Bedia Özgökçe: Sayın Öcalan'ın yaşam hakkı korunmalı

09:00

JINHA

WAN - Darbe girişimi ve ardından ilan edilen OHAL'le birlikte yaşanan süreci değerlendiren HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe, OHAL'le beraber PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelerin ve tutsaklara görüş yasağı getirilmesine ilişkin kaygıların her geçen gün arttığına işaret etti. Bedia, "Sayın Öcalan'ın yaşam hakkının devlet eliyle bir şekilde koruyamaması demek, bu ülkede bir iç savaşın çıkması kadar tehlikelidir. Bir iç savaşın çıkmasını asla istemiyoruz" dedi.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesinin ardından gerçekleşen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonucu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 3 ay boyunca Türkiye'de OHAL ilan edildiğini açıkladı. İlan edilen OHAL'in ardından da Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) çıkarılmasıyla Adalet Bakanlığı'na bağlı İmralı Cezaevi'nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan dahil olmak üzere diğer cezaevlerinde bulunan tutsakların aileleri ve avukatları ile 3 ay boyunca görüşmelerin olmayacağı bilgisi paylaşıldı. HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe, darbe girişimi ve sonrasında ilan edilen OHAL'e dair değerlendirmelerde bulundu.

'Askeri ve sivil darbelerle yönetim olmaz'

Darbelerle nelerin yaşandığını çok iyi bildiklerini belirten Bedia, 15 Temmuz gecesi yapılan darbe girişimine ilişkin şunları kaydetti: "Darbe girişimiyle beraber 'Yurtta Sulh Konseyi' diye adlandırılan bir kesim TRT 'de bildiri yayınladı. Çok süslü bir paket gibi yayınladılar. Türkiye tarihinde ilk defa milletin iradesi olan meclis bombalandı. Kimin yaptığı halen belli değil, bütün darbelerde siyaset susturulur, yönetim el değiştirir ve bütün muhalifleri susturan bir tarzla yönetilir. Bütün halkın ve bütün savaşların deneyimlediği tek bir şey varsa insan onuruna yanaşır demokrasinin gerçekten vücut bulduğu yönetimlerin olmasıdır. Askeri ve sivil darbelerle insanlar yönetilemez, açık bir şekilde ortadadır. Fakat bunlardan medet uman kesimler var. Bunlar çok tehlikeli ve 2016 dünyasında kabul edilemez."

'Cezaevlerinde ciddi sıkıntılar var'

Darbe girişiminin hemen ardından ilan edilen OHAL süreciyle cezaevlerindeki tutsaklara görüş yasağı getirildiğini ifade eden Bedia, ayrıca İmralı Cezaevi'nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan' ile avukatlarının yanı sıra ailesi ile de görüşmesinin engellendiğini hatırlattı. Bedia, "Cezaevlerinde görüşlerin engellendiğine dair genelge gönderildiğini öğrendik. OHAL olduğundan beri cezaevlerinde ciddi sıkıntıların olduğunu, tahliyelerin engellendiğini öğrendik. Haber aldığımız, görüştüğümüz bütün ailelerin sıkıntıları bu yöndeydi. Abdullah Öcalan ile ilgili 15 Temmuz'da görüşülebileceği bizlere söylenmişti. Kısmen bir normalleşme yaşandı, hemen ardından aynı yasaklar devam etmeye başladı" diye konuştu.

'Darbeciler kaosu hedeflemiş'

Abdullah Öcalan'dan haber alınamaması ve sağlık durumu hakkında bir endişenin yaşandığını söyleyen Bedia şöyle konuştu: "Sayın Öcalan'ın sağlık durumdan endişeleniyoruz, tam bir yıldır İmralı ile herhangi bir görüşme sağlanamıyor. Ne avukat ne de aile düzeyinde görüşmeler olmadı. Bakanlık zaman zaman orada bir sıkıntı olmadığını söylüyordu. Son günlerde hemen talepleri reddetmek yerine, kısa bir süreliğine bekleyin size bir cevap vereceğiz her şey yolunda söylemi gerçekleştirip buna inanmamızı beklediler. Kaygılarımız gün geçtikçe daha fazla artıyor. Özellikle yakalanan generallerin ifadelerden çıkan bilgilerden sonra daha fazla endişelendik. 'İmralı 'nın havaya uçurulması' planlara ilişkin bilgiler geldi. Darbeciler büyük bir kaosu hedeflemiş. Sayın Öcalan'ın yaşam hakkı devlet eliyle bir şekilde koruyamaması demek bu ülkede bir iç savaşın çıkması kadar tehlikelidir. Bir iç savaşın çıkmasını asla istemiyoruz."

'Sayın Öcalan fikirleriyle halka yön veren biri'

Demokrasinin önünün açılması için Abdullah Öcalan'ı işaret eden Bedia son olarak şunları kaydetti: "Bu bir fırsattır, hükümetin bunu iyi değerlendirmesi lazım. Biz ya da tarafsız birilerinin İmralı'ya gitmesi ve neler olup bittiğini görmesi, kamuoyuyla paylaşması lazım. Sayın Öcalan bir öngörüye sahip. Ortadoğu'yu tanıyan ve devlet yapılanmasını bilen aynı zamanda bir halkın önderidir. Fikirleriyle halka yön veren biri. Bu hassasiyeti hükümetin değerlendirmesi gerekiyor."


(db-hk/dc/dk)