DBP: AKP'nin savaş politikalarını teşhir edeceğiz

12:54

JINHA

AMED - Belediye eş başkanları toplantısının sonuç bildirgesini açıklayan DBP, AKP'nin halkın tüm kazanımlarına göz diktiği belirterek, "Yerel demokrasinin gelişmesi, çoğulculuğu esas alan kadın özgürlükçü politikamız AKP'nin tekçi hiyerarşik erkek eğemem politikalarına alternatiftir ve AKP bunu kendisi için tehdit olarak görmektedir" dedi. DBP sonuç bildirgesinde, AKP'nin savaş politikalarının teşhir edileceği kararı aldıklarını açıkladı.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) belediye eş başkanları toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, belediye eş başkanları, il genel meclisi eş başkanları ve MYK üyelerinin de katıldığı belediye eş başkanları toplantısında, son siyasal gelişmeler ile yerel demokrasi ve yerel demokrasinin geliştirilmesi önündeki engeller tartışılarak gelecek dönemin planlaması yapıldı.

Toplantıda, öz yönetim direniş alanlarında yaşamını yitirenler anılarak, bir haftadır Lice'de artarak devam eden yaşam alanlarına yönelik saldırılar, insana ve doğaya karşı kapsamlı katliam ile bölgeyi insansızlaştırma politikaları kınandı. Dünyadaki ve Ortadoğu'daki gelişmeler değerlendirilirken, Kürt sorunun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi konusunda en temel engelin AKP'nin savaş politikası olduğu tespiti yapıldı. Raporda buna ilişkin şu açıklamalara yer verildi:

'Kadın öncülüğünde gelişen Rojava devrimi'

"Ortadoğu'da sınırları gizli anlaşmalarla yapay olarak çizilmiş ulus-devletlerin yaşadığı kriz derinleşerek devam ettiği bu süreçte toplumların kendi statülerini belirleme ve demokratik yönetim haklarına ulaşma çabaları halkların, inançların geleceği açısından oldukça önemlidir. Yaşanan kriz ve kaos halklar açısından yeni olanaklarda açığa çıkarmıştır. Geçmişten bu güne kapitalist modernitenin sömürge amaçlı geliştirdiği yapay sınırların ve kukla devletlerin eliyle halklara savaş ve çatışma ile kölelik dayatılmıştır. Bu bağlamda 2012'de Kadın öncülüğünde gelişen Rojava devrimi başta 4 parça Kürdistan olmak üzere tüm dünya halkları açısından özgürlüğün umudu ve cesareti olmuştur. Ortadoğu'da demokratik özerk yönetimler, demokratik cumhuriyet perspektifti ile Suriye'de sorunların çözümüne katkı sunacağı kesindir."

'Temel sorun, tekçi otoriter ulus devlet'

Türkiye'nin Ortadoğu'da yaşanan bu krizden etkilendiği belirtilen raporda, Türkiye'de yapısal değişikliklere ihtiyaç olduğu vurgulandı. "Tekçi otoriter ulus devlet Türkiye'de de yaşanan savaşın sorunların temel kaynağını oluşturmaktadır. Türkiye'nin bu süreçten çıkışı kapsamlı bir demokrasi hamlesi ile mümkün olacaktır" denilen raporda, mevcut yönetim AKP hükümetinin kendi iktidarını sürdürebilmek için demokratik yönetim direniş mücadelesini veren halka karşı topyekün savaş konseptini devreye koyduğu belirtildi. Son bir yılda yaşanan sürecin AKP'nin bu savaş politikasının bir sonucu olduğu vurgulanan raporda, şu ifadelere yer verildi:

'Kürt karşıtı gruplarla kirli ittifaklar geliştiriyorlar'

"AKP geleneksel güvenlikçi politikaları güncelleyerek askeri ve polis gücünü devreye koyarak Kürt sorunun müzakere ile çözüm olanaklarını heba etmiştir. AKP yıllardır çözümsüz bırakılan Kürt sorununun çözümü noktasında adım atmak yerine Kürt halkının kazanımlarını kendine tehdit olarak görmüş ve buna dönük 2014'te hazırladığı çöktürme planını devreye sokmuştur. Elindeki bütün savaş araçlarıyla saldırıya geçmekle yetinmemiş, Kürt karşıtı gruplarla kirli ittifaklar geliştirerek halkın açığa çıkardığı irade ve direnişi boğmak istemiştir. 90'lı yıllarda kırsal alanlara dönük saldırıların, yıkımların yönünü kentlere çevirerek fiziksel, kültürel, siyasal, sosyal, psikolojik algı operasyonlarıyla, politikalarıyla katliamlarına meşruiyet kazandırarak toplumu yönlendirmek istemektedir. AKP'nin bu politikalarına karşı duran tüm toplumsal muhalefet baskı ve zor politikalarıyla susturulmaya çalışılmaktadır."

