HDP cezaevlerindeki hak ihlallerinin araştırılmasını istedi

16:40

JINHA

ANKARA - HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin ve uygulamaların tespiti için Meclis Genel Kuruluna Araştırma Önergesi sundu

HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve OHAL ilanıyla beraber bu ihlallerin giderek artmasına ilişkin Meclis Genel Kuruluna Araştırma Önergesi sundu. Cezaevlerindeki uygulamaların ortadan kaldırılması ve mağduriyetlerin giderilmesi için yapılması gereken düzenlemeleri tespiti amacıyla sunulan Araştırma Önergesinde yer alan gerekçede şu sözlere yer verildi:

“Cezaevlerinde uzun süredir ağır insan hakkı ihlalleri ve insan onuruna aykırı uygulamalar yaşanmakta ve bu uygulamalar sıklıkla gündeme gelmektedir. Tutuklu ve hükümlülere yönelik uygulanan kötü muamele ve hak ihlalleri ikinci bir ceza haline gelmekte ve ölümlere kadar varabilen ağır sonuçlar doğurmaktadır. Bu uygulamaların bir kısmı sıklıkla basına yansıdığı ve kamuoyu tepkisiyle karşılandığı halde, cezaevi politikalarında bir değişikliğe gidilmemiş ve Türkiye'nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engellerden biri olarak varlığını korumaktadır.

Özellikle son bir yıllık süreçte Kürt illerinde yaşanan çatışmalı ortam, 15 Temmuz Askeri Darbe Girişimi ve hemen ardından ilan edilen üç aylık OHAL kararı cezaevlerini de doğrudan etkilemiş, yaşanan hak ihlalleri ve kötü muamelenin başka bir boyuta ulaşmasına neden olmuştur. Bugün cezaevlerinde hiçbir hukuki dayanağı olmayan uygulamalar, cezaevlerini her zamankinden daha fazla kolektif cezalandırma mekânlarına dönüştürmüştür.

Uygulamalardan da ortaya çıkmaktadır ki cezaevleri OHAL kararının ilk uygulandığı alandır. Olağanüstü hal uygulamasının cezaevindeki yansımaları olarak; avukat görüşlerinin kısıtlanması veya tamamen engellenmesi, avukat görüşlerinin izlenebilir veya dinlenebilir hatta kayda alınabilir şeklinde kararname çıkartılması, aile ve aile dışından 3 kişi ile görüş hakkının yasaklanması, tutuklu ve hükümlülere yönelik telefon ve mektup yasağı üzerinden geliştirilen son derece katı iletişim yasağı, kitap sınırlamasının getirilmesi, bazı gazetelerin cezaevine girişinin engellenmesi, cezaevi idaresinin keyfi tutumları ve tahliyelere izin verilmemesi gibi özgürlüklerinden mahrum bırakılmış insanların sahip olduğu sınırlı sayıda hakkın tamamen askıya alınması ve antidemokratik uygulamaların derinleşmesi olarak açığa çıkmaktadır.”

(dc/sy)