JINHA

RÎHA - DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Türkiye'de barışın sağlanması için AKP Hükümetinin gitmesi gerektiğine işaret ederek, "Çünkü bu yaşananların tek nedeni AKP hükümetidir. Kürt halkına topyekûn bir şekilde saldıran bir zihniyetle çözüm masasında bir araya gelmek mümkün değildir. Bu halk kendi çözümünü oluşturacak ve AKP gidecektir" dedi.

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, DBP Urfa il ve ilçe yöneticileriyle bir araya gelerek mevcut siyasal sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Haliliye il binasında yapılan toplantıya il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan'da katıldı. Toplantı sırasında konuşan Sebahat, "Türkiye hayatının en zor dönemini yaşıyor. AKP hükümetinin ortaya koyduğu çözümsüzlük siyaseti hem Kürdistan'da hem de Türkiye'de çatışmaların yaşanmasını da beraberinde getirdi" dedi.

'Sürecin bitirilmesinin nedeni Rojava devrimiydi'

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 7 Haziran seçimleri öncesi 'masa da yok müzakere de yok' deyip Dolmabahçe mutabakatını yok sayarak savaşın startını verdiğine dikkat çeken Sebahat, Türkiye'nin yüzde 70'inin çözümü desteklerken sadece Cumhurbaşkanının süreci desteklemediğini belirtti. Sürecin bitirilmesindeki en büyük etkenin Rojava devrimi olduğunu ifade eden Sebahat, "Kürt halkı Ortadoğu'da bir statü sahibi olmasın diye kendi politikalarından bile vazgeçtiler. Sayın Öcalan'la çözümü konuştukları zaman AKP hükümeti bir yandan da oturmuş çöktürme planı hazırlamıştır. Bu çöktürme planının içinde 15 bin kürdün katledilmesi 10 bin kürdün tutuklanması ve 300 bin kürdün zorla yerinden göçertilmesi planı hazırlamışlar. Devreye giren politika buydu. Ortaya çıkan direnişin nedeni de buydu" diye konuştu.

'Tek adama biat eden hükümet ülkeyi uçuruma itti'

Ülkeyi kan gölüne çevirenlerin elerini kollarını sallayarak ortalıkta gezdiğini kaydeden Sebahat, barış isteyen akademisyenlerin, Kürt halkıyla dayanışanların tutuklandığını söyledi. AKP hükümetinin ülkeyi çıkmazın içine sürükleyerek parlamentonun dahi hükmünü yitirdiğine dikkat çeken Sebahat, süreç içerisinde yapılan tüm yasa çalışmalarının geçersiz ve hukuksuz olduğunu aktardı. Halkın iradesiyle seçilen vekillerin parlamento dışına itilmeye çalışıldığını vurgulayan Sebahat, "Her gün baskı yasalarını çıkartıyorlar. Bütün bunlar sadece Erdoğan başkan olsun diye yapılıyor. AKP tek adama biat eden bir parti haline geldi. Şuan AKP şahsında başkanlık sistemi fiilen uygulanmaktadır. Bütün bu politikalar Türkiye'yi bir uçurumun kenarına getirdi. Kriz bu yüzden bu kadar derindir. Kürt düşmanlığı dün İsrail'i zulmünden dolayı yerden yere vuran zihniyeti bugün İsrail'le anlaşmaya kadar götürdü. İsrail Türkiye anlaşmasının altında bir sürü taviz var" diye belirtti.

'Yanan sadece Lice değil insanlığın nefes borusudur'

Kürt halkının AKP'nin savaş politikalarına karşı direndiğini ve AKP'nin bu direniş karşısında başarısız olduğunu söyleyen Sebahat, ortaya çıkan direnişin faşizmi gerilettiğini vurguladı. Kürt halkının evlatları üzerinden Cumhurbaşkanının Sarayında kendisine bir yaşam alanı oluşturduğuna dikkat çeken Sebahat, Cumhurbaşkanının rahatı için binlerce anne evladının ölüme gönderildiğini vurguladı. Lice'de hayata geçirilmek istenen katliam politikasına dikkat çeken Sebahat sözlerine şöyle devam etti: "Yanan sadece Lice değil, insanlığın nefes borusu kesiliyor. Lice'den her yer etkilenir. Devlet kendi eliyle Cudi'yi, Lice'yi bombalayarak aslında bu halkın soluk borusunu kesiyor. Doğa tahribatına karşı onlarda direnişe geçmelidir. Çünkü insanlığı bile bir terörist olarak gören bu zihniyet karşısında başka bir çare yoktur" dedi.

'Bu halk kendi çözümünü oluşturacak ve AKP gidecek'

AKP hükümetinin Cumhurbaşkanının kuklası haline geldiğine dikkat çeken Sebahat, yaşanan katliamlar karşısında AKP'nin hesap vereceğini söyledi. AKP hükümetinin geçmişiyle alakalı kendisini savunduğunu hatırlatan Sebahat, yaşanan katliamlar karşısında AKP'nin nasıl utanmadığını sordu. Utanma duygusu olmayanın adalet duygusunun da olmayacağının altını çizen Sebahat, "Kendi iktidarları için yapamayacakları hiç bir şey yoktur. İşte şimdi tam da bugün buna dur deme zamanıdır. Halklarımızın buna dur deme zamanıdır. AKP gitmediği sürece Türkiye'de ne barış olur, ne adalet olur ne de özgürlük. Çünkü bu yaşananların tek nedeni onlar. Kürt halkına topyekûn bir şekilde saldıran bir zihniyetle bir çözüm masasında bir araya gelmek mümkün değildir. Bu halk kendi çözümünü oluşturacak ve AKP gidecektir" diye belirtti.

(be/dk)