'Umut varsa hayat da var mücadele de var'

13:42

JINHA

MARDİN- DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in katılımıyla Kızıltepe'de halk toplantısı düzenlendi. Son süreçte yaşananları değerlendiren Sebahat, "Gücümüz, halkımızdır" diyerek Kürdistan'da yürütülen savaş politikalarına karşı halkla birlikte mücadeleyi büyütmek ve süreci güçlü bir şekilde karşılamak için halkla bir araya geldiklerinin altını çizdi.

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in katıldığı ve Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) düzenlediği halk toplantısı, Mardin'in Kızıltepe ilçesi Şeyh Davud Yalçınkaya Halk Evi'nde yapıldı. Sebahat Tuncel'in halkla selamlaşmasının ardından özyönetim alanlarında yaşamını yitirenler için saygı duruşuna geçildi. HDP Mardin milletvekilleri, DBP ile HDP il ve ilçe yöneticileri, STK temsilcileri ve Barış Anneleri' nin katıldığı halk toplantısı Sebahat Tuncel'in konuşmasının ardından basına kapalı olarak gerçekleşti. Yaşanan çatışmalı süreci değerlendiren Sebahat, özgürlük ve adalet mücadelesinin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayarak, yeni yaşama destek veren halkla birlikte kendi alternatiflerini oluşturacaklarını kaydetti. "AKP'yle olmaz peki kiminle olacak" diye soran Sebahat, "Halkımızla olacak. Başka alternatif yaratacağız. Başka alternatif kim? Biziz" dedi.

'Gücümüz, halkımızdır'

Geniş halk toplantılarıyla halkla süreci değerlendirme kararı aldıklarını bu kapsamda birçok ilde toplantılar gerçekleştirdiklerini ve toplantılara devam edeceklerini ifade eden Sebahat, "Yoğun ve tarihi bir süreçten geçiyoruz. Her tarihi sürecin zorluğu ve riskleri vardır. Önemli olan bu süreci halkla birlikte güçlü karşılamaktır. Gücümüz halkımızdır, başka bir gücümüz yoktur. DBP olarak Demokratik Özerk Kürdistan ve Demokratik Cumhuriyet projesiyle yola çıktık. Demokratik özerlik projemize, halkımız destek verdi. Eğer 106 yerde belediyemiz varsa bu perspektifi halk desteklemiş demektir. Oy veren 6 milyon insan, 'demokratik özerklik' demiştir. Yeni yaşam davetimize, 6 milyon insan bizzat oy vererek geldi ve projemiz etrafında kenetlendi. AKP Hükümeti bu yeni yaşam isteğinin gördü ve siyasi darbe yaptı. Ama halkımız yüzde 11 oyla bu projenin arkasında durmaya devam etti" şeklinde konuştu.

'Devletin katliam politikası hiç değişmedi'

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın, "Bir daha savaş olmasın" diye çabalarken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın soykırımı planı hazırlıkları yaptığını vurgulayan Sebahat, "Çatışmayı derinleştirerek, savaşı şehirlere taşırmıştır. Madem 'savaşı biz çıkarmadık' diyorsunuz, neden o zaman 'barış' diyenleri tutukluyorsunuz? Barış içinde yaşama hakkı, devletin sorumluluğundandır. 'Bu suça ortak olmayacağız' diyen akademisyenlere neden baskı uyguluyorsunuz? Hendekler yüzünden savaş çıkmadı savaş şehirlere taştığı için hendekler yapıldı. Yarın 1930 Zilan katliamının yıl dönümü sonrası 1937 Dersim, Roboski ve Cizre'dir. Devletin katliam politikası tarihten bu yana hiç değişmedi. Biz AKP'nin politikalarının farkındayız. Kızıltepe ilçe yöneticimiz infaz edilmedi mi? Lice'de 34 köylüyü diri diri yakmaya kalktılar. Altından SADAT diye bir örgüt çıktığı iddia edildi. Kime bağlı bu örgüt? Kim planladı bunu hala cevap verilmiş değil" şeklinde belirtti.

