Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED - Birleşmiş Milletler Mülteciler Sözleşmesine çekinceli yaklaşan AKP hükümetinin biranda 'vatandaşlık' olgusunu ortaya attığına dikkat çeken HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, "Vatandaşlık konusuyla kendi elleriyle besledikleri, büyük suçlar işlettirdikleri selefi cihatçıları mı korumaya çalışıyor. Bu işlenen savaş suçlarını aklamaya mı çalışıyorlar" diye sordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriyeli mültecilere ilişkin, "Vatandaşlık vereceğiz' açıklamasının ardından mültecilere yönelik linç girişimleri başladı. Mültecilere anayasa noktasında herhangi bir düzenleme yapılmadan 'Vatandaşlık' verilmesinin altındaki nedenleri HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş değerlendirdi. Tayyip Erdoğan'ın başından beri mültecileri bir dış politika aracı olarak kullandığına dikkat çeken Meral, Tayyip Erdoğan'ın Avrupa'yı mültecilerle tehdit etmeyi ve başka taleplerini elde etmeyi alışkanlık haline getirdiğini söyledi.

'Mültecilere oy deposu olarak bakılıyor'

Aynı tehdit aracının iç politikalarda kullanılmaya çalışıldığına dikkat çeken Meral, demografik planlamalar ve siyasi hesaplar için mültecilerin araçlaştırıldığını kaydetti. Meral, AKP'nin iktidar hesapları üzerinden meseleye yaklaştığını ifade ederek, "Mülteciler ucuz iş gücü olarak görülecektir. Mültecilere oy deposu olarak bakılması mültecileri hedef haline getirecektir. Burada insanların ulusal sınırlarla hak ve özgürlüklerinin ayrımcı biçimde dizayn edilmesini asla doğru bulmuyoruz" dedi.

'İlk olarak mülteci haklarının tanınması gerekiyor'

Türkiye'nin şimdiye kadar coğrafi çekinceyi bile kaldırmadığının altını çizen Meral, Suriye'den gelenlere mülteci statüsü bile verilmediğini vurguladı. Suriye'den gelen mültecilerin geçici sığınmacı olduğunu ifade eden Meral, mülteci haklarını bile çok görenlerin şimdi vatandaşlık hakkından söz etmesinin garip bir durum olduğunu dile getirdi. İlk yapılması gerekenin mülteci haklarının dünya standartlarında Suriyelilere tanınması olduğuna değinen Meral, "Bu yöntemle yeni seçmen oluşturmak, küçük nüfuslu yerlere yerleştirilecek bir grup yeni seçmen aracılığıyla oranın yerel yönetimlerini kontrol altına almak, oranın milletvekili tercih seçimleriyle oynamaya çalışmak iktidar hesapları yapmaktır. Bunlar doğru hesaplar değil, bunlar ne Kürt sorunun çözümüne katkı sunar nede Alevilerdeki kaygıyı ve endişenin giderilmesini azaltmayacaktır" diye kaydetti.

'Erdoğan'ın halifelik hayallerini biliyoruz'

Suriye'de yaşanan savaş ve Türkiye'nin tutumunun değerlendirilmesi gerektiğine değinen Meral, Türkiye'nin Suriye'deki savaşa ortak olduğunu ve orada parçalama yaratmaya çalıştığını belirtti. Meral, eski başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yeni Osmancılık hayalleri ve Tayyip Erdoğan'ın halifelik hayallerini Arap ülkelerinden ve Ortadoğu'daki tutumundan bildiklerini kaydetti. HDP olarak sığınmacıların temel hak ve özgürlüklerinin korunmasından yana olduklarının altını çizen Meral, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler mültecilerle ilgili sözleşmeyi imzaladığını ancak çekince koyduğunu aktardı.

'DAİŞ'le hareket edenlerin vatandaşlık söylemi incelenmelidir'

Türkiye'nin Avrupa'dan gelenlerin mülteci olarak kabul edildiğini ancak Ortadoğu'dan gelenlere dönük çekince koyduğunu ifade eden Meral, bu durumun Türkiye'nin dış politikasındaki çıkarcı emellerini açığa çıkardığını belirtti. Meral, "Türkiye mültecilerle ilgili BM anlaşmasını imzalamalıdır. Son süreçte Türkiye'de saldırgan ve ırkçı söylemler gelişmiştir. Bu çok tehlikeli bir durumdur ve biz bunun bir tarafı asla olmayacağız. DAİŞ'le birlikte hareket edenlerin vatandaşlık söylemi dikkatle incelenmelidir" diye belirtti.

'Erdoğan çıkarını gözetiyor'

Terolar'da gerçekleştirilmek istenen politikanın altında birkaç neden yattığına değinen Meral, Tayyip Erdoğan'ın çıkarları doğrultusunda olmayan hiçbir şeyi kabul etmeyeceğini ve bu nedenle birinci koşul olarak çıkarını gözettiğini ifade etti. Mülteciler arasından kriterlere göre seçim yapılacağını kaydeden Meral, bu kriterlerin kime ve neye göre belirleneceği noktasında ciddi sorunların olduğu dile getirdi.

'Göçertilen alanlarda AKP kemeri oluşturulmak isteniyor'

"Vatandaşlık konusuyla kendi elleriyle besledikleri, büyük suçlar işlettirdikleri selefi cihatçıları korumaya mı çalışıyor? Bu işlenen savaş suçlarını aklamaya mı çalışıyorlar?" diye soran Meral, son olarak şu ifadelerde bulundu: "Bu çok tartışılmadı ancak çok ciddi bir meseledir. Çünkü kamuoyuna hiçbir şekilde ölçülü bir açıklama yapılmadı. Mülteciler konusunda mutlaka hukuki sınırların olması gerekiyor. Bu ciddi bir konudur ve bizler cevap istiyoruz. Seçimlerde vatandaş yaptıklarıyla yeni oylar alınması hesaplanıyor. Özellikle AKP'nin güçsüz olduğu alanlara yerleştirilecekler. Buda kafalarımızda bulunan sorulardan bir diğeridir. AKP sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte var olan statü hakkının önüne geçmek istiyor. Göçertme politikasıyla boşalan yerlerde AKP kemeri oluşturulacak. Bizler hiçbir şekilde buna izin vermeyeceğiz. Kürt halkları da Türkiye halkları da artık AKP'nin politikalarının farkındadır."

(mg)