JINHA

AMED - Darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar, OHAL, tutuklama, katliam, işkencelere dikkat çeken DBP Hukuk Komisyonu, tüm bunların karanlık günlere işaret ettiğini belirterek, "Darbe ile mücadele görüntüsü ile muhalif bir tasfiye ve sivil darbe yaklaşımını da kabul etmiyoruz. Darbe ile yasal zeminde ve evrensel değerler eşliğinde temel hak ve özgürlüklere saygılı bir temelde mücadelenin esas alınmasını istiyoruz" denildi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Hukuk Komisyonu, son süreçte yaşanan gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, darbe girişiminin tüm halk dinamikleri tarafından reddedilerek yenilgiye uğratıldığı ancak, iktidarın bu süreci oluşturan politikalarından ders almak yerine darbeye karşı darbe yaklaşımı ve tutumu içinde olduğu kaydedildi. Askerin sivil halka ilk kez silah doğrultmadığı hatırlatılan açıklamada, "Kürdistan'da fiilen hayatta olan sıkıyönetim uygulamaları bu gün Türkiye'nin her tarafında OHAL adı altında yürürlüğe konmuştur" denildi.

Bin 492 kişi yaşamını yitirdi

Cizre, Silopi, İdil, Şırnak, Yüksekova, Nusaybin ve Sur'da ablukalar başladığından bu yana henüz kimliği tespit edilemeyen 202 kişi ile birlikte toplam 821 kişinin yaşamını yitirdiğine vurgu yapılan açıklamada, Suruç, Zergele, Ankara, Diyarbakır'daki patlamalarda, İstanbul'daki saldırılarda ve değişik bölgelerdeki patlamalarda 251 kişinin, protesto gösterilerinde, yıkımlarda ve infazlarda 161 kişinin yaşamını yitirdiği kaydedildi.

'Karanlık günlere işaret ediyor'

Kayıp, gözaltı, tutuklama, kayyumların hatırlatıldığı açıklamada, OHAL'in ilan edilmesi ile tüm bu hukuksuz uygulamaların, yasal bir kılıfla meşrulaştırılmaya çalışıldığı vurgulandı. Yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği, binlerce kişinin tutuklandığı darbe girişiminde, gözaltına alınan şüphelilerin de işkenceye maruz kalmaları, hatta işkencelerin kameralar önünde gerçekleştirilmesi ve bunun demokrasi söylemleri eşliğinde yapılmasının evrensel hukuk değerleri açısından kabul edilemez olduğu belirtilen açıklamada, "Temel hak ve özgürlüklere sıkıyönetim uygulamalarından daha geniş bir sınırlama ve yasal denetimin en aza indirildiği bu yeni süreç ülkemiz için daha karanlık günlere işaret etmektedir. Bundan bir an önce dönülmelidir" diye kaydedildi.

Açıklamada son olarak, "Ne askeri ne sivil hiçbir darbeyi onaylamadığımız gibi darbe ile mücadele görüntüsü ile muhalif bir tasfiye ve sivil darbe yaklaşımını da kabul etmiyoruz. Darbe ile yasal zeminde ve evrensel değerler eşliğinde temel hak ve özgürlüklere saygılı bir temelde mücadelenin esas alınmasını istiyoruz" denildi.

(gc)