JINHA

AMED - Kürt halkına yönelik asimilasyon politikaları kapsamında ulusal kıyafetlerin 'yasaklanması', Alevilerin yaşadığı alanlarda yapılmak istenen kamplar ve EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan'a yönelik saldırıları değerlendiren HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, tüm saldırılara karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, "Halk kendi diline, kültürüne, kimliğine dönük saldırıyı kabul etmemeli ve bu saldırıyı boşa çıkarmalıdır" diye konuştu.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde özel harekat polisleri Diyarbakır Valiliği'nin kararını gerekçe göstererek Kürtlerin yüzyıllardan beri giydiği "şal û şepik" ile "kiras û fîstan"ların satılmasına izin verilmeyeceğini söylemişti. Polisin, dükkanların fotoğrafını çekerek esnaflara "Sizi bir kere uyarıyoruz ikinci defa geldiğimizde bu kıyafetleri burada görsek 8 bin TL para cezası keseriz ve kıyafetleri toplarız" tehdidinde bulunduğu belirtildi.

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, ulusal kıyafetlere karşı tahammülsüzlük, Antakya'da EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan'a saldırı girişimi ve Maraş'ın Terolar köyüne yaptırılmak istenen AFAD kampına ilişkin değerlendirmede bulundu. Besime, 90'lı dönemlerde Kürtlerin dillerine dahi tahammül edemeyenlerin bugün aynı zihniyetle kıyafetlerine saldırdığını söyledi.

'Kıyafetlere saldırı savaşın özünü gösteriyor'

Sur ilçesinde hayata geçirilen siyaset devlet zihniyetinin Kürtlere yaklaşımının değişmediğinin göstergesi olduğunu belirten Besime, 90'lı dönemlerde yapılan uygulamaların tekrarlandığını söyledi. Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi noktasında devletin ikna olmamasının kaynaklı saldırı politikasını hayata geçirdiğini kaydeden Besime, Cizre, Sur, Nusaybin ve Yüksekova'da hayata geçirilen katliam politikalarının Kürtleri yok sayma gerekçesi olduğunu belirtti. Devlet tarafından Sur'un yerle bir edildiğini vurgulayan Besime, bugün Kürtlerin kıyafetlerine dahi tahammül edemeyen bir yaklaşımın halklar tarafından kabul edilmeyeceğini aktardı. Besime, "Valilik ve özel harekat timleri tarafından esnafların tehdit edilmesi yapılan savaşın özünü göstermektedir. Süreç bize gösteriyor ki devlet güçleri bizlerin her hareketinden ve kıyafetinden korkar hale gelmiştir. Halkın değerlerine dönük saldırılar asla kabul görmeyecektir" dedi.

'Yöresel kıyafetler direnişi tanımlıyor'

Kürt halkına dönük saldırıların sadece Sur ilçesinde gerçekleşmediğini dile getiren Besime, aynı saldırıların Batı ilerinde ve Siirt'e de yaşandığını söyledi. Ankara'da bir gencin sarı, kırmızı, yeşil tespih salladığı için linç edildiğini hatırlatan Besime, topyekun bir şekilde Kürt kimliği adına görülen her şeyin toplumsal bir linçe maruz kaldığını ifade etti. Siirt'e de Valilik tarafından resmi olmayan bir genelge yayınlandığını aktaran Besime, "Genelge düğün sahiplerine gönderilerek imzalatılmaya çalışıldı. Genelge maddelerinde yapılacak düğünlerde sarı, kırmızı, yeşil renklerin kullanılmayacağı, direnişi anlatan şarkıların söylenmemesi gerektiği buyrulmuştu. Aynı yazı düğün salonlarına da gönderildi. Ulusal kıyafetler bu son süreçte direniş kıyafetleri olarak ele alındı ve bu nedenle saldırılar bu yönde gerçekleşiyor. Bizler yöresel kıyafetlerimize sahip çıkmalıyız. Her alanda kıyafetlerimizi giymeli ve yaygınlaştırmalıyız. Gerekirse bize kapatın diyenlere karşı her giyim mağazası kendi vitrinine yöresel kıyafet koymalıdır. Halk kendi diline, kültürüne, kimliğine dönük saldırıyı kabul etmemeli ve bu saldırıyı boşa çıkarmalıdır" diye konuştu.

'AKP şebeke şirketine dönüşmüştür'

Parlamentoda HDP Kadın Grubu olarak kadın kırımı, siyasal süreç ve coğrafi katliama karşı tartışmalar yürüttüklerini söyleyen Besime, AKP iktidarının her türlü insanlık dışı olan bir şebeke şirketine dönüştüğünü aktardı. Kürdistan'ın il ve ilçelerinde tarihte görülmemiş bir katliamın gerçekleştirildiğine dikkat çeken Besime, Kürdistan topraklarında hayata geçirilen katliamların benzerinin başka yerde görülmediğini aktardı. Sadece Kürdistan'da değil Türkiye'nin birçok bölgesinde de katliamların hayata geçirildiğini ifade eden Besime, "Mevcut olan AKP'nin siyasal, hukuki parlamentoda bir karşılığı yoktur. Göçmenleri yerleştirme adı altında Dersim'de, Pazarcık'ta Alevi halkına yönelik topyekun bir savaş yürütülmek isteniyor. Alevilerin tarihi ve kültürü yok edilmeye çalışılıyor. Mültecilere vatandaşlık verilerek amaçlanan durum farklıdır. Terolar'da hayata geçirilmek istenen tam da AKP'nin amaçlarına hizmet edecek bir plan tarzıdır. Alevi halkları kendilerine dayatılmak istenen asimilasyon ve katliam planına dönük öz savunmasını geliştirmeli ve mücadele etmelidir" dedi.

'Selma Gürkan'a saldırıyı kınıyoruz'

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan'a dönük gerçekleştirilen saldırıyı kınadıklarını belirten Besime, kadınlar olarak birliktelik ruhuyla güçlü bir duruş sergilenmesi gerektiğini söyledi. Kendi hakikatini sağlayan Kürtlere yüzyılın en büyük saldırısının gerçekleştirildiğine dikkat çeken Besime, "Bütün bu süreçleri kadın grubumuzda tartıştık. Bu katliamlara karşı topyekun bir mücadele yürüteceğiz. İsrail zihniyetiyle Kürtlere ve kadınlara saldırılıyor. Bütün kadın bileşenleri kadın iradesine yönelik saldırılara karşı eylem ve kampanyalar gerçekleşecektir" diye belirtti.

(be/gc)