'94'te 20 yıl kaybettiler, bunu başarırlarsa 30 yıl kaybederler'

09:16

JINHA

ANKARA - HDP'yi tasfiye etmek amacıyla getirdiği Anayasa değişikliği teklifinin birinci maddesine ilişkin yapılan gizli oylamayı değerlendiren HDP Adana milletvekili Meral Danış Beştaş, oylamada yine Anayasaya aykırılıklar yaşandığını belirterek, Türkiye'nin 94 darbesiyle 20 yıl kaybettiğini, HDP'yi saf dışı bırakmayı başardıkları takdirde ise bir 30 yıl daha kaybedeceklerini vurguladı.

AKP’nin demokratik siyaseti ve HDP'yi tasfiye etmek amacıyla getirdiği Anayasa değişikliği teklifinin birinci maddesine ilişkin gizli oylama sonlandı. 531 milletvekilinin oy kullandığı gizli oylamada 350 “evet” oyu çıkarken, 148 “hayır” oyu çıktı. Bugün görüşülecek ikinci tura ilişkin ise HDP'li kadın vekiller değerlendirmede bulundu.

'Bu darbe HDP'ye yönelik bir darbedir'

HDP Adana milletvekili Meral Danış Beştaş, iktidarın HDP'yi meclis dışına atmakla birlikte güçsüzleştirme, siyasetten men etme ve demokratik siyaseti devre dışı bırakma çabalarının olduğunu belirtti. “Biz ise bu durumdan daha güçlü hale geliyoruz. Karşımızdaki iktidarın oyunlarının, tezgahlarının, hilelerinin ne kadar üst boyuta sıçradığını da herkes görüyor tüm dünya buna tanıklık ediyor" diye konuşan Meral, "Bu darbe sadece HDP'ye yönelik bir darbedir" dedi.

'İktidarın savaşı tırmandırması siyasetin etkili olmamasından’

Türkiye'de demokratik kanalların açılması gerektiğini kaydeden Meral,iktidarın savaş kararından sonra binlerce insan yaşamını yitirdiğini ve katliamların yaşandığını belirtti. Bu durumun siyasetin etkili olamamasından kaynaklı olduğuna dikkat çeken Meral, "İktidar partisi Türkiye'de milliyetçiliği ve faşizmi tırmandırarak aynen 94 darbesinde yaptığını yapıyor. 94'te meclis tutanaklarında bakıldığında o dönemki tezlerle bu dönemki tezlerin tıpa tıp aynı olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.

'Söylediğimiz her şeyin bir arka planı var'

Türkiye'nin 94 darbesiyle 20 yıl kaybettiğini, HDP'yi saf dışı bırakmayı başardıkları takdirde ise bir 30 yıl daha kaybedeceklerini vurgulayan Meral, "Bu Türkiye'de hiç bir yurttaşın lehine olan bir durum değil. Türkiye'de darbelerin başarıya ulaşmaması bizim için hayati önemde" dedi. Darbeye karşı HDP olarak direnişlerini devam ettiklerini belirten Meral," Dokunulmazlığın ilk oylamasında biz orada gerçekten siyasette sözün gücünü göstermek istedik çünkü bizim orada söylediğimiz her şeyin bir arka planı var. Biz haklıyız. Biz sadece kendimizi değil Türkiye'de ki her yurttaşı koruyan bir politika geliştiriyoruz" şeklinde konuştu.

