JINHA

AMED - DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in gözaltına alınmasına karşı DTK ve HDP eşbaşkanları ile HDK eşsözcüleri DBP Genel Merkezi'ne gelerek açıklama yaptı. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gerçekleştirilen soykırım operasyonlarına karşı halkın her alanda demokratik eylemlerini hayata geçirmesi gerektiğini vurguladı.

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek dün 16.30 sıralarında Genel Merkezden çıktığı sırada gözaltına alındı. Kamuran'ın gözaltına alınmasının ardından Genel Merkeze ve evine eş zamanlı baskın yapan TEM polisleri 1 saat arama yaptı. Siyasi soykırım operasyonlarına karşı DTK eşbaşkanları Leyla Güven ve Hatip Dicle, HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, HDP eş sözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Ertuğrul Kürkçü, KJA, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Diyarbakır milletvekilleri, HDP ve DBP il örgütleri bir araya geldi. DBP Genel Merkezi önünde eşbaşkanlar tarafından basın açıklaması yapıldı.

'Tutuklamalarla çözüm bulamazsınız'

DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, aylardır DBP üzerinde ve özgürlük isteyenler üzerinde bir baskı söz konusu olduğuna değindi. DBP'ye hukuksuz bir şekilde saldırı yapıldığını ifade eden Leyla, "Biliyoruz ki tek amaçları bizleri susturmaktır. Tek bir kişinin konuşmasına izin veriliyor o da Erdoğan'dır. Biz bunu kabul etmedik etmeyeceğiz. Demokrasiden ve özgürlükten yana olanlar asla susmayacaktır. Özgürlük bu ülkede yoktur. Kim özgürlük sesini yükselttiyse susturulmuştur. Yüzlerce parti meclis üyemiz tutukludur. 3 parti çalışanımız dün katledildi. Bunlar onlar için yeterli olmadığı için dün eş başkanımızı tutukladılar. Halkın isteği katliamlarla cevaplandırıldı. Bu katliamlara sessiz mi kalacağız? Eşbaşkanımız halkın yanında ve halkın düşüncelerini yansıtmıştır. Eşbaşkanımız en kısa zamanda serbest bırakılmalıdır. Tutuklamalarla bir çözüme ulaşılamayacaktır. Bu nedenle kirli politikaları lanetliyoruz" dedi.

'Geldiğimiz nokta halkın mevzileridir'

Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye'de siyaset yapma kanallarının hiçbir zaman tümüyle açık olmadığını kaydederek, tekçi zihniyete karşı olanların 90 yıldır siyaset yapmasının yasak olduğunu vurguladı. AKP'nin ve önceki hükümetlerin HDP'nin siyaset kanallarını tıkamak amacıyla sürekli engeller çıkardığını ifade eden Selahattin, tüm engellemelere rağmen demokratik siyasette ısrar ettiklerini kaydetti. Seçim barajını 12 Eylül cunta rejiminin getirdiğini dile getiren Selahattin, "14 yıl boyunca AKP bunun arkasına sığındı. 14 yıl içerisinde yapılan tüm seçimlerde AKP medya kanallarını kendi için çalıştırdı. Biz seçim süreçlerinde partisi bombalanan, yağmalanan bir parti olarak seçimlere girdik. Halkın teriyle biz buralara geldik ve bizim geldiğimiz nokta hükümetin lütfü değildir. Geldiğimiz nokta halkın mevzileridir. Bu mevzilere sınırsız saldırı söz konusudur. KCK operasyonları hiç bir zaman durmamıştır. Biz böyle koşullarda siyasette ısrar ettik" dedi.

'Siyaset yapsın diye konuşan eşbaşkan gözaltında'

Kamuran Yüksek'in siyaset yaptığı için, yaptığı basın açıklamalarından dolayı gözaltına alındığını ifade eden Selahattin, Siyaset yapsın diye kurulmuş bir partinin eş başkanı konuştuğu için gözaltındandır. Siyasette ısrar eden arkadaşlarımız her gün tutuklanarak siyasetten men ediliyorlar" diye konuştu.

Halka barbarca yaklaşanların siyasetçilere de aynı şekilde saldırdığını vurgulayan Selahattin, "Bizi daha çok mücadele eden kişiler haline getirdiler. Tüm savcılar yaptığı bütün kanunsuzlukların bedelini ödeyecektir. Size siyasi fatura olarak dönsün diye sonuna kadar direneceğiz. Her türlü mercide sizin tekçi faşizan politikalarınızı teşhir edeceğiz. Bu akıl tutulmasından biran önce ya vazgeçersiniz ya da bu akılsızlıkla öfkenizde boğulacaksınız. Bugün güç sizde olduğu için AKP olarak darbe yapmış durumdasınız. Unutmayın bu vatan bizim de vatanımızdır. Bu vatan da hain olarak değerlendirilecek varsa oda halkın değerlerine saldıranlardır" diye konuştu.

Selahattin son olarak, "Kamuran şahsında yapılanlar halkın iradesinedir. Her alanda halk iradesine yapılan saldırılara baş kaldırılmalıdır. Bu duruma sessiz kalmayarak demokratik eylemlerini hayata geçirmelidir. Kamuran'a açıkça AKP'ye karşı sert söylemlerde bulunma suçu yöneltilmiştir. Eğer bu suçsa hep birlikte bu suçu işleyerek dik durarak direneceğiz" dedi.

(be/gc)