Sebahat Tuncel: Nusaybin'de yaşananlar endişe verici

14:24

JINHA

MÊRDÎN - Nusaybin ve Şırnak'taki kuşatmayı ve yaşananları değerlendiren DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Nusaybin'de YPS, YPS-JIN'in çekilmesine rağmen saldırıların devam etmesinin endişe verici olduğunu ve kente gitmek istediklerini ifade etti. Partilerinin Şırnak il yöneticisi olan Hurşit Külter'in kaybedilmek istendiğini belirten Sebahat "Arkadaşımızı sağ aldınız sağ istiyoruz" dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi(DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Demokratik siyaset" buluşmaları çerçevesinde Kürdistan'da yaptığı geziler dolayısıyla Mardin'e geldi. Nusaybin'de devam eden kuşatmayı değerlendiren Sebahat, gözaltına alınıp tutuklanan yurttaşlara yönelik işkenceye tepki göstererek, asla kabul edilemeyeceğini, hukuki takipçisi olacaklarını dile getirdi.

'Yasak derhal kaldırılmalı'

81 günlük Nusaybin saldırısı sırasında Genel Kurmay Başkanı'nın ilçeyi üç defa ziyaret ettiğine de dikkat çeken Sebahat, kentte yaşamını yitirenler ve yaşayan siviller hakkında sağlıklı bilgi alamadıklarını bu sebeple de kentin hem sivil toplum örgütleri ve siyasi partilere açık olması gerektiğini ifade etti.
Kentteki yasağın derhal kaldırılması gerektiğini ifade eden Sebahat, "Yüksekova'da 38'inci günde operasyonların sonlandırıldığı söylendi ancak yasak 78 gün boyunca devam etti. Ve bu süre içinde tam 5 bin ev yıkıldı. 40 gün içinde böyle bir faaliyet içinde bulunmuşlar. Nusaybin'de de acaba benzer bir durum mu var? Bunu bilmiyoruz. Neden hala açılmıyor bunu bilmiyoruz. Sokakta cenazeler var mı yok mu bilmiyoruz? Orada sivillerin olduğu iddia ediliyor ve onların yaşam hakkının tehlikede olduğuna dair endişelerimiz var. Bunların giderilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

'Her yerde bir işgal görüntüsü sergileniyor'

7 Hazin seçimlerinin ardından AKP'nin savaşa başladığına işaret eden Sebahat, o günden bugüne bini aşkın kişinin yaşamını yitirdiğini ve Kürt halkının binlercesinin de yerinden yurdundan edildiğini söyledi. Sebahat, Kürdistan coğrafyasının topyekun bir abluka altına alındığına değinerek "Her yerde JÖH, PÖH ile bir işgal görüntüsü sergileniyor. Bunu Yüksekova, Şırnak, Sur, Cizre, İdil ve şimdi de Nusaybin'de çok iyi görüyoruz. Bir bütün olarak devletin Kürtlere düşman hukuku ile yaklaştığı bir durum vardır. Bir yandan bölge ziyaretlerinde 'Kürt yurttaşlarım' diye hitaplarda bulunurken bir yandan da yaşam alanları yerle bir ediliyor. Bu kabul edilebilecek bir durum değildir. Bütün bu yaşananların nedeni Nusaybin halkı değildir. Bunların nedeni çözüm ve müzakere sürecini heba eden AKP hükümetinin kendisidir" ifadelerini kullandı.
'Savaş suçu yoksa neden alanlar denetime açılmıyor'
AKP hükümetinin kuşatma altına aldığı bölgelerde savaş suçu işlenmediğini iddia ettiğini ancak bu alanları denetime açmadığını vurgulayan Sebahat, "Yaşananlar o kadar korkunç bir boyuttaki yaşananlar sadece Sur, Cizre ya da Nusaybin halkını değil bir bütün herkesi etkiliyor. O açıdan bunun mücadelesini vereceğiz. Devlet 'terörle mücadele' adı kapsamında şehirleri, köyleri yerle bir etti. Bu düşman hukukundan başka bir şey değildir. Halkı düşman olarak görüyor ve böyle gördüğü içinde yok ediyor. Güvenlik güçlerine sınırsız yetki vermiş. 'Yargılanmayacaksınız' diyor. Bu yüzden orada bir hukuksuzluğa zemin sunuyor" diye ifade etti.

Yarın yürüyüş yapılacak

Sebahat, "Mardin Ortaköy Mahallesi'nde 3 Haziran günü saat 11.00'de bir buluşma ile yasaklı bölgeye bir yürüyüş yapılarak ablukanın kaldırılması ve sivillerin çıkarılması talep edilecek. Bizler de orada olacağımız gibi genel merkez olarak tüm yurttaşların buna destek vermesini bekliyoruz. İnsanların gene yaşam alanlarına dönmesi için çabamız olacak" dedi.

'Hurşit Külter'i sağ istiyoruz'

Şırnak'ta kuşatmanın devam ettiğine dikkat çeken Sebahat, Şırnak'ta partilerinin il yöneticisinin gözaltında kaybedilmek istendiğini, bu yasaklar kapsamında parti yöneticilerinin katledildiğini de belirterek, "İl yöneticimiz Hurşit Külter'den haber alamıyoruz. Gözaltına alındığına dair görgü tanıkları var bilgi var. Ama bunun karşısına bir cevap alamıyoruz. Kaç gündür vekil arkadaşlarımız ve bizler girişimlerde bulunuyoruz. Ama devlet buna cevap bile vermiyor. Yani bırakalım gözaltına alınıp alınmadığını, işkence görüp görmediğine ve şimdi nerde olduğuna dair hiçbir bilgimiz yok. Bunu da unutmamak gerek Şırnak bu konuda daha öncede faili meçhullerle karşı karşıya kaldı. Ebubekir Deniz ve Serdar Tanış arkadaşlarımız hala kayıp. Arkadaşımızı sağ aldınız sağ istiyoruz" dedi.

(ekip/dm/gc)