İmralı Heyeti: Darbeye barikat Öcalan'a özgürlük Öcalan'a güvenliktir

12:08

JINHA

AMED - İmralı Heyeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kalkması ve bir ana önce görüşme yapılması konusunda toplantı düzenledi. Sırrı Süreyya Önder, "Darbeden bir demokrasi çıkarılacaksa, en önemli yolu Sayın Öcalan'ın bu ülkenin demokratikleşmesindeki önemi ve rolünü teslim etmek ve müzakere sürecinin koşullarını hazırlamaktır" dedi. Sırrı halkın bu süreçte en doğru şeyi yaptığını ve "Öcalan'a özgürlük" kampanyası başlattığını belirterek, "Bütün yaşanmışlıklardan sonra söylenecek en önemli şey Sayın Öcalan'a özgürlük, Öcalan'a güvenlik, darbelere barikattır. Bundan daha etkili bir önlem, barikat Türkiye'de keşfedilmiş değildir" dedi.

İmralı Heyeti üyeleri Pervin Buldan, Ceylan Bağrıyanık, Sırrı Süreyya Önder, İdris Baluken ve Hatip Dicle Diyarbakır'da DTK binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda heyet adına konuşmayı Sırrı Süreyya Önder yaptı. Sırrı, "Müzakere aşamasının başladığı günden tecride kadar 2 buçuk yıl hem kamuoyunu hem insanları sürecin her aşamasında bilgilendirdik. 5 Nisan'dan sonra İmralı Heyeti olarak yürütülemez olan süreci teşhir eden bir gayretin içerisinde olduk. Bu gayrette ortaya çıkan Sayın Öcalan'ın darbe girişiminin hayata geçeceği noktasındaki uyarılarını güncellemek oldu" dedi.

Sırrı, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın tüm görüşmelerinde dikkat çektiği darbe mekaniği ile ilgili çözümlemelerinin muhatapları tarafından yeterince algılanmadığını ya da kendileri tarafından yeterince anlatılamadığını vurgulayarak, hiçbir darbenin de bugüne kadar yerini demokrasiye bırakmadığını dile getirdi. Türkiye'de daha önce yaşanan darbeleri hatırlatan Sırrı, "Bu ülkede düşman icat etmeden egemenlerin yönetme kabiliyetleri hiçbir zaman olmamıştır. Kürtler, Aleviler, emekçiler… sürekli bu muktedirler kendilerine düşman icat ederek, kendilerini var etme yöntemini benimsemişlerdir. Darbe mekaniği dediğimiz şey de bu çatışmalar üzerine, demokrasi yerine bunları gerekçe göstererek, zorla hegemonik alan yaratarak, demokratik alanın üzerinde bir kılıç gibi işleme yöntemine verdiği addır Sayın Öcalan'ın" dedi.

'İlk Abdullah Öcalan vurgu yaptı'

Paralel devlet kavramsallaştırılmasını da ilk tespit edip cemaat yapılanmasına ilk işaret edenin de Abdullah Öcalan olduğunu ifade eden Sırrı, "Bu süreci sabote etmeye, ne zaman kalıcı adım atılsa süratle provokasyonlar geliştirmeye çaba içinde olmuştur bu yapı. Sayın Öcalan, hükümet ve devletle görüşme yürüten heyet olarak hükümetin o zamanki yaklaşımını tek bir kelimeyle ifade edebiliriz; çaresizlik, aymazlık, derbederlik. Bazen çaresizlik, bazen aymazlık, bazen derbederlik öne çıktı" dedi.

'Sorumluluklardan kaçılamaz'

Tüm bu yaşananlardan, darbe girişiminden hükümeti ve devleti temize çıkaracak, sorumluluklarını uzaklaştıracak bir sonuç çıkarılmaması gerektiğine vurgu yapan Sırrı, "Bu tarz yapılanmalar ne boyutta olursa olsun daima yönetim erkinin elinde bulunduranların kaçamayacakları bir sorumluluk vardır. Roboski'den tutun son süreçteki katliamlara kadar 'cemaatin işi' deniyor. Sayın Öcalan ve heyetimiz bu hususlarda uyarıları yapmamış olsaydık, 'görmedik duymadık' mazeretleri gösterilebilir ama bu durumda bu mazeretler geçerli değil" diye konuştu.
Sırrı, tüm bu yaşananların üzerine bu süreçte yapılabilecek en doğru şeyi halkın yaptığını ve Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı eylemler başlattığını belirterek şu vurgularda bulundu:

