'Kararı kabul etmiyoruz Öcalan'la bir an önce görüşülmeli'
19:06
JINHA
ANKARA - PKK Lideri Abdullah Öcalan ve İmralı Adası'nda tutulan tutsaklara ilişkin yasaklama kararına tepki gösteren HDP Grup Başkan Vekili Çağlar Demirel ve İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, "Bu durumu kabul etmiyoruz" dedi. Pervin, "Bu görüşme Türkiye'nin içinde bulunduğu kaos ortamının son bulmasına da vesile olacaktır. Ama hepsinden önemlisi sağlık ve güvenlik koşulları. Bu konunda görüşmelerimiz, diyaloglarımız olacaktır, bir açıklama da yapacağız" dedi.
TSK'nın darbe girişimi sonrası Kürt halkı günlerdir PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın sağlık ve güvenlik koşullarından endişe duyarken, bir an önce bir görüşme yapılması talebini dile getiriyor. Ancak, Bursa 1. İnfaz Hakimliği, İmralı Adası'nda tutulan Abdullah Öcalan ve diğer tutsaklara dair her türlü ziyaretçi, yazılı haberleşme ve telefon görüşmeleri haklarını OHAL süresince yasaklamasına dair karar aldı.
'Heyet olarak kararı kabul etmiyoruz'
İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan zaten kaygılarının olduğunu, ancak OHAL kararından sonra İmralı adasına gidişlerin, görüş yasağının aynı zamanda iletişim koşullarının da yasaklandığı bir süreç başlatıldığını dile getirdi. "İmralı Heyeti'nin üyesi olarak böylesi bir durumu kabul etmiyoruz" diyen Pervin, "Darbe gecesinden itibaren İmralı heyeti, parti, sivil toplum kuruluşları bu konuda görüşlerini ifade etti. Bir görüşmenin yapılmasını, darbe gecesinden sonraki süreçte kendisinin sağlığından ve koşullarından endişe duyulduğu içi için görüşme talebi dile getirildi" dedi.
'Açıklama yeterli değil'
Başta Adalet Bakanlığı olmak üzere hükümet yetkililerinin bu konuda sessiz kalmaya devam ettiğini vurgulayan Pervin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın İmralı'da bir sorun yaşanmadığına dair açıklamasının yeterli olmadığını dile getirdi. Bu kararı kesinlikle kabul etmediklerini vurgulayan Pervin, OHAL uygulaması olmasına rağmen bir an önce Abdullah Öcalan ile görüşmenin gerçekleşmesi gerektiğine vurgu yaptı.
'Görüşmelerimiz olacak, açıklama yapacağız'
Pervin, daha önce değerlendirmeleriyle Türkiye ve Ortadoğu'daki süreci okuyan ve darbe girişiminin de demokratik olmayan uygulamalar nedeniyle gerçekleşebileceğini öngören Abdullah Öcalan ile görüşmenin Türkiye açısından da önemli olacağına işaret ederek şunları söyledi: "Bu görüşme Türkiye'nin içinde bulunduğu kaos ortamının son bulmasına vesile olacaktır. Barış, demokrasi ve darbe sürecine dair değerlendirmeler gibi bu konuda da görüşlerini alma imkanına sahip olunur. Ama hepsinden önemli sağlık ve güvenlik koşulları. Görüşme sürecinin bir an önce başlaması gerekiyor. Bu korunda görüşmelerimiz, diyaloglarımız olacaktır, bu konuda bir açıklama da yapacağız."
'Halkın taleplerini karşılamıyor'
HDP Grup Başkan Vekili Çağlar Demirel, bu durumun asla kabul edilemez olduğunu belirterek, Abdullah Öcalan üzerinde 5 Nisan 2015'ten bu yana tecrit olduğunu ancak darbe girişimi gecesinden bu yana sağlık ve güvenlik koşullarına ilişkin halkta ve kendilerinde daha büyük bir endişe oluştuğuna dikkat çeken Çağlar, "Başından beri bu darbe sürecinin gerçekleştiği gün itibariyle mutlaka, ailesinden, avukatlarından ya da bir heyet oluşturularak İmralı adasına gidilerek Sayın Öcalan ile görüşülmesi gerektiğini söyledik. Bunu resmi olarak da talep ettik. Hala da bunu talep ediyoruz. Bakanlar ve hükümet yetkilileri açıklamalarında Sayın Öcalan'a ilişkin endişe edilecek bir durum olmadığını söyledi ancak bu halkın taleplerini karşılamıyor" dedi.
'Halk daha fazla kaygılanıyor'
Abdullah Öcalan'ın sağlık ve güvenlik koşullarının yerinde görülmesi gerektiğini vurgulayan Çağlar, "5 Nisan 2015 itibariyle bir tecrit uygulanmaktadır. Bu tecridin kabul edilemez olduğunu ifade etmek istiyorum. Şu ana kadarki başvurularda avukatlar ve ailenin başvurularında 'hava muhalefeti' ya da 'koster bozuk' gerekçeleri öne sürüldü. Bugün basına yansıyan şekliyle OHAL'in dün yürürlüğe konulduğu bir süreçteyken, zaten 1 yıldır tecrit altında olan, hiçbir şekilde telefon, ziyaretçi, aile, avukat görüşmesi yapılamayan bir duruma ilişkin böyle bir açıklama yapılması hepimizi daha fazla kaygılandırıyor. Bütün halkı kaygılandırıyor" dedi.
'Tecrit zaten hukuki değildi'
Çağlar zaten tecridin hukuki olmadığını ancak bugün bu uygulamalarla hukuki olmayan uygulamalara yasal ve hukuki bir çerçeve kazandırılmaya çalışıldığını kaydetti. OHAL durumundan dolayı cezaevleri Abdullah Öcalan'a uygulanan sürecin kendileri açısından oldukça endişe verici olduğunu ifade eden Çağlar, "Bu OHAL sürecinin bu darbeyle birlikte getirilmiş olmasını asla kabul etmediğimiz ve ciddi bir muhalefet yürüttüğümüzü söylemek istiyorum. OHAL'in yürürlüğe girmesiyle birlikte hakimliğin bu kararı kabul edilemez. Halk bu süreçte büyük bir kaygı yaşıyor. Bir an önce İmralı adasına gidilerek görüşmenin yapılamsı gerekiyor. Bu konuda bütün taleplerimizi dile getireceğiz. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Demek ki tüm hak ihlalleri bu OHAL ile resmileşti, bu şekliyle görmüş olduk. Çok net söylüyoruz, bir an evvel bu sürecin sonlandırılıp, Sayın Öcalan ile ilgili bilgi alınması ve görüşmenin gerçekleşmesi gerekiyor. Çok hassas bir konu. Kürt halkı, önderinin bu süreçte tecridinin ağırlaştırılmasını kabul etmeyecektir. Bir an önce bunlar görülmeli ve bu uygulamalardan vazgeçilmeli" dedi.
(gc)