‘Vekillere saldırı Kürt sorununa bakışınızın tezahürü müdür?’

13:15

JINHA

ANKARA - HDP Milletvekili Nursel Aydoğan tarafından, 19 Temmuz’da Nusaybin'e gitmek üzere yola çıkan ve aralarında HDP milletvekilleri Gülser Yıldırım, Leyla Birlik ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven'in de bulunduğu kadın heyeti ile basın emekçilerine yönelik ince arama gibi hak ihlallerini meclise taşıdı. Nursel, İçişleri Bakanlığına “Milletvekillerine yönelik fiziksel saldırı Kürt sorununa yönelik bakışınızın bir tezahürü müdür?” diye sordu

HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan tarafından, 19 Temmuz’da Nusaybin'e gitmek üzere yola çıkan ve aralarında HDP milletvekilleri Gülser Yıldırım, Leyla Birlik ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven'in de bulunduğu kadın heyeti ile basın emekçilerine yönelik ince arama gibi hak ihlallerini İçişleri Bakanlığına sordu. Nursel, şu soruları yöneltti:

“* 19 Temmuz 2016 tarihinde Nusaybin’e gitmek üzere aralarında DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Mardin milletvekilimiz Gülser Yıldırım ve Şırnak milletvekilimiz Leyla Birlik’in de olduğu Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Kadın Komisyonu öncülüğündeki heyetin polis tarafından darp edilmiş ve hakarete maruz kalmıştır. Bakanlığınızca söz konusu polislerin kimliği tespit edilmiş midir? Aralarında partimizin milletvekillerinin de olduğu heyete yönelik darp ve hakarete dair bir inceleme başlatılacak mıdır?

* Bakanlığınız tarafından bir inceleme başlatılması yönünde karar yok ise seçilmiş milletvekillerine yönelik fiziksel saldırı Kürt sorununa yönelik bakışınızın bir tezahürü müdür?

* Aralarında partimizin milletvekillerinin de olduğu heyetin aranmasından sonra birçok kişinin cüzdanından para kaybolduğu bilgisi de tarafımıza iletilen bilgiler arasındadır. Bakanlığınızca bu ahlaksız davranış hakkında bir inceleme başlatılmış mıdır? Halen bir inceleme başlatılmamış ise işbu soru önergesi ve basına yansıyan bilgiler bir şikâyet olarak kayıt altına alınacak mıdır?

* Basın emekçileri Sedat Sur ve Özgür Paksoypolisin keyfi uygulamalarına maruz kalmış ve yine aynı polislerin “…Seni bu meydanda bu direğe asarım” şeklinde ölüm tehditleri ile karşılaşmıştır. Bakanlığınızca basın emekçilerini ölümle tehdit eden bu kişilerin kimliği tespit edilmiş midir? Sıradan bir güvenlik kontrolünü yaşam hakkı ihlaline çevirmeye çalışan bu kişiler hakkında bir inceleme başlatılacak mıdır?

* Halkın seçilmiş temsilcilerine yönelen bu saldırgan tutumu darbenin bir devamı olarak görüyor musunuz?”

(sy)