"Bu ülkenin demokrasi tarihi Sayın Öcalan'dan bağımsız ele alınamaz. Komplo sürecinden başlayarak, Öcalan üzerinde geliştirilen İmralı sistemi darbe mekaniğinin dizaynıyla birinci dereceden alakalıdır. Bundan önce meselenin devlet tarafından çatışmayla, savaşla sürdürülebilir olmadığı kavranmaya başlandığı zaman Kürt halkının müdahil olma biçimi çok doğru yerden olmuştur. Halkımız tespiti yaparak 'Tecride son' kampanyası başlattı.

Bundan 3 yıl önce on binlerce yurttaşımızın başlattığı "Tecride son" direnişinde açlık grevi için vekillerin katılımıyla bu binada bir direniş yükseltmiştik ve o direnişin sonucunda tecrit kaldırıldı, diyalog sürecine geçildi, müzakere sürecine geçilecekken devletin aymazlığı ile sona erdi.

'Darbelere karşı en etkili yöntem Öcalan ile görüşme'

Bütün yaşanmışlıklardan sonra söylenecek en önemli şey Sayın Öcalan'a özgürlük, Öcalan'a güvenlik, darbelere barikattır. Bundan daha etkili bir önlem, barikat Türkiye'de keşfedilmiş değildir. Bu, darbe mekaniğinin Kürt gerçekliğine karşı konumlanması ve silahlı olarak devam ettirmesinden kaynaklanan olgusal durumla ilgili. Bugün yönetenler aynı aymazlık içinde davranıyorlar kanaatindeyiz. Bunun en büyük sebebi de Sayın Öcalan'ın sağlık güvenlik durumundan hiçbir haber alamıyor oluşumuzdur. Bütün bunların gerekçesi, evrensel hukuk kriterlerine, insan haklarına uymayan bu tecridin OHAL ile daha da katmerlenmesidir.

'Heyet olarak hemen irtibata geçtik'

İmralı heyeti olarak darbe girişimi saatlerinde muhataplarımızla seri olarak irtibata geçtik ve bilgi talep ettik. Aldığımız ilk bilgiyi de süratle paylaştık. Fakat ikinci bir talep vardır bir an önce yasa dışı biçimde gasp edilen aile görüşü, avukat görüşü ve heyetlerin görüşü için uygun zeminin hazırlanması ve bir an önce görüştürülmesi.

'Bu bilgi bizi rahatlatmıyor'

Darbe girişimi saatlerinde Cumhurbaşkanı, Başbakanın halini hatırladığımızda kendi güvenliklerini bile alamadıkları hatta güvenlikten sorumluların darbe girişimcilerinden olduğu anlaşıldı. Dolayısıyla 'güvenlik sorunu yoktur' diyenlere verilen cevap şudur. Siz kendi güvenliğinizi sağlayamamışken sizin bu bilginiz bizi rahatlatacak ölçekte değil. Bugün darbeyle hakiki bir yüzleşme olmadan bir hesaplaşma olması imkansızdır. Çatışma süreçleri yaşayan dünya deneyimlerine baktığımızda önce gerçekçi bir yüzleşme ve ondan sonra darbeyle hesaplaşma olarak takip eden diyalektik vardır.

'Hesaplaşmanın yolu Öcalan ile görüşmektir'

Bunun Türkiye'de olmadığını nasıl anlarız. Darbenin uygulayıcılarına baktığımızda savaşın sahadaki birinci derecede uygulayıcıları. Bu ülkede darbe ve darbecilerle sağlıklı bir hesaplaşma yapacaksanız bunların savaş içindeki rolleri, uyguladıkları katliamlarla başlamazsanız doğru bir yerden başlamazsınız. Yapacağınız şey sadece bir sonraki darbeye kadar savuşturma olur.
Eğer bu ülkede bu darbeden bir demokrasi çıkarılacaksa, eğer bir şer bir hayra tebdil edilecekse, darbelerle hesaplaşmanın yolu bir an önce demokratik alanını genişletilmesi, demokrasi dışı kurumların süratle tasfiyesi gerçekleşecekse en önemli yolu Sayın Öcalan'ın bu ülkenin demokratikleşmesindeki önemi ve rolünü teslim etmek ve müzakere sürecinin koşullarını hazırlamaktır.

