Sebahat Tuncel: Demokratik yollarla mücadele edeceğiz

18:05

JINHA

WAN - Muradiye'de 'Darbeye karşı demokratik siyaset buluşmaları' kapsamında gerçekleştirilen halk buluşmasında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Bu halkı ve vekillerini zindana atmaya çalışıyorlar. Bizleri korkutamazlar. 'Ben onları seçtim sen onlara dokunamazsın' demeliyiz. Devlet izin verirse silahla değil demokratik yollarla mücadele edeceğiz" dedi.

Van'ın Muradiye ilçesinde HDP, DBP, DTK, HDK ve DBP tarafından başlatılan "Darbeye karşı demokratik siyaset buluşmaları" kapsamında halk buluşması gerçekleşti. Binlerce yurttaşın bir araya geldiği HDP Muradiye ilçe binası önünde gerçekleşen buluşmaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eş genel başkanları Leyla Güven ve Hatip Dicle, Halkların Demokratik Kongresi Eş Genel Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP Van milletvekilleri, HDP- DBP il ilçe yöneticileri, Van Büyükşehir ve ilçe belediye eşbaşkanları katıldı. ilçe binası önünde bir araya gelen kitleye polislerce TOMA ile tazyikli su ve biber gazı ile saldırılmasına rağmen dağılmayan kitle, eş genel başkanların bir takım görüşmeleri ardından Muradiye Belediyesi Sağlık Kliniği'nde halk buluşmasını gerçekleştirmek için beraber yürüyüşe geçti. "Biji serok Apo", 'Be serok jiyan nabe" sloganları eşliğinde gerçekleşen yürüyüşün ardından kitle belediye sağlık kliniği önünde bir araya geldi. Burada ilk olarak konuşan DTK Eş Genel Başkanı Hatip Dicle, 2013 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından başlatılan çözüm sürecinde yaşanılanları anlattı.

'Demokratik cumhuriyet yolu tıkandı'

Hatip, iki buçuk yıl önce PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın öncülüğünde çözüm sürecinin başladığını hatırlatarak, "Devlet ne oldu da bu süreçten vazgeçti" diye sordu. Dolmabahçe mutabakatını hatırlatan Hatip şöyle konuştu: "28 Şubar 2013 Dolmabahçe mütabakatı olan tarihi belge artık görüşmeden müzakere sürecine gidildi. bu bizzat devlet kurumları tarafından yapılıyor. Başbakan yardımcısı, AKP adına, Kamu Güvenliği adına görevliler ile İmralı heyeti vardı. Türkiye'nin demokratikleşmesi için kadın sorunu, Kürt sorunu, azınlıkların sorunu ve bütün demokrasi isteyen kesimlerim sözcüsü konumundaydı. Sayın Öcalan 'bizler bir tek Kürt sorununu çözerek demokratikleşemeyiz' derdi. Ben bundan sonra PKK'ye kongreye gidip silahlı mücadeleye bir son verilmesi için çağrı yapacaktım' dedi. Barışı ve çözümü sağlamış bir AKP fazla oy da alabilirdi. Demokratik cumhuriyet yolu tıkandı. Dolmabahçe Mutabakatı’ndan sonra Kürt sorunu yoktur, Kürtler ile aynı masaya oturmayı ve mutabakatı tanımayız dedi. Ergenekon ve balyozcuların hepsi affedildi. MHP-BBP sosyal faşistler ile ittifak halinde Kürt halkına ve demokrasi güçlerine saldırı halindeler. Hiçbirimiz hakkımız olan mevzileri asla terk etmeyeceğiz."

'Yine sizin yanınızdayız'

HDP'nin bütün halkları ve demokrasi güçlerini bir araya getirdiğini söyleyen Hatip, "HDP nin bundan sonraki süreçte daha da çok ilerleyeceğini biliyorlardı. Erdoğan'da Osmanlı devletinde yer alan Enver Paşa gibi olmak istiyor. Enver Paşa nasıl ki Osmanlı devletini yok ettiyse bunlarda aynısını yapacak. Tarihte hatalar yapılabilir. Bu hataları tekrarlamak aptallıktır. 1994 yılında bizleri meclisten attılar. Cezaevlerine ne oldu. Bizler vazgeçtik mi? Yine sizin yanınızdayız. Bizler bu defa daha fazla meclise girdik. Halkımız bu defa iradelerine dokunmalarına izin vermeyecektir" diye konuştu.

'Bizle bize ait olanı istiyoruz'

Ardından söz alan HDK Eş Genel Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, yaptıkları tüm çalışmaların barışa dönük olduğunu belirterek, şu şekilde konuştu: "Bizler hiç kimsenin burnunun kanamasını bile istemiyoruz. Bizlerin barışı istemesi zulme de boyun eğeceğiz anlamına gelmiyor. Bizim bu mücadelemiz zulüm politikalarına karşı. Cizre de diri diri insanlar yakıldı. Sur'da yedi bin yılık bir tarih tahrip edildi. Dün gece Vedat Encü Roboski sınırında yine katledildi. Bizleri inkar eden var olana biat ederseniz tek adam diktatörlüğüne teslim olursak bizden iyi Kürt olmaz. Biz bütün kurumlarımız ile eşitlikçi çoğulcu yaşam istiyoruz. Bugün bütün bunları savunan HDP var. Sizlerin ve bizlerin hepimizin partisi var. Bugün birçok yerde Cizre'de hak ihlalini yansıtan vekillerimiz meclisten atılmaya çalışıyorlar. O sesler olmazsa onlar tek adam diktatörlüğünü yaşatacaklar. AKP ve diğer partiler tek parti olmuşlar. bizim talebimiz çok açık ve net. Bizler sayın Öcalan ile görüşmelerin başlaması tecridin kaldırılmasını ve barışı istiyoruz. Bizler bize ait olanı istiyoruz. Bunları hak ettik. Çok bedel ödedik."

'Bizleri korkutamazlar'

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise, AKP'nin her kesime savaş açtığını ifade ederek, tarihi süreçlerden geçildiğine işaret etti. Sebahat şöyle devam etti: "Ağır bedeller verdik, ama kazancımız büyüdü.4 parça Kürdistan'da yaşayan Kürtler kendi kaderini tayin etmeye çok yakın. Biz kendi halkımıza değil, bütün Türkiye halklarına özgürlük istiyoruz. Bugün Muradiye de bütün baskı politikalarına rağmen halk burada bizleri büyük bir coşku ile karşıladı. İyi ki varsınız. Bir halk varsa hareketin arkasında o hareket güvenilirdir. Ankara'da meclisten bizleri atmaya çalışıyorlar. Onlar ise sizin emeklerinizi ve vekillerini yok sayıyorlar. Zindana göndermeye çalışıyorlar. Bu halkı ve vekillerini zindana atmaya çalışıyorlar. Bizleri korkutamazlar. 'Ben onları seçtim sen onlara dokunamazsın' demeliyiz. Devlet izin verirse silahla değil demokratik yollarla mücadele edeceğiz."

(va-htk/dc)