'Artık bir Kürdistan politikasını gündemlerine almak zorundalar'

09:05

Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED - Kürdistan'daki saldırıları ve AKP politikalarını değerlendiren DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Ortadoğu'da yeni bir dizayna gitmek isteyenlerin artık Kürtleri görmezden gelemeyeceğinin altını çizerek, eskiden Irak ve Suriye politikası olanların bir Kürdistan politikasını da gündemine almak durumunda kaldığını vurguladı.

7 Haziran 2015 seçimleri öncesi başlayan ve şiddetlenerek devam eden savaş politikaları 'sokağa çıkma yasağı' ile soykırım saldırılarına dönüşürken, siyasi operasyonlar, dokunulmazlıkların kaldırılması, gözaltı, tutuklama ile belediyelere kayyum atanması, Kürt halkı ile dayanışma gösterenlere yönelik baskılar gündemde.
Siyasal gelişmeleri değerlendiren DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Ortadoğu ve dünyada kapitalist moderniteden kaynaklı yeni bir yaşamı ihtiyaç duyulduğunu belirterek, 2010 yılında Kuzey Afrika'da yaşanan "Arap baharının" yeni düzen arayışının başlangıcı olduğunu kaydetti.

'Rojava devrimi yeni bir dönemin başlattı'

Kürdistan'daki halkların, kadınların ve gençlerin baskıcı rejimlerin yaklaşımını eleştiren yaklaşımlarını gözeterek yeni bir çıkış olu aradıklarını söyleyen Sebahat, o günden bugüne ciddi bir kaosun yaşandığına dikkat çekti. Tunus'la başlayan ve Libya ile devam eden direniş sonucu iktidarların devrildiğini kaydeden Sebahat, ancak yeni oluşan sistemin de halkların istediği gibi adil ve özgürlükçü olmadığını belirtti. Sebahat, Libya ve Tunus'la başlayan direnişin kendisini Ortadoğu'da da gösterdiğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Türkiye özellikle Suriye müdahalesiyle kendisini Suriye karşıtı bir noktada konumlandırmıştır. Türkiye Ortadoğu'da emperyal bir güç olarak yer edinme ve hanedanlık sistemini hayata geçirmek için uğraşmaktadır. Rojava devrimi bu anlamda kapitalist moderniteye karşı demokratik moderniteyi savunan bir alternatif olarak ortaya çıktı ve bu durum yeni bir dönemi başlattı."

'Hanedanlık rüyası direniş karşısında başka noktaya evrilmiştir'

Ortadoğu'da yeni bir dizayna gitmek isteyenlerin artık Kürtleri görmezden gelemeyeceğinin altını çizen Sebahat, eskiden Irak ve Suriye politikası olanların bir Kürdistan politikasını da gündemine almak durumunda kaldığını vurguladı. Kürdistan politikasının iktidarların gündemine almasının nedeninin Kürtlerin direnişinin olduğunun altını çizen Sebahat, bu durumun Türkiye'ye yansımalarının da çok ciddi olduğunu ifade etti. Türkiye'de yıllardır çözülmeyen bir Kürt sorunu ve 40 yıldır özgürlük mücadelesi veren halk gerçekliğine işaret eden Sebahat, "Türkiye'nin Ortadoğu politikasında açığa çıkardığı hanedanlık rüyası Kürtlerin direnişi karşısında başka bir noktaya evrilmiş durumda" dedi.

Türkiye'nin Kürt karşıtı politikalarını devam ettirdiğine dikkat çeken Sebahat, Rojava devriminin AKP'nin tüm kirli politikalarını boşa çıkardığını ve kurduğu bütün ittifakları yerle bir ettiğini kaydetti.

'Ulus-erkek- devlet zihniyeti krize neden oluyor'

Türkiye'nin Kürt halkı üzerinden yürüttüğü politikalar nedeniyle siyaseten yalnız kaldığının altını çizen Sebahat, Ortadoğu'da yaşanan kaos ve krizin bu nedenle direkt Türkiye'ye çekildiğini söyledi. Türkiye hükümetinin gerçekleşen yeni dizayn sürecine ulus-erkek-devlet zihniyetini koruyarak girmek istediğini vurgulayan Sebahat, değiştirilmek istenmeyen bu zihniyetin krize neden olduğunun altını çizdi. Sebahat, Rojava'da açığa çıkan demokratik Ortadoğu konfederalizmi, demokratik Cumhuriyet perspektifinin Türkiye'de de yaşam bulduğunu belirterek, "Kürt hareketinin bu iddiasıyla AKP'nin Türk-İslam sentezini erkek egemenliğiyle buluşturduğu yaklaşımı arasında büyük bir mücadeleden bahsetmek mümkündür. Yaşanan çok çetin bir mücadeledir. AKP kendi varlığını bunun üzerine kurmuş durumdadır. Dolayısıyla Kürt hareketine ve Kürt halkına karşı saldırının altında bu gerçeklik yatmaktadır. AKP ve Erdoğan bunun farkında ve geleneksel devlet yapısını korumak için büyük bir savaş açmış durumdadır" diye konuştu.

'Kürt halkı direnerek AKP'nin politikasını boşa çıkardı'

PKK Lideri Abdullah Öcalan'la yapılan görüşmeler esnasında AKP'nin 'çöktürme planının' devreye sokmasının nedeninin yaşadığı yapısal sorundan kaynaklandığını ifade eden Sebahat, AKP'nin yeni dönüşüm karşısında gelenekselliğe sığındığını, direnişin mevcut politikasını boşa çıkardığını ifade etti. AKP'nin bu saatten sonra başarılı olmasının imkansız olduğuna vurgu yapan Sebahat şöyle devam etti: "AKP Sur'da, Cizre'de, Gever'de ve Nusaybin'de hiç tahmin etmedikleri büyük bir direnişle karşı karşıya kaldı. Bu direniş karşısında erkek egemen sistemin, zihniyetin ayakta kalması mümkün değildir. Türkiye artık bir yol ayrımındadır. Türkiye artık ya demokratikleşerek yeni bir hukuk oluşturacak ya da bu savaşı derinleştirecektir. Kürtler devleti yok saydığı için değil aksine devlet Kürtleri yok saydığı için bu savaş derinleşiyor.

Kürt hareketi ve Kürt halkı Türkiye'nin üniter yapısı içerisinde reformlar yapılarak birlikte yaşamanın mümkün olduğunu söylüyor. Ancak buna cevap vermeyen politikalara karşı demokrasi ve özgürlük mücadelesi yürütenler savaş politikalarına karşı direnişlerini büyütmeye devam edeceklerdir. Güvenlikçi politikaların ortaya çıkardığı sonuçlar Kürt hareketini büyütmüştür. Bu nedenle güvenlikçi politikaların başarılı olması mümkün değildir. Türkiye'nin kaostan çıkmasının yolu da Kürtlere baskı uygulamak değil aksine 'nasıl bir hukuk oluşturabiliriz' olgusunu düşünmekten geçer."

(gc)