'Demokrasi kesimlerini çağırıyoruz'

Bu konuda uyarılarımızı, önerilerimizi yaptık, yapacağız ama halklarımız bunu bekleyecek durumda değil. Bunun bedelini ödeyen halkın kendisi. Sayın Öcalan'a özgürlük nöbetini halkımız başlattı. Bu nöbeti başlatan yurttaşlara heyet olarak dayanışma duygularımızı ve desteklerimizi ifade ediyoruz. Bunun gündeme getirilecek en acil demokratik eylem planı olduğuna hepimiz hemfikiriz. Demokrasi kesimleri, savaş darbe karşıtı tüm kesimlerin meseleleri buradan ele alarak, Kürtlere karşı savaş açan tüm unsurların uzaklaştırılmasını sağlamak için demokratik şekilde harekete geçmeye çağırıyoruz.

'Uluslararası kurumlarla görüşeceğiz'

Heyet olarak yaptığımız ve bundan sonra yükselterek geliştireceğimiz CPT, Uluslararası Af Örgütü ve uluslararası toplumu, Sayın Öcalan'ın durumu ve tecrit koşulları konusunda bir duyarlılık oluşturmaya, müdahalede bulunmaya ve tepkimizi ortaklaştırmaya çağırıyoruz. Bu konuda girişimlerimiz artarak devam edecek.
Bu darbenin tozu dumanı geçtikten sonra tekrar Kürt halkına dönük yok edici bir dilin su yüzüne çıkmakta olduğunu görüyoruz. Bunun bir fayda getirmeyeceğini ifade etmek istiyoruz. Kürt halkının siyasi temsilcilerinin, bütün kurumlarının, üyelerinin, yöneticilerine karşı girişilen amansız saldırıya bir son verilmesini istiyoruz. Tarihsel uyarı olarak son defa bütün bu baskı politikaları, Mecliste tarihçilerin araştırmasına gerek kalmayacak netlikte iki hükümet hamlesiyle gerçekleştirildi. Seçilmişlerin dokunulmazlığı kaldırıldı ve bütün güvenlik güçleri dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş dokunulmazlıklarla donattı. Bu iki kararın arkasını darbeler takip etti. Sınırsız silahlandırdığınız güçlerin yarın çok büyük şekilde size döneceğini bilmeniz gerektiğini hatırlatıyoruz. Gelin darbe ile hesaplaşma ve ortadan kaldırmak için bütün güçlerimizle demokratik alanları çoğaltan arayışlar içerisinde olalım. Sayın Öcalan in güvenlik ve sağlık koşullarının sağlanması gerektiğine inanıyorum. Halkımızı bu noktada seferberliği çağırıyoruz. Darbeye barikat Sayın Öcalan'a özgürlüğü ve Kürt halkının talepleriyle gerçekleşir.

'Herkes Öcalan için seferber olmalı'

Son bir defa daha çağrı yapıyoruz: Gelin darbeyle hesaplaşma ve darbe koşullarını ortadan kaldırmak için demokratik alanların çoğaltılması için seferber olalım bunun olmazsa olmazı da Sayın Öcalan'ın koşulları konusunda harekete geçmektir. Darbeye barikat, Sayın Öcalan'ın koşullarını düzeltmek ve Kürt halkına savaşı sonlandırmakla mümkündür bundan daha etkili bir yöntem yoktur.

Açıklamanın ardından gazetecilerin uluslararası kuruluşlarla temas konusundaki sorusunu yanıtlayan İdris Baluken, BM, AP, Uluslararası Af Örgütü, CPT ile temasları olduğunu, ziyaret ederek doğrudan bilgilendirme yapma çalışmaları yaptıklarını söyledi.

(be-şa/gc)