'İrademizi yok sayan tek adam rejimini kabul etmiyoruz'

09:04

Filiz Zeyrek/JINHA

MERSİN - HDP'nin Meclisten çıkarılmak istenmesiyle Kürt halkının iradesinin tasfiye edilmek istendiğini belirten Mersinli kadınlar, "Tek adam rejimini kabul etmiyoruz. Bu kadın iradesine yönelik bir saldırıdır, bu yüzden en fazla kadınların tepki göstermeli" diyor.

HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırmasına ilişkin anayasa değişikliğini içeren teklif 16 Mayıs'ta görüşülecek. Dokunulmazlığın kaldırılması sadece seçilmiş kişinin değil onu seçen halkı susturmaya yönelik bir girişim olarak değerlendirilirken, kadınlar da Mecliste kadın iradesinin tasfiyesi olarak görüyor. Mersin'de sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcisi kadınlar da Kürt halkının katliamlarla sindirilmeye çalışılmasına siyasi soykırımların eklendiğini ifade ediyor.

'1994'de başarısızlıkları gördük'

Mersin Cemevi Yönetim Kurulu üyesi Bedia Çaka, bu süreci 1994'de DEP'li milletvekillerini Meclisten zorla çıkarılıp tutuklandığı dönemi hatırlatarak, "O zaman nasıl başaramadıysalar bugün de başaramayacaklar ve tarihe kara bir leke olarak geçecekler. O parlamentoda olan Kürt vekilleri en az düğer partilerin sahip olduğu halklara sahiptir ve Kürt vekilleri bir iradeyi temsil etmektedir. Bu anlamda, bu olayları da hiç doğru bulmuyoruz. Hiçbir düşüncenin temsilcisini Meclisten atmakla, hapse göndermekle çözüm olmayacağını zamanında gördük" dedi.

'Yarın başkalarının da iradesi tanınmayacak'

Bu duruma sadece Kürtlerin, sosyalistlerin, kadınların değil toplumun bir bütünden karşı çıkması gerektiğini vurgulayan Bedia, "Bugün bu iradeyi yok sayan bir zihniyet, yarın farklı iradeleri yok sayma noktasına gelir. Davutoğlu'nun nasıl bir sözle yerle bir edildiğini, bitirildiğini hepimiz ördük. Bu durumda halkın iradesini yok sayan tek adam modelini kesinlikle kabul etmemeliyiz" dedi.

'Kürt halkına ve siyasi iradeye darbedir bu'

ESP Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) üyesi Didar Gül ise Kürdistan'da katliam yapılırken, Kürtlerin iradesine de saldırıldığını belirterek, Kürt halkının korkutulup, sindirilmeye çalışıldığını ifade etti. "Milletvekilleri irademizdir, irademize dokundurmayız" diyen Didar, halkın bu noktada alternatif çözümler aramasının en doğal hakkı olduğunu söyledi.

'Kadın hareketine de bir saldırıdır'

Mersin Kadın Emeği Derneği üyesi Derya Güzey Lamba da kadının en yüksek oranda HDP'de temsil edildiğine dikkat çekerek, yine kadın hakları konusunda HDP'nin çok önemli bir parti olduğunu söyledi. Bu nedenle bu saldırının kadın kimliğine de yapıldığını vurgulayan Derya, kadınların çok büyük tepki göstermesi gerektiğini ifade etti. "Çünkü bu darbe kesinlikle kadınlara yapılmış bir darbedir" diyen Derya, şu değerlendirmede bulundu: "Bugün baktığımızda en çok hedefte olan kadınlardır. Her gün bir eşbaşkanımız tutuklanmaktadır. Bu da kadınların mücadelesinin durdurulması için yapılan bir darbedir. Madem öyle o zaman kürsü hariç tüm dokunulmazlıkları kaldırsınlar. Mecliste bulunan 550 milletvekilinin dokunulmazlıklarını kaldırsınlar ve kim ne yapmış ise hepsi eşit bir şekilde adalet önüne çıksın. Ama sadece HDP ise bu etik, ahlaki değil."

(gc)