Gültan Kışanak: Hükümetin asıl amacı kentleri ele geçirmek
09:06
Bêrîtan Elyakut/JINHA
AMED - DBP'li Belediyelere dönük gerçekleştirilen saldırı politikasını değerlendiren Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, devletin şuanda yerel yönetimler yasasıyla Türkiye kamuoyunu hazırlamaya çalıştığına dikkat çekerek, belediyelerin çalışmaması adına hükümetin elinden geleni yaptığını ancak asıl amacın kentlerin ele geçirilme isteği olduğunu vurguladı.
Devlet eliyle Kürdistan topraklarında başlatılan katliam ve soykırım politikaları son olarak HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla şiddetlenerek devam ederken DBP'li Belediyelere dönük yapılan 'Kayyum' açıklamaları ise her geçen gün yeni proje tarzlarıyla halkın karşısına çıkarılıyor. Belediyelere dönük saldırıları ve kayyum atama konusunu değerlendiren Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, "Yerel Yönetimler Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmamış hizmetleri yaparak son derece başarılı bir pratiğe sahip olmuştur. Bizler kendi içerimizde yapamadığımız işleri ve eksiklikleri de görerek klasik devlet belediyeciliği merkezi hükümetin bir uzantısı gibi kıyasladığımızda inanılmaz büyük bir başarımız olduğu ortadadır. Başarımız karşısında duramayanlar saldırı politikalarını devreye sokmuştur" diye konuştu.
'1990'da köylere saldıranlar bugün yerel yönetimlere saldırıyor'
Yerel yönetimlerin hayata geçirdiği başarı karşısında devletin topyekûn başlattığı savaşın bir bölümü olarak yerel yönetimleri hedefine aldığını aktaran Gültan, devletin yerel yönetimlerin gerçekleştirdiği çalışmaları ve halkla oluşturduğu bağı gördüğü için saldırılarını yoğunlaştırma derdine girdiğini ifade etti. 1990'lı dönemlerde bataklığı kurutmak adına köylerin yakılıp yıkıldığının altını çizen Gültan, o dönemlerde "PKK gerillalarının köylerden beslendiği" zihniyetinin olduğunu ve köylerin yok edilmesiyle mücadelenin ortadan kaldırılacağının düşünüldüğünü belirtti. Yeni saldırı stratejisi içerisinde kentler ve yerel yönetimlerin olduğunu aktaran Gültan, "Devlet yaptığı en üst düzey saldırılara rağmen verilen halk mücadelesini bitiremediğinden kaynaklı farklı arayışlar içerisine girmiştir. Halkın nefes alabildiği ve kendini ifade edebildiği yerel yönetimlere saldırı politikasını hayata geçirerek halkın kaynağını kurutmak istiyorlar. Kentlerde biriken mücadele dinamiğini ortadan kaldırmak isteyenler operasyon odaklarına yerel yönetimleri koymuştur" dedi.
'Türkiye tek adam yönetimine fili olarak geçmiştir'
Yerel yönetimlerin yerel demokrasinin kaynağı olduğunun altını çizen Gültan, yerel yönetimlerin doğru şekilde işletildiği an kentlerde insanların ortak ihtiyaçlarını belirledikleri ortak demokrasi ağının gerçekleşeceğini söyledi. Şuan hüküm süren yönetimin demokrasiden çok uzaklaştığına dikkat çeken Gültan, tüm saldırılarını gerekleştiren devlet aklının bir türlü halk direnişi karşısında güç getirememesi yüzünden öfke patlaması yaşadığını söyledi. İktidarların merkezi olarak gücü ele geçirmesine rağmen halkı ele geçirmemesi nedeniyle dünya da örneği çok az görülen otoriter ve tek adam yönetimine fiili olarak geçtiğini kaydetti. Gültan, "Türkiye genelinde devlet her şeyi rapt u zapt altına almış durumdadır. Ancak Kürdistan'daki yerel dinamikleri egemenliği altına alamamıştır. Kürdistan'daki yerel dinamikleri 'nasıl ortadan kaldırırız' düşüncesiyle yerel yönetimlere saldırarak bitirebileceklerini düşünüyorlar. Tekçi zihniyetle kurulan devlet Kürtleri Türkleştirme ve özgürlük arayışından vazgeçirmeye dönük planları çok eskiye dayanıyor. Şark planını değiştireceğini iddia eden devlet aynı zihniyetin takipçisi durumundadır. Kentlerimiz neden savaş alanına çevirdiler ve biz bunu tartışmak istiyoruz. AKP'nin de tek derdi bizim bunu sorgulamamızdır" diye belirtti.
'Saldırının amacı kentleri ele geçirme isteğidir'
Devletin şuanda yerel yönetimler yasasıyla Türkiye kamuoyunu hazırlamaya çalıştığına dikkat çeken Gültan, belediyelerin çalışmaması adına hükümetin elinden geleni yaptığını ancak asıl amacın kentlerin ele geçirilme isteği olduğunu vurguladı. Valiliğin belediyelere gönderdiği yazılarla tüm çalışmalara müdahale ettiğine değinen Gültan, belediyelerin çalışmalarına dönük sayısız davalar açıldığını ve soruşturmaların başlatıldığını aktardı. "Bizleri her alanda çalıştıramaz hale getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar" diye konuşan Gültan, ellerinde olan yetkilerle dahi yetinmeyen ve bir adım daha ötesine geçen bir yaklaşım içerisinde olunduğunu belirtti. Gültan, bakanlık tarafından kayda değer alınmadıklarını ve bu nedenle fili olarak belediyelere el konulduğunu söyledi.
'258 ev 160 işyeri 33 tarihi yapı yıkıma uğradı'
Sur ilçesinde yaşanan kıyıma değinen Gültan, Nisan ayında uydudan çekilen fotoğraflarda gördükleri yıkımın Nisan ayından sonra da büyük bir oranda devam ettiğini belirtti. Hukuksuz ve kanunsuz şekilde tarihi tüm yapıların ortadan kaldırıldığına dikkat çeken Gültan, Valilik tarafından Büyükşehir Belediyesinin Sur'un 5 mahallesine yakınlaştırılmadıklarını söyledi. Gültan, "Biz orada tahrip olan alt yapıyı yenilemek için defalarca yazı yazdık ve olumsuz yanıt aldık. Bizde biliyoruz ki Ankara'dan gelen bütün heyetler, müttehitler, İller bankası yetkilileri ve bakanlık yetkilileri giriyorlar. Oradaki tahribatın tespiti için ve tarihi öğelerin ayıklanması için hem belediyenin hem de UNESCO Alan yönetiminin girilmesine izin vermiyor. Dolayısıyla merkezi hükümeti fili olarak 5 mahalleye el koymuş durumdadır. Hepimizin bir an önce el ele vererek Sur'u yeniden ayağa kaldırmalıyız. Kayyum ve kamulaştırma kararlarıyla bizim ne çalışmamızı ne de mücadelemizi engelleyemeyecektir" dedi.
(dk)