'Dokunulmazlık oylamasında yine Anayasaya aykırı şekilde yapıldı'

Dokunulmazlık oylamasında yine Anayasaya aykırılıklar yaşandığını söyleyen Meral, şunları kaydetti:" Bunu dramatik bir şekilde kamuoyuna da yansıdığını gördük. Bakanlar milletvekilleri kendilerini açık oy kullanmak zorunda hissetti. Yani bu korkunç bir tablodur. Parlamentoda insanların özgür iradeleriyle oy verme işleminin sağlanması gerekiyor. AKP'de şu anda büyük çalkantılar var. Başbakan'ın gelişi ondan sonra seyredilen tablo bunu açık bir şekilde ortaya koydu"

‘CHP tüm vebale ortak olur’

HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ise, CHP’li vekillerin ve genel olarak CHP’nin tutumunu eleştirerek, “Ne beklentimiz karşılandı demek doğru olur ne de beklenti içerisinde olmak doğru olur. CHP bu sürecin kilit noktasında ve sorumluluğu tam olan bir konumdadır. Evet için yeterli oy çıkarsa da, referanduma kalırsa da CHP tüm vebale ortak olur ve altından kalkamaz. Nihai tutumlarını hep birlikte yakın zaman içerisinde göreceğiz ve değerlendireceğiz” dedi. Hüda şöyle devam etti:

“Şuan gizli de değil, gayet açık bir şekilde aktörleri göz önünde olan 28 Şubat ve Ergenekon darbecilerinin planları doğrultusunda AKP ve Saray iktidarı halk iradesine karşı, siyasete, demokrasiye, söze, düşünceye karşı ciddi bir darbe girişimi başlattılar. Bu darbenin önemli bir hamlesi de dokunulmazlıkların kaldırılması olacak.”

’28 Şubat’taki gibi yargılamak istiyorlar’

Hükümetin ve Cumhurbaşkanının 28 Şubat’tan farksız davrandığına işaret eden Hüda, “28 Şubat sürecinde ‘anayasal düzeni yıkmaya çalışmak’, ‘halkı isyana teşvik’ gibi tüm darbecilerin muhaliflere karşı kullandığı hangi suçlarla, hangi ithamlarla hangi dille, hangi sebeple hedef seçildiysek, bugünün darbeci iktidarı tarafından da aynı suç iddiaları, aynı söylemler, aynı gerekçelerle yine en ağır ceza istemleriyle yargılanmak isteniyoruz. Bugün farklı tek bir suç daha eklenmiş eski darbe süreçlerine nazaran, o da cumhurbaşkanına hakaret. ‘Paralel yapı Beştepe’de’ dediğim için hakaret davası açmış Sayın Cumhurbaşkanı, fezlekenin bir tanesi bununla ilgili. Bizler dün de hakkı, adaleti, barışı, özgürlüğü savunduk, darbecilere karşı direndik. Bugün de yaptığımız aynıdır. Bugün de yaptığımız aynıdır. Dün dokunulmazlıklara güvenerek direnmedik, sözümüzü söylemedik, bedelini onurumuzla ödedik. Bugün de dokunulmazlıklara güvenerek hakkı, adaleti, barışı, özgürlüğe savunuyor ve darbeye karşı direniyor değiliz” diye konuştu.

'Üzerimizde milyonların irade yükümlülüğü var'

Umutsuz olmadıklarının altını çizen Hüda, şunları kaydetti: "İnsanlarımızın iradesinin yok sayılmaya, tek sesliliğin meşrulaştırılmasına yönelik bu operasyonda sonucun, beklentimizi karşıladığını söylemek doğru olmaz. Elbette görünen köy kılavuz istemez, ciddi bir darbe süreci içerisindeyiz, büyük umutlarımız, beklentilerimiz yok bu parlamentodan ancak umutsuz da değiliz. Sözün olduğu yerde, yaşamın olduğu, her şeye rağmen var olabildiğin yerde umut vardır. Biz umudumuzu koruyarak direnmek ve beklentilerimizi üst seviyede tutmak durumundayız. Bu darbe hamlesine bir vekilin bile evet demiş olması göz ardı edilemeyecek bir irade düşmanlığıdır. Üzerimizde yüz binlerin, milyonların irade yükümlülüğü var, dolayısıyla bu sorumluluğu sonuna kadar hakkıyla ifa etmek zorundayız."

(he/sy)