Sebahat Tuncel: Türkiye'nin geleceği İmralı'da tutuluyor
12:03
JINHA
AMED - DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Diyarbakır'da gazetecilerle bir araya geldi. Bağımsız bir heyetin İmralı'ya gitmesi gerektiğini belirten Sebahat, "Bağımsız bir heyet İmralı'ya gitmeli. Belki de basın çalışanlarının oraya gitmesi ve Sayın Öcalan'ın kendini ifade etmesi gerekir. Darbeyle mücadele edecekseniz darbeye giden yolda yaşanan sorunları çözmeniz gerekir. İmralı'da neler olduğunu anlayıncaya kadar mücadelemiz devam edecek. Bu sorun Türkiye'nin sorunudur. Türkiye'nin geleciği İmralı'da esirdir" dedi.
DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmak ve gazetecilerle buluşmak amacıyla kahvaltılı basın toplantısı düzenledi. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen toplantıda konuşma yapan Sebahat, Şengal katliamın yıldönümünü hatırlattı. Katliamı kınayan Sebahat, "Êzidî halkı tarihi boyunca birçok katliamla yüz yüze kalmıştır. 5 bin kadın DAİŞ tarafından esir alındı. Bunu asla unutmayacağız" dedi. Ortadoğu'da DAİŞ çetelerinin Türklere, Kürtlere, Êzidîlere yönelik hala tehdit olduğunu ifade eden Sebahat, DAİŞ çetelerinin Ortadoğu'dan biran önce çıkarılması gerektiğini belirtti.
'Kadın mücadelesini taçlandıracağız'
Kadınlar olarak sokaklarda DAİŞ zihniyetine karşı mücadele ettiklerini vurgulayan Sebahat, verdikleri mücadele kapsamında barış mücadelesini savunduklarını aktardı. Şengal katliamında yaşanan vahşete tüm dünyanın tanıklık ettiğine değinen Sebahat, Êzidî kadınlarının başkaldırılarıyla başlatmış olduğu direnişin tüm dünya kamuoyunda görüldüğünü söyledi. Sebahat, "Şengal'de yaşanan vahşetin ardından kadınlar tek yürek olarak DAİŞ barbarlarına karşı savaştı. Onların başlattığı direnişin öncülüğünü tüm kadınlar kendi çerçevesinde ele aldı ve direnişte yer aldı. DAİŞ zihniyetine ve tüm erk zihniyetlere karşı direnişi taçlandıracağız" diye belirtti.
'Baskı politikalarını özgür basın çalışanlarıyla yaşadık'
Devletin yönelimleri ve DBP'ye dönük saldırıların hiçbir zaman değişmediğini kaydeden Sebahat, yaşanan savaş sürecinde 4 yöneticilerinin katledildiğini belirtti. DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in hala tutuklu olduğunu hatırlatan Sebahat, Hurşit Külter'den ise 70 gündür haber alamadıklarını söyledi. Gözaltılarda insanlık dışı uygulamaların yaşandığının altını çizen Sebahat, "Üyelerimiz katledildi, panzerler arkasına bağlanıp sokak ortasında gezdirildi. Burada yaşadığımız baskı politikalarını basın çalışanlarıyla beraber yaşadık. Sur, Cizre, Silopi, Gever ve Nusaybin'de haber yaptığı için birçok özgür basın çalışanı gözaltına alınıp tutuklandı. Bu durumun Türkiye'de görünür olmaması ciddi bir sorundur. Öyle olunca sanki bir sorun yokmuş gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor" diye kaydetti.
'AKP Kürt karşıtlığı politikaları nedeniyle yalnız kalmıştır'
Kürt halkı olarak darbelere yakından tanıklık ettiklerini ifade eden Sebahat, AKP hükümetinin yaşanan darbeyi karşı bir darbeye dönüştürdüğünü belirtti. 15 Temmuz gecesi yaşanan darbenin ardından AKP hükümetinin kendi rejimini oluşturduğunu aktaran Sebahat, AİHS'in ve birçok insan hakkının ihlal edilerek askıya alındığını söyledi. AKP'nin OHAL uygulamalarıyla parlamentoyu devre dışı bıraktığının altını çizen Sebahat, "OHAL'le meclis devre dışı bırakılıyor ve ülkeyi KHK'yle yönetiyorlar. DBP olarak anti demokratik uygulamaların karşısında olduğumuzu ve bu politikaların Türkiye'yi felakete götüreceğini söylüyoruz. Türkiye'de ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyor. Türkiye yürüttüğü Kürt karşıtı politikasıyla da dünyada yalnız kalmıştır. Cumhurbaşkanı ekonomik sorun yok dese de bunun öyle olmadığını çok iyi biliyoruz. Önümüzdeki günlerde yansımalarını daha net bir şekilde göreceğiz" diye konuştu.
'Türkiye'nin geleceği İmralı'da esir tutuluyor'
AKP hükümetinin ilk darbeyi İmralı'da gerçekleştirdiğine vurgu yapan Sebahat, "Erdoğan'ın masayı dağıtması darbe dinamiğinin devreye girdiği süreçtir. 5 Nisan'dan bu yana Sayın Öcalan'dan haber alınamıyor. İmralı'da ne oldu bilmiyoruz. Oradaki komutanın da tutuklandığını biliyoruz. Ailesi ve avukatlarının görüşmesine izin verilmemesi İmralı'da neler oluyor sorusunu akılardan çıkarmıyor. Bağımsız bir heyetin İmralı'ya gitmesi gerekir. Belki de basın çalışanlarının oraya gitmesi ve Sayın Öcalan'ın kendini ifade etmesi gerekir. Darbeyle mücadele edecekseniz darbeye giden yolda yaşanan sorunları çözmeniz gerekir. İmralı'da neler olduğunu anlayıncaya kadar mücadelemiz devam edecek. Bu sorun Türkiye'nin sorunudur. Türkiye'nin geleciği İmralı'da esirdir" dedi.
'Roboski aydınlatılsaydı darbe yaşanmazdı'
'Roboski katliamı tekrar gündeme geldi ve faillerinin araştırılacağı söyleniyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz' sorunun yönetilmesine karşı Sebahat, "Roboski ile ilgili bir girişim olması önemli ama yeterli değildir. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz. DBP olarak bu sürecin gizlenmemesi ve adil bir yargılanmanın olması için takipçisi olacağız. Roboski failleri zamanında ortaya çıkarılmış olsaydı 15 Temmuz darbesi yaşanmazdı. Her suçu cemaat yaptı demekle işin içinden çıkılmaz. Siyasi merciler nerede. Emri kim verdi. Roboski katliamının siyasi sorumluları da var. Suruç, Ankara katliamlarının da hesabını sormak gerekir. Kapanmış dosyanın açılmış olması yine de önemsiyoruz. AKP ilk başlarda özellikle kapatmak istedi. Devlete sızma diye bir şey yok AKP bunları isteyerek yerleştirdi" diye vurguladı.
(be-mm/gc)