'Yöneticilerimiz tutuklanmış, görevden alınmıştır'

"AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın geliştirmiş olduğu yıkım politikalarını Kürt halkı Sur, Gever, Silvan, Silopi, İdil, Nusaybin, Cizre ve Şırnak'ta görkemli bir direnişle boşa çıkarmıştır. Çökertme planı dâhilinde kentlere dönük katliam yıkım ve göçertme politikaları ile birlikte demokratik siyaset alanlarına aynı şekilde yine demokratik yerel yönetimlere dönük saldırılarını genişletmiştir" denilen açıklamada, parti ve yöneticilerine dönük sindirme politikaları şöyle sıralandı: "Bu süreçte, içerisinde PM üyelerimizin de olduğu bin 425 insan katledilmiş, 2 bin 583 kişi yaralanmıştır. Yine bu süreçte başta Eş Genel Başkanımız Kamuran Yüksek olmak üzere onlarca parti meclis üyemiz, MYK üyelerimiz ve yerel yönetimlerde görev alan halkın iradesiyle seçilmiş 21 belediye eş başkanlarımız, 92 belediye ve il genel meclis üyelerimiz tutuklanmış, görevden alınarak uzaklaştırılmıştır."

'AKP halkımızın tüm kazanımlarına göz dikmiştir'

"Bu kapsamda gelişen saldırıların parlamento, yerel yönetim alanlarında Kürtlerin demokratik mücadelelerinin kazanımları yok etmek istenmektedir" denilen açıklamada, demokratik siyasete yönelik saldırılar şöyle sıralandı: "Demokratik siyaset, milletvekillerine dönük dokunulmazlıkların kaldırılması ve tutuklama tehdidi, demokratik yerel yönetimler de belediye eşbaşkanlarımızın tutuklanması, görevden alınması, uzaklaştırması ve kayyum atama tartışmaları AKP'nin savaş politikasının bir parçasıdır. AKP halkımızın tüm kazanımlarına göz dikmiştir. Öz güce dayalı, yerel yönetimlere alternatif bir model olan demokratik özerk yönetim anlayışımız ve demokratik, ekolojik kadın özgürlükçü politikamıza yönelik bir saldırı vardır. Yerel demokrasinin gelişmesi, çoğulculuğu esas alan kadın özgürlükçü politikamız AKP'nin tekçi hiyerarşik erkek eğemem politikalarına alternatiftir ve AKP bunu kendisi için tehdit olarak görmektedir."

'AKP'nin savaş politikalarını teşhir edeceğiz'

Raporda, "Sonuç olarak toplantımız AKP'nin topyekun savaş politikasına karşı topyekun bir duruş sergileyerek halkımızın kazanımlarını ve iradesini korumak için mücadele kararlığını vurgulamıştır" denildi. DBP'nin eş başkanlar toplantısının sonuç bildirgesine dair rapor şöyle sonlandırıldı: "Yerel demokrasinin gelişmesi konusunda belediye eşbaşkanlarımıza büyük görev ve sorumluluk düştüğü tespiti yapılarak demokratik özerk yönetim anlayışı ile halkın öz örgütlülüğünü geliştirmek için azami çaba içerisinde olunacağı, eş başkanlık sistemimize yönelik geliştirilen saldırılara karşı eş başkanlık sistemini kurumsallaştırılması için mücadelenin sürdürüleceği vurgulanmıştır. AKP'nin bu savaş politikalarını teşhir etmek belediyelerimize yönelik baskı politikalarına karşı uluslarası kurum ve kuruluşlarla temasa geçmek, Kürdistan ve Türkiye'de demokrasi güçleri, STK'lar ile bir araya gelme ve süreci birlikte değerlendirme kararı alınmıştır.

AKP'nin yıkım politikası sonucu yıkıma uğrayan kentlerle dayanışma büyütülecek kardeş aile kampanyasına katılımı kararlaştırılmıştır."

(sy)