JINHA

AMED - Dokunulmazlıkların kaldırılmasını değerlendiren DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, halkların ve kadınların iradesine darbe yapıldığını belirterek, "HDP'li kadın vekillerin kadın sorunlarına çözüm gücü olma gayretine tahammülsüz olanlar bu darbeyi gerçekleştirdi" dedi.

HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için Meclis'e getirilen "darbe yasası" AKP ve MHP ortaklığı CHP'nin de desteğiyle Meclis'ten 376 oyla geçti. Ardından açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, bu darbenin kadın iradesi ve kadın mücadelesine karşı yapıldığının altını çizdi.

Süreci değerlendiren DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, dün yapılan oylamanın bir darbe tasarısı olduğunu ifade ederek, söz konusu Kürtler olması halinde tüm güçlerin işbirliği yaptığını belirtti. 1994 yılında da Kürt siyasetçilerine dönük darbe girişiminin olduğunun altını çizen Leyla, o gün yaşananlardan pişmanlık duyulduğu gibi bugün de pişmanlık duyulacağına vurgu yaptı. Geçmişten ders çıkarmayanların bugün de parlamentoda olduğunun altını çizen Leyla, tarihten ders çıkarmayanların tarih karşısında hesap verecekleri günlerin yakın olduğunu söyledi. Leyla, "Kürtler bugüne kadar hep demokratik siyasette ısrar etti. Ama bu ısrar yine Türkiye tarafından kabul edilmiyor. Kürt halkının demokrasi mücadelesine karşın savaş naraları atanlar dokunulmazlıkları kaldırarak zafer kazandıklarını zannediyorlar. Zafer naraları atanlar en kısa zaman da pişmanlık yakarışlarına girecektir" dedi.

'Vekiller halkın sorununu sadece parlamentoda çözmez'

HDP'nin sadece Kürdistan partisi olmadığını ve Türkiye halklarını da temsil eden bir parti olduğunu aktaran Leyla, dün halkların iradesine darbe yapıldığını kaydetti. Parlamentoda ilk kez kadın sayısının HDP ile arttığına dikkat çeken Leyla, asıl amacın kadın mücadelesini yok etmek olduğunu söyledi. Erk zihniyetli bir parlamentoya karşı kadınların sessiz kalmadığını ifade eden Leyla, HDP'li kadın vekillerin kadın sorunlarına çözüm gücü olma gayretine tahammülsüz olanların darbeyi gerçekleştirdiğini kaydetti. Leyla, "Bizlere açıkça çalışmayın diyorlar. Halklar iradelerini koruyacak ve buna engel olacaktır. Vekillere dokunulduğunda halkın tepkisini herkes görecektir. Vekiller sadece Mecliste halkın sorununu çözmez. Orada olmasalar bile halkın içerisinde sorunlara çözüm bulmaya çalışırlar. Her şeye rağmen bizler ve halk alanları faşizme teslim etmeyeceğiz" diye konuştu.

'Dünkü kıvılcımla halkların doğuşu yeniden sağlandı'

En fazla kadın sayısına sahip olan HDP'nin saf dışı bırakılmak istendiğine dikkat çeken DBP PM üyesi Semra Demir de HDP'de kadın sayısının fazla oluşunun ve tüm halka hitap etmesinin Meclisi rahatsız ettiğini söyledi. 7 Haziran öncesi ve sonrasında yaşanan saldırılara rağmen halkın yüzde 13 oyla HDP'yi seçtiğini dile getiren Semra, 1 Kasım seçimlerinin hayata geçirilmesiyle birlikte halkın iradesinin yok sayıldığını vurguladı. HDP'nin tüm zor şartlara rağmen seçim çalışmasını yürüterek 1 Kasım seçimlerine girdiğini kaydeden Semra, halkın seferberlik ruhuyla seçimlere sarıldığı gibi bugünde vekillerine dönük saldırıları kabul etmeyeceklerini söyledi. Semra, "HDP bitirilemedi ve iktidarlar istediklerini başaramadılar. Bununla birlikte dokunulmazlıklara gittiler. Vekillerimizin dokunulmazlığı zaten Mecliste fiilen kaldırılmıştı. Bu oylama aslında formaliteydi. HDP'li vekiller mücadelelerini halkın içerisinde daha güçlü şekilde sürdürecektir. Halkların yeniden küllerinden var olmaları için bir kıvılcım yeterlidir. Dün de bu kıvılcım atılarak Kürt halkının doğuşu sağlandı" diye belirtti.

'Mecliste kadının rengi ve sesi silinmek isteniyor'

Kadın vekillerin Mecliste nitelikli çalışmalar yaptığını aktaran Semra, sadece Türkiye ve Ortadoğu kadınları için değil tüm dünya kadınları için çalışmalarının önünün kesilmek istendiğini söyledi. Dün yaşanan darbenin asıl amacının kadınlar olduğunu vurgulayan Semra, Mecliste kadının renginin soldurulmak ve sesinin kesilmek istendiğine dikkat çekti. AKP içinde bulunan kadınların yaptığı açıklamaların yetersiz ve erk zihniyetiyle hayat bulduğunun altını çizen Semra, "Kadın teslimiyeti açısından çok yetersiz işler yapılacak. AKP hükümeti iktidar olduğu sürede kadın konusunda ne kadar gerilediğini de gösterdi. Eğer bu geride ise toplumda geridedir. Yaklaşımları tacizi ve tecavüzcüyü korumaya yönelik yaklaşımlardır. Aile Bakanı'nın Ensar Vakfı üzerinden yaptığı açıklamalar da çok fazla gerici ve korkunç. Eğer HDP vekilleri giderse onlara yer verilmiş olur. Bunla birlikte kadın mücadelesi de geriler. Bu sadece Avrupa ve Türkiye'yi etkilemez tüm dünyayı etkiler. Çünkü kadın sorunu sadece Kürdistan'ın sorunu değildir. O yüzden herkesin olacaklara karşı ses çıkarması gerekiyor" dedi.


(be-mm/gc)