'Bekçilik' adı altında şehir koruculuğu hayata geçiriliyor'

09:00

Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED - Kürdistan'da 90'larda 'güvenlikçi' zihniyetin devam ettirildiğini ve koruculukla aynı mantıkla 'bekçilik sisteminin' yaşama geçirilmeye çalışıldığını ifade eden HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, "Bugün bekçilik adı altında şehirlere doluşturulanlar yarın bir bir devlet eliyle ortadan kaldırılacaklar. Bunun iyi görülmesi ve oynanan oyunun iyi teşhir edilmesi gerekiyor" dedi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 5 Nisan 2015'te görüşmelerin sona ermesi ve yıllardır sürdürülen ağırlaştırılmış tecridin ardından Kürdistan'da, 7 Haziran ve 1 Kasım seçim süreçlerinden bu yana topyekun imha ve yıkım politikası devreye konuldu. 1990'ların yakıp, yıkma, zorla göç ettirme politikası şu anda kentlerde ve ilçelerde sürdürülüyor. İçişleri Bakanlığı'nın her mahalleye bekçi alımı kararı ise 90'lardaki koruculuk sisteminin, kentlerde 'bekçilik sistemi'yle hayata geçirilmesi olarak yorumlanıyor.

Söz konusu kararla Kürdistan'da uygulanmak istenenleri değerlendiren HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, bekçilik sistemi adı altında şehir koruculuğunun hayata geçirilmek istendiğini ve halkın birbirine kuşkuyla yaklaşmasının önünün açılmak istendiğini kaydetti.

'Tarihten ders çıkarılmıyor'

Devletin 40 yıldır aynı politika üzerinden Kürtleri yok etmek istediğine değinen Leyla, AKP zihniyetinin 'güvenlik politikaları' adı altında sorunları çözmeye odaklandığını belirtti. 40 yıldır sürdürülen aynı 'güvenlikçi' politikalar nedeniyle Kürdistan'da yakılıp, yıkılmayan yer bırakılmadığına vurgu yapan Leyla, aylardır "sokağa çıkma yasakları" adı altında hukuksuzluğun sürdüğüne işaret etti. AKP'nin de tarihten ders almadığını, bu politikaların bugüne kadar çözüm olmadığını ifade eden Leyla, Kürt halkının geri adım atmayacağına dikkat çekti.

'90'ların politikası başarısız oldu'

Kürt halkının iradesini ortaya koyduğunu vurgulayan Leyla, devletin saldırılarına karşı topyekun bir direniş sergilendiğini ifade ederek, "AKP hükümeti çözüldü" dedi. Yine bu süreçte "kamulaştırma" kararlarına değinen Leyla, bunun da tek amacının Kürtleri köklerinden koparmak olduğunu söyledi. AKP'nin 90'lı yıllardaki politikanın aynısını hayata geçirdiğinin ve başarısız olduğunun altını çizen Leyla, Kürt halkının bu konuda inançlı olduğunu ve topraklarını asla terk etmeyeceklerini söyledi.

'Oyunun iyi teşhir edilmesi gerekiyor'

Şimdi aynı mantıkla bekçilik sisteminin yaşama geçirilmeye çalışıldığını, bunun 90'lardaki koruculuk sistemiyle aynı mantığın ürünü olduğunu ifade eden Leyla, Şırnak'ta korucu başının devlet eliyle öldürüldüğünü örnek göstererek şunları söyledi: "Devlet için korucu olman ya da olmaman çok değişen bir değildir. Devletin kişiyle işi bittiği an katletme politikasını devreye sokuyor. Kürdistan topraklarında yaşanan topyekun Kürt katliamından başka bir durum değildir. Yaşanan süreçte Kürt halkının varlığını kabullenmeme söz konusudur. Bu nedenle koruculara da tahammül edilmiyor. Bugün bekçilik adı altında şehirlere doluşturulanlar yarın bir bir devlet eliyle ortadan kaldırılacaklar. Bunun iyi görülmesi ve oynanan oyunun iyi teşhir edilmesi gerekiyor" diye belirtti.

'Bekçiliği kabullenenler dönüp tarihlerine bakmalıdır'

Özyönetim alanlarında operasyonların ardından polis kulübelerinin oluşturulduğuna dikkat çeken Leyla, Türkiye devletinin kendi topraklarına istila mantığıyla yaklaştığını söyledi. "Demek ki Kürdistan hiçbir zaman Türkiye toprağı olarak kabul edilmemiştir" diye konuşan Leyla, Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yer alan bir kente dönük yapılan yıkım sonrası zafer naralarının atılmasının ve bayraklar dikilmesinin bunun göstergesi olduğunun altını çizdi. Leyla, "Şimdi her yere kulübeler diktiler ve içerisine bekçiler yerleştirdiler. Dün de köyleri yakıp yıkıp korucuları yerleştirmişlerdi. Asıl amaç Kürtleri Kürtlere kırdırmak ancak bu politikanın tutmadığının iyi görülmesi gerekiyor. Kürt halkı her yıkım ve katliama daha çok direnerek, örgütlenerek cevap veriyor. Bu nedenle bekçilik sistemine başvuracak insanların kendi tarihlerine dönüp bir kez daha incelemesi gerekiyor. Devletin oyununa gelenler mutlaka kaybedecektir" dedi.

(gc)