Sebahat Tuncel: Öcalan'ın durumu netleşene kadar alanlardayız
12:26
JINHA
AMED - Darbe girişimi, OHAL uygulamaları ve son olarak İmralı Adası'na yönelik alınan yasak kararını değerlendiren DBP Genel Eş Başkanı Sebahat Tuncel, "Zaman geçirilmeden bağımsız bir heyet İmralı'ya gidip durumu yerinde incelenmelidir. Aksi taktirde Türkiye'de yaşanacak krizin daha fazla derinleşeceğini söylüyoruz. DBP olarak Sayın Öcalan'ın durumu netleşene kadar alanlarda olacağız. Bir dizi eylem ve etkinliklerimiz olacaktır" diye konuştu.
Darbe girişimi, OHAL ve İmralı Adası'na yönelik yasak kararıyla birlikte gelinen son sürece ilişkin DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in katılımıyla genel merkez binasında basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısında konuşan Sebahat, zorlu bir dönemden geçildiğine dikkat çekerek, DBP olarak defalarca yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunduklarını belirtti. 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin ciddi bir sorun yaşadığına değinen Sebahat, "Bu darbe girişimi engellenmiş gibi görünse de bizce ortada hala bir darbe girişimi bulunuyor. AKP hükümeti kendilerine dönük bir darbe olduğu noktasında değerlendirmelerde bulundu ancak bu darbe tüm Türkiye'ye yapılmıştır" dedi.
'Ülke demokrasi zeminine oturmadan darbeden kurtulmaz'
OHAL ilanıyla sorunun çözülmeyeceğine vurgu yapan Sebahat, Kürdistan'da bir yıldır OHAL durumunun yaşandığını kaydetti. 7 Haziran seçimlerinden itibaren OHAL uygulamalarının hayata geçirildiğini kaydeden Sebahat, Sur, Cizre, Nusaybin, Gever gibi alanlarda yürütülen siyasetin ülkenin olağanüstü hal yaşandığının kanıtı olduğunu aktardı. İnsan Hakları Sözleşmesi'nin askıya alınmasının kendilerini endişelendirdiğini dile getiren Sebahat, gözaltında uygulanan işkencelerin kabul edilemez olduğuna dikkat çekti. Sebahat, "Bu süreci olağanüstü hal ilanları değil Türkiye'yi demokrasiye eğriltmekle düzene kavuşacaktır. AKP darbecileri yargılama yerine özgürlükleri kısıtlayan bir politikayı gitmektedir. Darbe tehlikesi hala ortadayken tekrardan uyarıyoruz. Ülke, demokrasi zeminine oturtulmadan bu darbeden kurtulmak imkansızdır. Aksi halde önümüzdeki süreç daha zor ve sancılı olacaktır" diye konuştu.
'AKP Kürt karşıtlığı politikalarından derhal vazgeçmelidir'
Darbenin Türkiye'deki ekonomiyi de etkilediğini vurgulayan Sebahat, Kredi Derecelendirme Kurumu tarafından Türkiye'nin tüm prestijini yitirdiğini ve hızla ekonomik krize doğru yol aldığını ortaya çıkardığını söyledi. Yaşanılan sorunun temelinde Kürt halkına karşı geliştirilen politikalar olduğunun altını çizen Sebahat, Türkiye'nin sorunlara kalıcı çözüm bulamadığından kaynaklı prestij kaybı yaşadığını dile getirdi. Sebahat, "Sayın Öcalan tarafından Türkiye'de önemli bir gelişme yaşanırken ne yazık ki AKP bu yoldan çıkmış şuan yaşadığımız süreci adım adım örmüştür. Bugün darbe girişimine neden olan AKP'nin Kürt karşıtlığıysa AKP derhal savaş politikasına ve Rojava devrimine karşı yürüttüğü politikalardan vazgeçmelidir" ifadelerinde bulundu.
'CPT üzerine düşeni yerine getirmelidir'
İmralı adasında son dönemlerde ortaya atılan iddiaların darbenin amacını çok net ortaya koyduğunu dile getiren Sebahat, tüm açıklamalara rağmen Kürt halkı ve demokrasi taraflarının endişelerinin giderek arttığını kaydetti. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ve kendisiyle beraber İmralı adasında kalan tutsakların hayatından endişe duyduklarını aktaran Sebahat, "Zaman geçirilmeden bağımsız bir heyet İmralı'ya gidip durumu yerinde incelenmelidir. Aksi taktirde Türkiye'de yaşanacak krizin daha fazla derinleşeceğini söylüyoruz. DBP olarak Sayın Öcalan'ın durumu netleşene kadar alanda olacağız. Bir dizi eylem ve etkinliklerimiz olacaktır. Sayın Öcalan İmralı'da rehin tutuluyor. Derhal bu noktada hükümet, CPT üzerine düşeni yerine getirmelidir" diye konuştu.
'Demokrasi güçleri derhal harekete geçmelidir'
Avukatların başvurusuna Bursa savcısının verdiği cevabın endişelerinin yerinde olduğunu kanıtlandığını söyleyen Sebahat, Kürdistan'da son bir yıldır yaşanan OHAL'in şuan tüm Türkiye'ye yayıldığını ifade eden Sebahat, "AKP hükümeti OHAL'i kendi yasalarını hayata geçirme olarak değerlendirse de bu durum bizlerin hayatını etkiliyor. AKP kendisini güvenceye alırken yurttaşları güvenceye almaması kabul edilemez. Derhal radikal demokrasinin geliştirilmesi yönünde adım atmalıdır. Demokrasi güçleri derhal harekete geçmelidir. Halkın ortaya koyduğu iradeyi sahiplenmek adına sorumluluklarını yerine getirmelidir. Demokrasi nöbeti gerçek anlamda gerçekleştirilmelidir. Tehlike ancak bu şekilde ortadan kaldırılabilir" dedi.
(be-şa/mg)