Hacer Zagros: Kürt halkı her gün yeni bir ruh ile direnecek
11:22
JINHA
HABER MERKEZİ - Kuzey Kürdistan'da Kürt halkına yönelik başlatılan savaş konseptini değerlendiren KONGRA GEL Eşbaşkanı Hacer Zagos, "Tayyip Erdoğan'ın bu vahşi saldırılarına karşı Kürt halkı her gün yeni bir ruh ile direniyor ve kendisini her gün yeniden daha güçlü var ediyor" diyerek, Tayyip Erdoğan'ın Kürt halkının direnişi karşısında yenildiğini belirtti.
KONGRA GEL Eşbaşkanı Hacer Zagos, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve kurmaylarının Kürt halkına yönelik başlattığı savaş konsepti hakkında ANF'ye değerlendirmelerde bulundu. Türk devletinin geçmişten günümüze kadar halklar üzerinde yürüttüğü katliamlara dikkat çeken Hacer, Türk devletinin yüzyıllardır, değişim dönüştürmek yerine daha derin ve geniş bir şekilde katliam kültürünü günlük ve kirli bir siyaset şekline dönüştürdüğünü dile getirdi. "Özellikle Kürt halkına karşı bu kirli siyaset günlük olarak uygulamaya çalışmaktadır. Türkiye cumhuriyeti kurulduğu zamandan bu yana, bütün halklara karşı kirli bir siyaset yürütmüştür. Ermeni katliamı başta olmak üzere, Araplar, Çerkez ve Rum halklarına karşı inkârcı bir yaklaşım içerisinde olmuştur" diyen Hacer, Kürt halkının da bu siyasetten muaf tutulmadığını, Malazgirt savaşından bu yana Kürtlerin bütün Anadolu'da yaşanan savaşlar içerisinde yer aldığını vurguladı. Kurtuluş savaşı sürecinde Kürtlerin, Türklerin yanında hep olduğunu, Türkiye'nin bugün bu düzeyde tarihi kazanımlar elde etmişlerse Kürtlerin, Türklere yardımları sonucu olduğunu da belirten Hacer, "Bugün Türkiye devleti bu gerçekliği unutup, Kürt halkına karşı faşizan ve ırkçı yaklaşımlarla saldırıyor" diye konuştu.
'Kürt gençleri zulme karşı direniyor'
DAİŞ'in vahşi katliamlarının fazlasını bugün AKP'nin Kuzey Kürdistan halkına yaptığını belirten "AKP Kuzey Kürdistan'da ilan edilen demokratik özerkliği sindiremediği için her türlü insanlık dışı yaklaşımları, özellikle de Kürt gençlerine karşı yapıyor. AKP çok iyi biliyor ki, Kürt gençleri onun bütün özel savaş politikalarından korkmadan fedai bir ruh ile direniyor. Eğer bugün Kürdistan'da faşist güçlere karşı görkemli bir direniş varsa, bu Kürt gençlerinin eseridir. Kürt gençlerini bu destansı direnişe kitleyen; Kürt geçleri gözlerini açtıklarından bugüne kadar gördükleri tek şey Türk devletini, Kürdistan'ı nasıl yıkıp yaktığı, Kürt halkını nasıl katlettiği ve Kürt halkına bir halk olarak yaklaşmadığı gerçekliğidir. Tabii ki bütün gençlerde bu özellikler vardır. Fakat Kürt gençleri tarihten bu yana bütün soykırım siyasetine karşı sesiz kalmadılar. Bugüne kadar hep isyan, ayaklanma, direniş içerisinde oldular. Zulme karşı direnmek Kürt gençlerinde kültür haline gelmiştir. PKK bu kültürün ifadesidir" dedi.
'Direniş ruhu Kürdistan'da volkan gibi patlıyor'
Kürt gençlerinin bugüne kadar direniş kültürünü Kürt toplumuna ve diğer halklara mal ettiğini vurgulayan Hacer, Ortadoğu halklarının da bu özelliği taşıdığını söyledi. Kürt toplumunun gençler gibi direndiğini, zulme ve sömürüye karşı büyük bir kahramanlık gösterdiğini de sözlerine ekleyen Hacer, bu direniş yıllarının birikiminin bugünlere getirdiğini de belirtti. Hacer, "Görüyoruz ki, bu direniş ruhu Kürdistan'da volkan gibi patlıyor. Bakıyoruz ki, Türk faşist devleti Kürdistan'da şehirleri yakıp yıkıyor, çocukları yakalayıp öldürüyor, kadınlara saldırıp tecavüz edip katlediyor. Erdoğan zihniyeti bu saldırılarla özellikle Kürt gençleri şahsında Kürt iradesini kırmayı hedefliyor. Türk devleti büyük bir öfkeyle Kürt halkının iradesine saldırıyor. Bunun nedeni, Kürt gençlerinin bugün ulus-devlete büyük bir darbe vurmaları ve Erdoğan'ın bütün kirli siyasetini teşhir ederek, onun var olan gerçek yüzünü dünyaya göstermeleridir. Türk devleti Ortadoğu'da ulus devletin merkezi olmuştur. Ama bugün Kürt direnişinin getirdiği yeni paradigma binlerce yıldır bütün Ortadoğu halklarının hayal ettiği yaşamın özü ve temsiliyeti olduğunu olacaktır" ifadelerinde bulundu.
