JINHA

AMED - DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, DBP'li belediyelerin hedef haline getirilip, kayyum atanmasına ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Öyle kimse hayaller kurmasın biz gider belediyelere el koyarız diye. Biz buna karşı her yerde demokratik direnişimizi sergileyeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan ve AKP hükümetinin "Görevi kötüye kullanma ve teröre destek verme" iddialarıyla DBP'yi ve belediyeleri hedef haline getirmesine dönük DBP Genel Merkez binasında açıklama yapıldı. Açıklamaya DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, Siirt Belediyesi ve Demokratik Belediyeler Birliği Eşbaşkanı Tuncer Bakıran katıldı. Sebahat, halkın kazanımlarının AKP'nin hedefinde olduğunu belirterek, "Onların muhatabı siyasi partiler iken gittikleri her yerde belediyelerimizi konuşarak halkın iradesine saldırı düzenliyorlar" dedi.

'Halkın denetimine bırakalım bakalım kim yolsuzluk yapıyor'

Sebahat, AKP hükümetinin ve Cumhurbaşkanı'nın gittikleri her yerde belediyelere para topladıklarını söylediklerini belirterek, "Bize diyorlar 'size bu kadar para yolladık ne yaptınız nerede bu paralar nereye harcadınız' diye. Bunu sorması gereken biziz, hesap sorması gereken biziz. Son iki yıldır belediyelerimizden müfettişler çıkmıyor. Bu zaman diliminde ne bulabildiler? Madem çalıyoruz neden bu müfettişler açıklamıyor? Bu halkın vergisiyle halka hizmet eden belediyelerimizi hedef gösteriyorlar. AKP, MHP ve CHP'nin hiç bir belediyesinde denetim yapılmıyor. Çağırsınlar en iyi belediye başkanlarını halkın denetimine açık tartışalım. Bakalım kim ne yapıyor o parayla, kim yolsuzluk yapıyor halk karar versin. Cesaretiniz varsa yüzünüz varsa buyrun hodri meydan" diye ifade etti.

'Belediyeleri size bırakmayacağız'


'Gönderiyoruz' dedikleri paranın halkın parası olduğunu ve bu paranın da halkın ihtiyacına harcandığını belirten Sebahat, "Şimdi çıkmışlar kayyum atayacağız diyorlar. Sıkıyönetim politikasıyla karşı karşıya bırakıyorlar bizi. Sessiz mi kalacağız sanıyorlar? Bu belediyeler halkın iradesiyle açılan belediyelerdir. Halkın iradesiyle var olmuş belediyelerdir. Biz bu belediyeleri size bırakmayacağız. Belediyelerimize dönük saldırılara daha büyük bir direnişle karşılık vereceğiz. Nerede görülmüş başarısız bir belediyenin yüksek bir oyla seçildiği. Bakalım belediyelerimizin olduğu yerlere; halk sevmese, memnun olmasa verir miydi o oyu? Bu çöktürme planıdır. Belediyelerimizi elimizden alarak yerelden halka baskı uygulamak istiyorlar. Bu baskılar zaten uzun süredir sistematik olarak sürüyordu ama bu saatten sonra bu saldırı ve baskılar karşısında dimdik duracağız ve direneceğiz. Mahalle çalışmalarına başlayıp halka bu süreci anlatacağız, onlarla tartışacağız. Bu süreçte halk ile beraber bilinçli bir direnişe geçeceğiz. Bu halk bugüne kadar iradesini asla teslim etmedi ve teslim etmeyecektir de" diye konuştu.

'Bu halk sahipsiz değil'


Yerelden seçilen belediye başkanlarının tutuklandığını, meclis üyelerinin ve belediye meclis üyelerinin baskılara maruz kaldığını, katledildiğini vurgulayan Sebahat, "Halkın seçilenleri halkın iradesi devletin hedefinde. Halkımız biz arkalarında duralım, onları koruyalım diye bizi seçtiler ve biz de onların bize verdiği görevi yerine getirdik, getireceğiz. Biz halkımızla oturup konuşacağız bunları. Hiç kimse kusura bakmasın ama bu halk sahipsiz değil. Biz bu halkı sahipsiz bırakmayacağız. Öyle kimse hayaller kurmasın 'biz gider belediyelere el koyarız' diye. Biz buradan onları uyarıyoruz; biz buna karşı her yerde demokratik direnişimizi sergileyeceğiz. Buradan batıya da sesleniyoruz. İç savaş çıkarmak isteyen bu zihniyete karşı gelin beraber direnelim. Biz oturup beklemeyeceğiz yasal değişiklik olacak mı diye. Kendi yasasını bile yok sayan bu iktidara karşı bizim mücadele etmekten başka çaremiz yok. Devlet nasıl baskı uygulayacağını biliyorsa biz de nasıl direneceğimizi biliyoruz. Bugün bize dönük saldırılara sessiz kalanlar şunu iyi bilsinler ki yarın onlara sıra geldiğinde arkalarında kimseyi bulamayacaklar. Demokratik kesimlere bir kez daha sesleniyoruz. Bu anlamda hukuksal boyutuyla da bir süreç başlatacağız. Bundan sonra hiçbir şey onların istediği gibi olmayacak" sözlerine yer verdi.

(bc-şa/gc)