'Kürt sorunu demokratik siyaset yoluyla çözülmeyecek denildi'

13:43

JINHA

AMED - AKP'nin tekçi zihniyetinin 'tek adamlığa' gitmesine karşı HDP'li milletvekillerinin irade gösterdiğini ifade eden KJA Dönem Sözcüsü Ayla Akat Ata, "Bu irade karşısında kriz yaşayan devlet, çareyi dokunulmazlıkları kaldırarak Kürtleri siyaset dışı bırakmakta buldu. Kürt sorunu demokratik siyaset yolu çözülmeyecek tek yöntem olarak savaş olacak denildi" sözlerini kullandı.

HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için Meclis'e getirilen "darbe yasası" AKP ve MHP ortaklığı CHP'nin de desteğiyle Meclis'ten 376 oyla geçti. AKP'nin demokratik siyasete dönük gerçekleştirdiği darbeye karşı tüm demokrasi güçlerinin birleşmesi gerektiğini söyleyen Kongreya Jinên Azad (KJA) Dönem Sözcüsü Ayla Akat Ata, "HDP birçok etnik kimlik, farklı din ve inançların bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Bundan dolayı tüm güçlerin bir demokrasi bloğu şeklinde ortak hareket ederek, bu hamleyi etkisizleştirmesi gerekiyor" dedi.

'Kürt halkına tahammülsüzlük sürüyor'

Aynı tasfiye girişiminin 90'lı yıllarda DEP'li vekillere de yapıldığına vurgu yapan Ayla, "Özgürlük ve eşitlik talebi olan Kürt halkına geçmişte olduğu gibi bugün de tahammülsüzlük sürüyor. Çünkü devletin kendi içinde yaşadığı ciddi yapısal sorunlar vardır. Bu yapısal sorunların merkezinde de tekçi anlayış vardır. Siz tek dil, tek devlet, tek din dediğiniz sürece aradan 100 yılda geçse yaşanan sorun aynı olacaktır. Kürtler yıllardır özgürlük haklarını talep ediyor talep etmeye de devam edecektir. Bunun zeminlerinden biri de parlamentodan geçer. 1991 yılında parlamentoya giren Kürt halkının seçilmişleri, 1994'te parlamento dışı bırakılmıştır. 3 yıllık bir zaman dilimi içerisinde küresel ölçekte sonuçlar açığa çıkaran bir siyasetin parçası oldular. 16 yıl aradan sonra parlamentoya giren Kürtler, 2016 yılında da dokunulmazlıklarının kaldırılması ile karşı karşıyalar" ifadelerini kullandı.

'Aynı zamanda bir şiddet süreci ile de beraberiz'

Ayla, "Dokunulmazlıkların kaldırılmasını asla ama asla içinde yaşadığımız Ortadoğu ölçeğindeki siyasal süreç ve Türkiye merkezli süreçle bağımsız değerlendiremeyiz" diyerek, "Bugün Suriye savaşlı eksenli 3. Dünya savaşı var. Vekaleten bu savaşı Suriye topraklarında yürüten güçler var ve bu güçlerin Ortadoğu'ya yayılmış siyasal toplumsal sorunlar açığa çıkartan kitlesel bir gerçekliği var. Bu gerçekliklerden en çok etkilenen Rojava Devrimi eksenli Türkiye'de yaşayan Kürtler oldu. Bununla beraber aynı zamanda bir şiddet süreci ile de beraberiz" dedi.

'Tekliğe karşı bir irade oluştu'

Türkiye'de "tek dil, dek din, tek devlet" diyen ve "tek adamlığa" giden zihniyete karşı bir irade oluştuğunu vurgulayan Ayla, "Bu irade 'tek adam olmamalı' deyip bunun siyasi propagandasını yaptı ve seçimlerden başarıyla çıktı. Bu başarı savaş koşullarına rağmen Kasım'da da devam etti. Böyle bir kitlesel desteğin olduğu noktada yapısal kriz yaşayan devlet, çareyi dokunulmazlıkları kaldırarak Kürtleri siyaset dışı bırakmakta buldu. 'Kürt sorunu demokratik siyaset yolu çözülmeyecek tek yöntem olarak savaş olacak denildi" sözlerini kullandı.

'Şiddetle yaşamaya alışılmalı demişlerdi'

AKP hükümetinin, "şiddetle yaşamaya alışılmalı" diye söylemlerinin olduğuna dikkat çeken Ayla, tam da bu süreci örgütlediklerini belirtti. Ayla, "Sur ve Gever'in kapalı olması, Nusaybin ve Şırnak'ta çatışmaların devam etmesi Türkiye toplumunun duyarsızlığı ve Kürdistan toplumunun da alıştırılmaya çalışılması buna hizmet ediyor. Parlamentoda bunun teşhiri yapıldığı için dokunulmazlıkların kaldırılmasına kadar sonuçlandı. Dokunulmazlıkların tek başına değerlendirilmesi siyasi yanılgı olur. Bugün Türkiye toplumu anayasanın değiştirilmeyecek maddelerinden birinin parlamento başkanının ağzından Türkiye kamuoyuyla paylaşılması bir yandan da alıştırmaya çalışmasıdır. Sessizleştirme, alıştırma, iradesizleştirme AKP tarafından ciddi bir şekilde toplumsal mühendislikle hayata geçirilmiştir. Bunun karşısında duran tek iradi güç olarak Kürt halkının ortaya koyduğu eşitlik özgürlük iradesi olan HDP'dir. Türkiye'nin farklı etnik kimliklerinin, inançlarının ortak çatı altında birleşip Türkiye siyasetine müdahale etmesi dokunulmazlıkların kaldırılması ile etkisizleştirilmeye çalışılıyor. Tüm güçlerin bir demokrasi bloğu şeklinde ortak hareket etmesi ve bu hamleyi etkisizleştirmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

(şa-aı/gc)