Duygu Erol/JINHA

ANKARA - Hem Türkiye'yi demokratikleştireceklerini hem de Demokratik-Özerk Kürdistan'ı inşa etmek için mücadelelerini yürüteceklerini belirten DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Rojava ve Kobanê'de olduğu gibi Sur, Cizre, Silopi, Nusaybin, Yüksekova ve Şırnak'ta da dimdik ayakta olduklarını kaydetti.


Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 4. Olağan Kongresi'nde yeni yönetimini belirledi ve eşbaşkanlığa tutuklu Kamuran Yüksek ve Sebahat Tuncel getirildi. Eşbaşkanlarının tutuklu bulunmasından kaynaklı olarak siyasal çalışmalarını gerek parti meclis üyeleri gerekse de parti üyeleri ile kolektif bir çalışma ile yürüteceklerini belirten DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ile önümüzdeki süreçte yapacakları çalışmalar hakkında konuştuk. Sebahat, yeni kongrede tutuklu olan Eşbaşkan Kamuran Yüksek'in aday olmasını ve yeni yönetimde de seçilmesini AKP hükümetine demokratik siyasette ısrar ettiklerinin bir göstergesi ve siyasi soykırım operasyonlarına karşı bir tepki olduğunu kaydetti. Üzerlerine büyük sorumlulukların düştüğünü ifade eden Sebahat, "Görevimiz itibarı ile bu sorumluluğu üstlendik" dedi.

'Tek başına değil beraber yürüyeceğiz'

Önümüzdeki süreçte parti olarak kolektif bir çalışma yürüteceklerinin altını çizen Sebahat, "Eşbaşkanlar belki de bu kolektif yönetimin kamuoyuna yansıması olarak ifade edilecek. Tek başına değil beraber yürüteceğiz. DBP olarak kongre yaptığımız sürece baktığımızda çok ciddi sorunlar, krizler var. Türkiye'de yaşanan kriz yapısal bir kriz ve sadece Kürdistan'da değil, tüm Türkiye halklarının yaşadığı çok ciddi sorunlar var. Bir yandan maden işçileri açlık grevinde, emeğinin karşılığını almak için kadınlar her gün sokaklarda… 7 Haziran'dan bu yana Kürdistan halkı büyük bir direniş gösteriyor. Böylesi bir atmosferde insanların umutları köreltilmeye çalışılıyor. AKP dışında başka bir seçenek yokmuş gibi dayatılan politikalara karşı 'hayır başka bir seçenek var' demeye çalışacağız" ifadelerinde bulundu.

'Hepimize büyük sorumluluklar düşüyor'

Başka seçeneklerin temsilcileri olarak hem Türkiye'yi demokratikleştireceklerini hem de Demokratik-Özerk Kürdistan'ı inşa etmek için mücadelelerini yürüteceklerini vurgulayan Sebahat, sözlerine şöyle devam etti: "Böylesi bir süreçte bu kararlılığı ortaya koymuş olmak önümüzdeki dönem siyasetimiz açısından iyi olacak. Tabi ki bu kongrede hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Yeni seçilen yönetimin üstündeki büyük bir yük var. Direnmek insan olmanın gereğidir. Bugün Cizre, Sur, Silopi ve Nusaybin'deki direniş sadece Kürtler için değil bütün insanlık içindir. Ve bu bizim kendi geleceğimiz açısından, insanlık onuru açısından da önemli. Kürdistan'da evler, mahalleler yıkıldı ancak bunun karşısında Kürt halkı yıkılmadı."

'Dimdik ayaktayız'

Kürdistan'da devlet güçlerinin tüm saldırılarına ve yıkım politikalarına karşı Kürt halkının insanlık onurunu koruduğunu kaydeden Sebahat, Rojava ve Kobanê'de olduğu gibi Sur, Cizre, Silopi, Nusaybin ve Yüksekova ve Şırnak'ta da dimdik ayakta olduklarını belirtti. Sebahat son olarak, DBP olarak kendilerine de büyük bir sorumluluk düştüğünü, görevi itibari ile de bu sorumluluğu üstlendiklerini ifade etti.

(he-rt/mg)