Diyorsanız kargalar bile bu söylediklerinize güler. Görevi halktan aldık ancak onlara bırakırız" dedi.
Sebahat: Bu yasa bizim için yok hükmündedir
Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise yasayı "Yerel yönetimlerin sorunlarını çözme yerine nasıl el koyabiliriz yasası" olarak tanımlayarak, "Bu yasa çıksa da çıkmasa da bizim için yok hükmündedir. Bu yasayı var sayamayız. Bu yasaya karşı durmak özgürlükler açısından da olmazsa olmazdır. Bütün dünyada çatışmalar yaşanmıştır. Bunun yolu çözüm ve diyalogdur. Demokrattık yöntemlerin devreye girmesi gerekir. Böylesi bir durum olmadığı zaman çatışma olur. Devlet zorla Kürt sorunu çözeceğini sanıyorsa yanılıyor. Bu sadece krizi derinleştirir. Bu yasa sadece belediye başkanlarını görevden almak değil halkın idaresi gasp etmek, yerel demokrasiyi bitirme yasasıdır. Bütün kazanımların gasp edildiği yasadır. Çöktürme Planının bir parçası olarak görmek gerekir bu yasayı. Bir yandan Kürt halkı üzerinden siyasi soykırım yapıldığı bir süreçtir" şeklinde konuştu.
'Bütün belediyelere dönük saldırıdır'
DBP olarak hem hükümeti hem de ana muhalefet partisine uyarıda bulunan Sebahat, "AKP meclis tatile girmeden bunu meclisten geçirmek istiyor. CHP de tavır almaş lazım. Bugün Kürdistan'daki belediyelere el konuluyor diye bir şey yapmayanlar yarın sıra onlara geldiğinde yanlarında kimseyi bulamayacaklar. Aynı yağmur altın ıslandıkları dedikleri bugün nasıl olduğunu görmek gerekir. Yarın tüm belediyeler bu yasa reva görülebilir. Her an biri içişleri bakanı görevden alıp yerine bir memurunu atayabilir. Herkesi terörist gören bir yasadan bahsediyoruz. Böylesi bir dönemde çıkarılan yasa belediyelere dönük saldırı bütün belediyelere saldırıdır" dedi.
'Yasa ancak ülkeyi kaosa sürükler'
Sebahat konuşmasına şöyle devam etti: "AKP'ye çağırımızdır; çöktürme planıyla Kürt sorunu çözemezsiniz. Bu ancak ülkeyi kaosa sürürler. Darbe mekaniğini ortadan kaldırmak istiyorsa. Demokratik cumhuriyeti inşa etmelidir. AKP Türkiye'yi giderek krizi derinleştiriyor. Bu yol yol değil. Müzakereyi esas alan bir yolu doğru buluyoruz. Amed'te bir kez daha uyarıyoruz. Bu yasanın geri çekilmesini istiyoruz. Bu politika krizi derinleştirecek bir durumdu. Bugün Kürde yarın başkasına."
'Hakikati ciddiye alsaydınız bunlar olmazdı'
Açıklamada kayyum atamalarına ilişkin değerlendirmeler yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahatin Demirtaş, "Bizim beklentimiz bu yasanın Meclis Genel Kurulu'ndan geri dönmesi, ama biliyoruz ki karşımızda vicdanını, siyasi ahlakını yitirmiş bir iktidar var. Yaptığımız her uyarı, ülkenin selameti için yerinde ve makul öneriler olmasına rağmen sırf HDP'den, DBP'den, muhalefetten geldi diye kulaklarını tıkayan bir iktidar var. Eğer sözümüzü dinleseydiniz her gece Hz. Muhammet'i rüyasında gördüğünü söyleyen bir salya sümüğün peşinden gitmezdiniz. O dönem paralel yapının KCK adı altında tüm seçilmişleri içeri atarken 'Bir gün sizi de içeri atarlar' diye uyarmıştık. Ama o zaman hükümet ne diyordu, 'Paralel devlet KCK'dir' diyordu. Gün geçti, devran döndü, kimin ne olduğu açığa çıktı. Hakikat, doğru kim tarafından söylenirse söylensin ciddiye alsaydınız bunlar olmazdı" ifadelerine yer verdi.
'Erken yerel seçim yapalım'
Selahattin, bir kez daha tarihi doğrulara değindiklerini belirterek, "Halkın iradesini gasp etmeniz fiilen mümkün değil. Parmak sayınız yetse bile siz o kayyumu çalıştıramayacaksınız. Belediye çalışanlarına, sendikalara, barolara, sivil toplum örgütlerine çağrı yapıyoruz. Halkın, sizin seçtiğini belediyeyi tanımayıp memur atayan kayyumu tanımayın. Halk onları çalıştırmayacaktır. Kendi başına atanmış bir diktatörü çalıştırmayacaktır. Siz belediyelerin çalışmadığını mı düşünüyorsunuz, o zaman gelin kayyum atamak istediğiniz her yerde erken yerel seçim yapalım. Belediyelerin halk tarafından tepki gördüğünü söylediğiniz yerlerde seçimi tekrarlayalım. Sandıkla gelen sandıkla gitsin" diye konuştu.
'Şeyhi uçuran sen kayyum atanan biz'
Terör örgütüne yardım yataklık etmekten biri yargılanacaksa ilk önce Erdoğan'ın yargılanması gerektiğini vurgulayan Selahattin, "Kanunlar sana işlemiyor, ancak 'Allah affetsin' diyorsun. Bu dünyada hesap vermeyecek misin? Sıradan bir memuru cemaate bulaştı diye görevden alıyorsun, sen hükümet olarak 12 yıl boyunca devletin tüm imkanlarını seferber etmişsin, şeyhi uçuran sizsiniz, belediyesine kayyum atanacak olan biziz. Böyle bir adalet var mı? CHP ne der bilmiyoruz ama biz yok sayacağız. Kayyum hiç bir belediyeyi çalıştıramayacak. Nereden biliyoruz. Seçilmişleri gözaltına almak için harekete geçen tank ve uçakların karşısında direnilmesinden biliyoruz. Gayri meşru bir şekilde seçilmişlere yönelenlere karşı direnmek nasıl meşru ise sizin darbenize karşı direnmek de meşrudur" diye belirtti.
'Yenileceksin'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a atıfta bulunan Selahatin, "Erdoğan sanıyor ki bizim davamız yıllardır ittifak yaptığı fırıldak Gülen cemaati gibidir. Kusura bakmayın biz sizin gibi değiliz. 40 bin kişi gözaltına alındı, biri de çıkıp 'Ben gülenciyim' diyemedi. Bizden 10 bin kişi cezaevine atıldı hiçbiri de 'Ben bu davanın içinde değilim' demedi. Bize kötülük yapanlara karşı kurbanlık koyun gibi duracak halimiz yok. Biz güçlüyüz, bu anlayışa karşı direneceğiz. AKP, Meclis'e girdiğimiz 2007 yılından bu yana bizi bitirmeye çalışıyor, ama başaramadı, başaramayacak. Sen yenileceksin, çünkü haklılığın yok, geçerliliğin yok" dedi.
Konuşmaların ardından Sebahat, Selahattin milletvekilleri ve belediye eşbaşkanları toplantı için belediye binasına geçti.
(ekip/dk)