JINHA

ARDAHAN - DBP'li yöneticilerle dayanışmak için Ardahan'a giden DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Kürtlerin baskı ve zorlamalarla yıldırılamayacağını ifade ederek, mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini söyledi. Sebahat, hem Kürdistan'da hem de Türkiye'de demokrasinin tek anahtarının DHP ve HDP olduğunun altını çizdi.


DBP'ye yönelik baskılar devam ederken son olarak Ardahan'da il binasına baskın yapılarak, İl Eşbaşkanı Hakan Demirbaş ile parti yöneticileri tutuklandı. DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel de bugün Ardahan'a geldi. Burada halk ve partilileriyle dayanışma ziyaretleri gerçekleştiren Sebahat gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Devletin psikolojik olarak DBP kitlesini baskı altına alma ve DBP'yi yalnızlaştırmak adına özel politikalar yürüttüğünü belirten Sebahat, baskıyla ehlileştirme politikalarını hayata geçirmek adına uyduruk nedenlerle tutuklamaların gerçekleştiğini aktardı. Sebahat, tutuklamalarla dışarıda direnen halka mesaj verilmek istendiğini söyledi.

'Kürt halkıyla dayanışma engellenmek isteniyor'

Özgür Gündemle dayanışmak için nöbet eylemine katılan 3 aydının tutuklandığına dikkat çeken Sebahat, tutuklamaların asıl amacının dayanışmanın önüne geçmek olduğunu ve Kürtlerle dayanışmayı engellemek olduğunu vurguladı. Barış isteyen akademisyenlere de aynı tarz yaklaşımın gerçekleştiğini söyleyen Sebahat, devletin akademisyen ve gazetecilerin geri adım atmayacağını hesaba katmadığını da sözlerine ekledi. Sebahat, "Akademisyen ve avukatlar davasında da olduğu gibi gazeteciler davasında da böyle olacak. Öyle ki tutuklamadan hemen sonra Can Dündar dayanışmak için mesaj yayınlıyor, bu dayanışma gittikçe büyüyecek" dedi.

'CHP ve MHP AKP'ye teslim oldu'

DBP'ye dönük çok yönlü saldırı gerçekleştiğini ifade eden Sebahat, bunun nedeninin AKP'ye karşı muhalefet olan tek parti olmalarından kaynaklandığını belirtti. CHP ve MHP'nin AKP'ye teslim olduğunu belirten Sebahat, her iki partinin de dokunulmazlık tartışmalarında AKP'den yana tutum aldığını ifade etti. Sebahat, Kürt sorununun çözümüne ilişkin şimdiye kadar hiçbir adım atılmadığını kaydederek, "Türkiye'de demokrasinin tek anahtarı Kürdistan'da DBP Türkiye'de de HDP'dir. Böyle olduğu için dokunulmazlığı kaldırdılar, HDP Eş Genel Başkanı'na yüzlerce yıl hapis cezası isteniyor" dedi.

'Belediyelerimize takmışlar'

Belediyelere yönelik kayyum atamalarına da değinen Sebahat, şöyle devam etti: "Şimdi de belediyelerimize göz dikmişler. Kürdün her bireyini terörist olarak gören bir zihniyetle karşı karşıyayız. Kürde hizmet yaptığı için belediyelerimize takmışlar. Niye hizmet yapılıyor, niye insanlarla bu kadar içli dışlı, neden Kobanê ve Şengal'den gelen mültecilere bu belediyeler bakıyor. Bunun intikamını almak istiyorlar. 21 belediye başkanımız tutuklu, 30'u da görevden alınmış. Arkadaşlarımız buna rağmen hizmet sunmak için ellerinden geleni yapıyorlar."

'Kürtler 90'lardaki gibi batıya göç etmedi'

Kürdistan'da yürütülen savaşın halen devam ettiğine işaret eden Sebahat, AKP hükümetinin "Hendek ve barikat olmasaydı bu sorunlar olmazdı" açıklamalarına karşılık, bu savaşı başlatanın AKP olduğunu kaydetti. Sebahat, "Şu anda AKP'nin karşısında duran tek güç Kürt halkının mücadelesi ve dostlarıdır. Faşizme karşı çıktıkça Ortadoğu'da kimlik sahibi oldukça pervasızlaşıyor. Gever, Nusaybin, Şırnak, Cizre, Sur'da çok büyük bedeller verildi. Ama inanınki bu direniş AKP faşizminin hedefine ulaşmasını engelledi. Kürtleri yerinden zorla etmeyi kafasına koymuş, ama ne yaptılarsa bir türlü amacına ulaşamadılar. Kürtler 90'larda ki gibi savaşta batıya göç etmedi. Bakın Şırnak ve Nusaybin'de 3 Haziran'dan beridir operasyon bitmesine rağmen halen sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Niye kaldırmıyorlar biliyor musunuz, sağlam kalan evleri de yerle bir etmek için" dedi.

(be/dc/gc)