'Erdoğan Kürt gençlerinden korkuyor'
Türk devletinin tarihte yürüttüğü Şark Islahat planının yetmediğini, bugün yeniden hem bu planı çok kirli bir siyasetle yürüttüğü hatırlatmasında da bulunan Hacer sözlerine şöyle devam etti: "Yürüttükleri kirli siyasetle toplumu yozlaştırmayı, demografyayı değiştirmeyi, doğayı yakıp yıkmayı amaçlıyorlar. Direnişe karşı Kürt gençlerini ajanlaştırarak direnişi bastırma faaliyeti yürütüyorlar. Çünkü Erdoğan Kürt gençlerinde çok korkuyor. Şimdiye kadar Osmanlı ve Türkiye cumhuriyeti Kürtlere karşı hep güçlü pozisyonda gibi davrandı. Bu yüzden Kürt gençleri şahsında Kürt iradesine saldırıyorlar. Çünkü denetimin de olan bütün ulus devletlerini, yapmış olduğu kirli oyunlarla kaybediyor."
'Başkan Apo'nun felsefesi radikal bir nesil yarattı'
"Ulus devleti yıkmak onun yerine demokratik bir cumhuriyeti inşa etmek gerekiyor" diyen Hacer, bu yüzden de Kürt halkı ve gençleri başta olmak üzere bütün Ortadoğu halklarını, bu saldırılara karşı daha yüksek bir performans göstermesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Hacer, "Ulus devleti yıkmak onun yerine demokratik bir cumhuriyeti inşa etmek gerekiyor. Türk devleti ve onun kapitalist modernitesi, Kürt gençlerini özünden çıkartmaya çalışırken, bir şeyi unutmamalı. Başkan Apo ve onun özgürlük hareketi olan PKK bu kirli soykırım politikalarının asla başarıya ulaşmasına izin vermeyecek. Bugün görüyoruz ki, başkan Apo'nun felsefesi çok radikal bir nesli yaratmıştır. Nasıl ki Kürt gençleri Kobanê direnişi için bir gecede Kobanê sınırını yıkıp, görkemli bir direniş sergilemişlerse, bugün de Erdoğan'ın diktatörlüğüne karşı aynı ruh ile mücadele ediyorlar. Erdoğan şunu çok iyi bilmelidir ki; eğer Kürt halkına karşı bu vahşi saldırıları durdurmasa kimse bu geçleri durdurmaya gücü yetmeyecek. Bu gençler bu gün yeni ve özgür bir yaşam için bu vahşi zihniyete karşı canlarını paramparça ediyorlar. Ankara ve İstanbul'da gerçekleşen eylemler bu gerçeğin en açık ifadesidir. Erdoğan bu kirli siyasete son vermezse Türkiye başta olmak üzere bütün Ortadoğu kana bulanacak. Ve bunun tek sorumlusu Erdoğan'ın kirli siyasi çıkarları olacaktır" dedi.
'Erdoğan direniş karşısında büyük bir yenilgi yaşadı'
"Erdoğan Kürdistan'ı tank ve panzerlerle işgal edebileceğini zannediyor" diyen Hacer, Kürdistan'da vahşi savaş politikalarıyla halkı göç ettirebileceğini sandığını ama Tayyip Erdoğan'ın Kürt halkını asla tank ve toplarla Kürdistan'dan göç ettirmeye gücünün yetmeyeceğini bilmesi gerektiğini söyledi. Tayyip Erdoğan'ın bu vahşi saldırılarına karşı Kürt halkının her gün yeni bir ruh ile direneceğini ve kendisini her gün yeniden daha güçlü var edeceğini de belirten Hacer, son olarak şu ifadelerde bulundu: "Erdoğan şunu kabul etmeli. Bugün Kürdistan'da Kürt halk direnişi karşısında büyük bir yenilgi yaşadı. Kürdistan tarihinde ilk kez böylesi bir katliamcı zihniyete karşı, Kürt halkında bu derece de bir canlanma yaşanmaktadır. Bugün Kürdistan'da etkili olan AKP hükümeti ve kurumları değil, Kürt halkının iradesidir. Bunun en büyük göstergesi halkımızın Kuzey Kürdistan'da ilan ettiği özerkliktir. Türk iktidar tarihinde ilk kez Türk ordusu Kürt iradesi önünde büyük bir sarsılma yaşamaktadır. Bugün Erdoğan diktatörlüğü her ne kadar bazı şeyleri gizlemeye çalışsa da, orduda yaşanan istifa ve intiharları gizlemeye güç yetmemektedir."
(mg)