JINHA

ADANA - CHP'nin 'terör olaylarının araştırılması' için verdiği Araştırma Önergesi'ne karşı İçişleri Bakanının tutumuna dikkat çeken HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, "İçişleri Bakanı yeni bir şey söylemeden kürsüden indi. İşin en korkunç tarafı, pişkinliğin doruk yaptığı nokta, muhalefeti istifaya davet ediyor" dedi.

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, CHP'nin 'terör olaylarının araştırılması' için verdiği Araştırma Önergesi hakkında konuştu. "İçişleri Bakanının gelip Meclis Genel Kurulunu bilgilendirmesini, küçücük de olsa olumlu bir adım atılmış gibi algılamıştık ama maalesef İçişleri Bakanı yeni bir şey söylemeden kürsüden indi" diyen Meral, "İçişleri Bakanının bu tutumunu anlamak, anlamlandırmak ve kabul etmek mümkün değil. Çünkü kendisi birinci derecede bu işin yetkili ve sorumlu makamını işgal ediyor. İşin en korkunç tarafı, pişkinliğin doruk yaptığı nokta, muhalefeti istifaya davet ediyor. Zaten istifa müessesesi diye bir şey yok, bugün de siyaset literatürüne yeni bir şey girdi, patlama olunca muhalefet istifa etsin. Bu kadar pişkinliği de yaşamış olduk" şeklinde konuştu.

'Katliamların üstü örtülüyor'

7 Haziran'dan önce başlayan, sonrasında devam eden kaosun, katliam ve bu katliamların üstünün örtülmesi sürecinin yeni bir olgu olmadığını dile getiren Meral, "Katliamlardan sonra hemen katliamların üstü örtülmeye çalışılıyor. Bütün dosyalarda istisnasız gizlilik kararı var. Bütün dosyalarda önceden istihbari bilgi var, bütün dosyalarda Milli İstihbarat Teşkilatıyla arasında bir bağ kurulduğu iddiaları ve belgeleri anında dolaşıma sokuluyor, fakat iktidar partisi bu meselelerin hiçbirini üstüne alınmıyor" ifadelerinde bulundu.

'Türkiye-DAİŞ ilişkisini tüm dünya biliyor'

Bütün dünyanın iktidar partisiyle DAİŞ ilişkilerini tartıştığını ve bunun belgelerinin sunulduğunu kaydeden Meral, son olarak şunları belirtti: "Birleşmiş Milletlere gönderiyor, Independent'dan New York Times'a, The Guardian'a kadar bütün uluslararası basın, manşetlerle Türkiye-DAİŞ ilişkisini tartışıyor. Rusya'nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vitali Çurkin, Türkiye'nin, Suriye'de DAİŞ'in kontrolü altında bulunan bölgelere yasa dışı yollardan silah ve mühimmat gönderdiğini iddia eden belgeleri BM Güvenlik Konseyine sundu. Rusya'nın sunduğu belgelerde Türkiye'den 2 milyon dolarlık kimyasal madde gönderildiği söyleniyor ve bununla birlikte Türkiye'ye yönelik ithamlar çok ciddi. O kadar ciddi ki DAİŞ'in ana silah ve askeri teknolojisinin tedarikçisi durumunda bir Türkiye'den söz ediliyor ve sevkiyat, arabalarla, insani yardım konvoylarıyla gerçekleştiriliyor. Buna ilişkin elimizde hiç malzeme sıkıntısı yok, binlerce doküman, belge sunabilirim; dava dosyası, iddianameler de hazır. Fakat, tabii ki bunları üstüne alan, bunu kabul eden bir iktidar partisi yok."

(mg)