Bedia Özgökçe: Askerin öldürme yetkisi ulusal anlamda açık suçtur

09:08

JINHA

WAN - Son zamanlarda giderek artan sivil infazların askerler için çıkarılan genelgeyle daha fazla çoğalacağına dikkat çeken HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, "Yasalar çerçevesinde askere açıkça kontrolsüz ve sınırsız bir öldürme yetkisi veriliyor. Karşılığında da soruşturulmama garantisi veriliyor. Ama bilsinler ki ulusal anlamda savaş kuralları hukukuna aykırı olduğu için açık suçlardır ve askerlerin ceza alması gerekiyor" dedi.

AKP hükümeti tarafından yürütülen savaş konsepti kapsamında Kürdistan'da sıkıyönetim uygulamalarının yanı sıra hukuk dışı politikalarla beraber baskılar giderek artmaya devam ediyor. Savaş konsepti kapsamında birçok ilçede aylarca süren abluka ve katliamlarla birlikte sivil infazlara da her gün bir yenisi ekleniyor. HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, sivil infazların artması ve buna neden olan askerlere dokunulmazlık yetkisi veren genelgenin doğuracağı sonuçları değerlendirdi.

'Ölüm makinesine dönmüş gladyo tipiyle karşı karşıyayız'

Kürt halkının devlet tarafından baskı altında olduğuna ve halkın hedef alındığına dikkat çeken Bedia, şöyle devam etti: "Bu yaşananlar geçmiş yıllardan daha farklı. Bu sefer gözaltında kayıplarda kısmen başlamış. Eski süreçten farklı olarak halkı tamamen hedef alan ve ölüm makinesine dönmüş bir gladyo timi ile karşı karşıyayız. Kontrol dışı bir mekanizmaya dönüşmüş bir durumda, artık sağ yakalamak yetmiyor. Sağ yakalama koşulları varken de bunu devreye sokmak yetmiyor. Öldürerek, hedef göstererek, kamuoyundan takdir bekleyen bir tarzda 'terörle mücadele ediyoruz' adı altında Kürt halkına saldırıyorlar."

'Kürt siyasi hareketindekiler hedefte'

Son zamanlarda yaşanan sivil infazlara dikkat çeken Bedia, infaz edilenlerin ise "terörist" ilan edildiğini söyledi. Bedia, bu nedenle halkın can güvenliğinin olmadığının altını çizerek, "Ahmet Demirağaç arkadaşımızı toprağa verdik, gencecik bir beden hayalleri ve umutları olan biriydi. Burada bizlerle siyaset yapmaya çalışan bir yoldaşımızı daha kaybettik. Hurşit Külter tam 20 gündür kayıp. Artık DBP ve HDP'de ya da Kürt siyasi hareketinde siyaset yapanlar hedef konumundadır" şeklinde örnekler verdi.

'Bu savaş herkese karşı devam ettirilecek'

Devletin hukuku hiçe sayarak yeni genelgeler çıkardığını kaydeden Bedia, bunlardan birinin de askerlere dokunulmazlık getiren genelge olduğuna dikkat çekti. Bedia, "Cezasızlık vaatleriyle adeta zırh oluşturan uygulamalar ve yasalarla askeri daha da güçlendiren bir durum var. Bu durum demokratik ve hukuk devleti olduğunu iddia eden bir ülkede asla olmaması gerekiyor. Hedefte Kürt halkı var, ama yarın kendilerinden olmayan herkese karşı bu savaş devam ettirilecek" diye belirtti.

'Ödül gibi terfiler aldılar'

Askere yönelik cezasızlık uygulamasının 90'lı yıllardan beri var olduğunu söyleyen Bedia, bu uygulamanın AKP hükümeti ile birlikte yinelendiğinin altını çizdi. Bedia, "Diyarbakır ve Şırnak'ta 90'lı yıllarda üst düzey askerler yargılandıkları davalarda bazıları 13 kez ağırlaştırılmış cezaları açık tanıkları olmasına rağmen bir bir beraat ettiler. Ödül gibi terfiler aldılar. Musa Çitil, Diyarbakır Bölge Jandarma Komutanlığı görevine getirildi. Vartenis katliamından sorumlu albay beraat ettikten sonra bir üst rütbeye getirildi. Biz defalarca meclis kürsüsünden bu hususları eleştirdik, yapılanların geri çekilmelerini istedik" diye konuştu.

'Bu uygulamalar hukuki değil'

Askerlerin sivil halkı infaz ettiğini ve devletin bu askerlere hiçbir şekilde ceza vermediğini belirten Bedia, bu durumdan dolayı sivil infazlarda artış olacağına dair endişesini dile getirdi. Bedia, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Yasalar çerçevesinde askere açıkça kontrolsüz ve sınırsız bir öldürme yetkisi veriliyor. Karşılığında da soruşturulmama garantisi veriliyor. Ama bilsinler ki ulusal anlamda savaş kuraları hukukunda aykırı olduğu için açık suçlardır ve ceza almaları gerekiyor. Koruma sağlamış olabilirler, ama kanun ve hukuk birbirinden farklıdır. Bu uygulama hukuki değildir, meşru değildir."

(db-hk/dc/sy)