'Avrupa Konseyi’ne göre Türkiye hukuk devleti değil'

13:32

JINHA

ANKARA - Geçtiğimiz hafta Strazburg’da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde bulunan HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, buna ilişkin Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, "Avrupa Konseyi’ndeki Türkiye Raporu'ndan görüldüğü gibi, hukuk devleti değiliz, bir demokratik bir devlet değiliz ve böyle gidersek gelecek nisan ayında Avrupa Konseyi tarafından denetime, izlemeye tabi tutulacağız" dedi.

Geçtiğimiz hafta Strazburg’da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde bulunan HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Avrupa Konseyi’nde Türkiye Raporu'nun kabul edilmesine ilişkin Genel Kurul’da konuştu. Atatürk Havalimanı’nda gerçekleşen saldırıya ilişkin üzüntüsünü belirterek konuşmasına başlayan Filiz, Avrupa Konseyi’nde Türkiye Raporu'nun kabul edilmesine ilişkin şunları söyledi:

"Geçtiğimiz hafta askere, emniyet görevlilerine, koruculara, Anayasa’ya aykırı bir biçimde yasal dokunulmazlıklar getirildi. Diğer yandan da milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldı. Yasa yapma tekniği ve hazırlık süreci açısından baktığımız zaman da yine korkunç bir tahakküm ve demokratik olmayan bir işleyiş görüyoruz. Şu anda, örneğin Eğitim Komisyonu'nda 105 maddelik bir yasa görüşülüyor. Siyasi iktidara sormak istiyorum: Aceleniz nedir? Neye acele ediyorsunuz? Bizler, milletvekilleri olarak son anda nelerin geleceğini öğrenirken ki buna da demokrasi tabii ki denemezken halkımızın anlaması, muhalefet etmesi, bu yasalara karşı çıkması, eleştirmesi nasıl mümkün olacaktır?

Toplumun hiçbir kesimine danışmadan aceleyle getirdiğiniz tüm bu yasalar hiçbir vatandaşa da, yargı mensubuna da güven vermeyecektir ve bir kez daha yargının yürütmenin tek eline alındığı ve bağımsız olmadığı tescillenecektir. Danıştay, Yargıtay oyunlarını bize oynatmaya çalışıyorsunuz. Öncelikli olan ihtiyacımız, halkımızın da ihtiyacı, hepimizin de ihtiyacı adalete erişimdir ve sağlıklı bir barış sürecidir.

'301’inci maddesinin kaldırılması talep edildi'

Geçen hafta Strazburg’da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ndeydik ve Avrupa Konseyi’nde Türkiye Raporu bildiğiniz gibi kabul edildi. Konsey, Türkiye’yi başta yaşam hakkı olmak üzere basın ve ifade özgürlüğünü korumaya sert bir ifadeyle çağırdı. Türkiye’deki demokratik kurumların işlemesine ve Türkiye’nin Avrupa Konseyi nezdindeki zorunluluklara uyma yönündeki taahhütlerine tehdit oluşturduğunun da altı çizildi. 'Türkiye güvenlik ile özgürlük arasındaki dengeyi iyi kurmalıdır' denilerek Ankara’dan, terörle mücadeleyle ilgili yasal mevzuatını AİHM içtihatları ışığında Avrupa normlarına uygun hâle getirmesi talep edildi. Raporda şiddetin tırmanmasını önlemek amacıyla tüm taraflardan siyasi yolla çözüm aramaları istendi ve barış görüşmelerinin 2015’te bitirilmesinden duyulan üzüntü ifade edildi. Bugünkü gündemimiz olan yargıya ilişkin olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi kararına saygı duymayacağına ilişkin ifadeleri örnek gösterilerek Türk Ceza Kanunu’nun Cumhurbaşkanına hakareti düzenleyen 299’uncu maddesinin ve yine TCK’nın 301’inci maddesinin kaldırılması talep edildi. Yargının yürütmenin kontrolüne girdiği mesajı verildi. Aslında, bütün bu geri gidişlerin bir şekilde başlangıcı olarak da 4 bakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu hakkındaki 17-25 Aralık 2013 tarihli yolsuzluk iddiaları gösterildi."

'Avrupa Konseyi denetime tabi tutacak'

"Yeni bir yasa, tasarı konuşuyoruz ama aslında, Avrupa Konseyi’ndeki Türkiye Raporu'ndan görüldüğü gibi, hukuk devleti değiliz, bir demokratik bir devlet değiliz ve böyle gidersek gelecek nisan ayında Avrupa Konseyi tarafından denetime, izlemeye tabi tutulacağız" diyen Filiz, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Bunu hak etmediğimizi ve gerçekten aslında farklı gelişmeleri yaşayabileceğimizi, yargıda da başka alanlarda da gerçek reformları yerleştirip demokrasiye ulaşabileceğimizi, barışa ulaşabileceğimizi, buna yeteneğimiz, gücümüz olduğunu ve inancımız da olması gerektiğini ifade etmek isterim."

(sy)