Dilek Öcalan: Kürt halkı ve ezilen halklar tecrit altındadır
09:01
Bêrîtan Elyakut/JINHA
AMED - PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik ağırlaştırılmış teciti ve CPT'nin incelemelerini değerlendiren HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan, "CPT incelemelerini kamuoyu ile paylaşma noktasında hükümlüdür. Sayın Öcalan'dan bir yıla yakındır haber alınamıyor. Kürdistan'da yürütülen savaşın nedeni de Sayın Öcalan'la görüşmelerin engellenmesidir. Şuan Kürt halkı ve ezilen halklar tecrit altındadır" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde hayata geçirilen tecrit koşuları ağırlaştırılırken, Kürdistan topraklarında katliam politikası ise hız kesmeden devam ediyor. 5 Nisan 2015 tarihinden bu yana PKK Lideri Abdullah Öcalan, ailesi ve heyetle görüştürülmezken, 27 Temmuz 2011 yılından beri ise avukatlarıyla görüştürülmüyor. Son olarak CPT'nin İmralı Adası'na giderek incelemelerde bulunması ise sır gibi saklanmaya devam ediyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan ile bayram görüşü talep eden ailesi ise 'ret' cevabıyla karşılaştı. 5 Nisan 2015 tarihinden itibaren yaşanan tecrit, savaş ortamı, CPT'nin incelemeleri ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne dönük PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yeğeni aynı zamanda HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan, değerlendirmelerde bulundu. Dilek, 17 yıldan beridir dünyada eşi benzerine az rastlanır uygulamalara tabi kılınarak İmralı cezaevinde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı'daki varlığının hem dünya hem de Ortadoğu sisteminin odaklandığı bir nokta olduğunu belirtti.
'Türkiye kendisine yapılan başvuruları görmüyor'
Avrupa Konseyi tarafından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde kurulan CPT'nin temel ve kuruluş amacına değinen Dilek, "Hiç kimse işkenceye ve insanlık dışı veya küçültücü ceza veya muameleye tabi tutulmayacaktır" şeklinde olmasına rağmen kurum yetkililerinin harekete geçmediğini vurguladı. Dilek, "Antlaşmanın bir tarafı olan Türkiye'de 17 yıldan beridir kendisine yapılan onlarca başvuruya rağmen Sayın Öcalan'ın içinde olduğu koşulları görmemiştir. Bu konuda harekete geçmemesi kuruluşun bir anlamda kendi kuruluş felsefesinden uzak hareket ettiğinin gerçekliğini gözler önüne seriyor" diye konuştu.
'Kürt halkı ve ezilen halklar tecrit altındadır'
CPT son süreçte Kürdistan'da yaşanan savaşları göz önüne alarak gözlemlerini bildirmesi gerektiğini dile getiren Dilek, CPT'nin yapılan görüşmelerde kendilerine, "Bizler siyasi bir kurum değiliz. Politik noktada ele almıyoruz bu konuyu" dese de PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı bunlardan ayrı tutulamayacağını söyledi. Kadınlar öncülüğünde bir yıl önce CPT ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini kaydeden Dilek, CPT'nin kendilerine işleyişleri nedeniyle yaptıkları görüşmeleri basına yansıtmadıklarını belirttiğini ifade etti. Dilek, CPT'nin bir bütünen süreci takip ettiğini gözlemlediklerini kaydederek, "CPT, Türkiye'nin Sayın Öcalan'a sıradan bir tutsak gibi yaklaşılmadığını çok iyi biliyor. CPT incelemelerini kamuoyu ile paylaşma noktasında hükümlüdür. Sayın Öcalan'dan bir yıla yakındır haber alınamıyor. Kürdistan'da yürütülen savaşın nedeni de Sayın Öcalan'la görüşmelerin engellenmesidir. Şuan Kürt halkı ve ezilen halklar tecrit altındadır. Sayın Öcalan sadece Kürt halkı için değil tüm Ortadoğu halkları için öncülük misyonu taşıyor. Biran önce görüşmelerin sağlanması adına eylemlerimize devam edeceğiz" dedi.
'Kadınlar öncülüğünde eylem ve etkinlikler gerçekleştirilmelidir'
Aile olarak son 2 yıldır PKK Lideri Abdullah Öcalan'la görüşme gerçekleştiremediklerini aktaran Dilek, Abdullah Öcalan'ın toplum üzerindeki etkisinin bilinmesinden kaynaklı tecrit edildiğini söyledi. 2013 Newroz süreciyle halkın büyük umutlar içerisine girdiğinin altını çizen Dilek, AKP hükümeti tarafından halkın umutlarını sömürerek bugünlere geldiğini belirtti. Seçimler sürecinde AKP'nin kandırma politikası sonucunda Türkiye'nin bir kaosa sürüklendiğini ifade eden Dilek, halkın demokrasi ve özgürlük taleplerinin katliamlarla cevaplandırıldığını dile getirdi. Dilek, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve özgürlüğüne kavuşması adına Kürt halkına çağrıda bulunarak, "Tüm kesimler duyarlı olması gerekiyor. Bunda öncülük yapacak olan kadınlardır. Kadınların öncülüğünde çeşitli eylemler ve açıklamalarda bulunulmalıdır. Bu konuda herkes duyarlı olmalıdır" diye konuştu.
(mg)