'Özgürlük ve adalet mücadelemizi yükseltmeliyiz'

Savaşın da bir kuralı olduğunu ve AKP'nin bu kurallara dahi uymadığını dile getiren Sebahat, yaşanan yoğun hak ihlallerine değinerek şunları kaydetti: "Özgürlük ve adalet mücadelemizi yükseltmemiz ve AKP'nin bu politikalarını teşhir etmemiz lazım. Nusaybin'de neden hala sokağa çıkma yasağı kalkmadı. Buradan anlıyoruz ki, Nusaybin'i açmayarak orada yıkım gerçekleştiriyor. Bir yandan da zorunlu göç politikasına halkımız direniyor. Nusaybin halkımız batıya gitmedi bu da direnmenin başka bir adıdır. Sen bu kadar zulmet, Kürdün evini başına yık, gençlerin bedenlerini parçala, kadınları çırılçıplak soyup teşhir et sonra da bu savaşın sorumluluğunu utanmadan Kürt halkına yükle. 'Bizim dönemimizde bir tane faili meçhul bulamazsınız' diyordu. Hurşit Külter'den hala haber yok. Bunlar AKP' nin savaş politikalarıyla bağlantılı. Rojava Devrimi, AKP'yi korkutmuştur. Kürtlerin hak ve statü elde etmesi korkutmuştur. ABD'de Rusya'ya herkesin elinde AKP'nin savaş suçu işlediğine dair belgeler var. Lahey'de yargılanacak bunlar."

'Darbe yasası'

Hazırlanan yeni anayasa ile ilgili Kenan Evren'in de darbe sonrasında yasa çıkarttığını hatırlatan Sebahat, "Bugün Tayyip de yasa çıkarıyor. Bu darbe yasasıdır. Recep Tayyip'in sivil olma durumu ortadan kalkmıştır, bu savaşın Başkomutanıdır. Vatandaşlık tartışmaları, sıradan tartışmalar değil. Türkiye'de 2 milyon 700 bin mülteci var. Vatandaşlık vererek olası seçimde oy kullandırılacak. Aynı zamanda Şırnak'ı, Sur'u ve Nusaybin'i yıkıp buralara TOKİ yapmayı planlamakta. Buralara Suriyelileri yerleştirerek buraların demografik yapısını değiştirecek. Derin bir plandır. Savaş masasında karar verilmiştir. Biz bunu önünde duracak mıyız, mücadele edecek miyiz? Bugün hiçbir kamp denetime açık değil. Biz mültecilerin barınmasına karşı değiliz ama kurgulanan planın bilincindeyiz" şeklinde vurguladı.

'Faşizme karşı direnişi, birlikte büyüteceğiz'

Türkiye halklarının tehlikede olduğunu kaydeden Sebahat, "AKP, Türkiye halklarının güvenliğini tehlikeye atan bir ülke haline gelmiştir. Aynı zamanda toplumumun psikolojisini bozmuştur. Buna karşı örgütlenmek mücadele etmek bizim sorumluluğumuz. Halklarımız bunu yaşamak zorunda değil. O zaman halkla buluşmalı, halkı örgütlemeliyiz. Faşizme karşı direnişi, birlikte büyüteceğiz. Bütün dünya yüzünü Rojava'ya dönmüştür. Umut varsa hayat da var mücadele de var. AKP, bu umudu kırmak istiyor. Bu onların son zamanı, şimdi bizim zamanımız. Elbette çok bedel de ödedik. Ezilenler, insan hakları mücadelesi verenler, ekoloji çalışması yürütenler, hayvan hakları savunucuları, işçiler emekçiler, kadınlar hep birlikte mücadele etmeliyiz. Faşizmi yenme zamanı" şeklinde açıkladı.

'Başka alternatif yaratacağız'

"Kan üzerinden kendisini yaşatan, siyaset yapanlara dur demek lazım" diyen Sebahat, önümüzde zorlu ve tarihi bir süreç olduğunu ve bu süreçte kendilerine çok görev düştüğünün altını çizdi. Bu tarihi süreci örgütlenerek ve mücadeleyi büyüterek gelecek dönemi karşılamak gerektiğini vurgulayan Sebahat, "AKP'yle olmaz. Kiminle olacak? Halkımızla olacak. Başka alternatif yaratacağız. Başka alternatif kim? Biziz" dedi.

(ce-ea/gc)