JINHA

ANKARA - HDP milletvekilleri Ayşe Acar Başaran, Mizgin Irgat ve Burcu Çelik Özkan, AKP'nin HDP'yi tasfiye etme çalışmalarına karşı HDK ve DTK öncülüğünde açıklanan "Sesimize Dokunma" kampanyasına sahip çıkma çağrısında bulundu.

AKP bir yandan HDP'yi Meclis dışı bırakarak, bir yandan da Kürdistan'daki siyasi soykırım operasyonlarıyla demokratik siyaseti tasfiye etme planını adım adım hayata geçirmeye çalışıyor. Siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinden AKP'nin bu politikalarına karşı "sesimize dokunma" deklarasyonu açıkladı. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) öncülüğünde açıklanan bildiriye 200'ü aşkın kurum destek verdi. Bu kampanyaya destek verilmesi gerektiğini belirten HDP'li kadın vekillerde tüm duyarlı kesimlere bu konuda duyarlılık çağrısı yaptı.

'Dokunulmazlığın kaldırılması savaş konseptinin son halkası'

HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, son süreçte HDP'nin tasfiye edilmesine yönelik bir çalışma yürütüldüğünü belirterek, bu çalışmanın baştan beri planlı bir şekilde yürütüldüğünü kaydetti. 7 Haziran'dan beri planlanan ve adım adım örülen bir savaş konsepti olduğunu, 'dokunulmazlığın kaldırılması' teklifinin de bu adımın son halkası olduğunu ifade eden Ayşe, "Bu savaş konseptinin daha da derinleşmesine ve Türkiye'de gerçekten bütün halkların bir arada yaşama umuduna vurulacak en büyük darbedir. Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada hala tek makam vurgusu yapıyor. Yani hiç bir farklılığın olmadığı, tek tipleşen, tek adam rejimine doğru giden bir yol izliyor" dedi.

'Kadınların bu saray darbesine ses çıkarması gerekiyor'

"Sistem içinde en çok dışlanan, hem mecliste hem toplum içerisinde hiç bir alanda varlığı kabul edilmeyen kadınlar olarak, bir bütünen yapılan bu saldırıya karşı sesimizi yükseltmeliyiz" diyen Ayşe, sorunun sadece milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması olmadığını vurguladı. Bu süreç ile beraber muhalif hiçbir sese izin verilmeyeceğine dikkat çeken Ayşe, "Türk-Sünni rejim öngörülüyor ve önümüzdeki süreçte kadınları yok sayan, kabul etmeyen bu zihniyete karşı bir şey yapılması gerekiyor. Bütün kadınların bir bütünen bu saray darbesi, tekçi ve erkek egemen zihniyete karşı her yerde ses çıkarması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'Kadınlar ve halklarımız bu darbeye hayır demelidir'

HDP Bitlis milletvekili Mizgin Irgat ise, "İrademe dokunma kampanyasının genel olarak HDP milletvekillerine ve halklar adına yapılan bir çağrı olduğunu belirterek, özelde bu kampanyanın kadınların temsiliyeti açısından çok önemli olduğunu ifade etti. Kadın temsiliyetinin en yüksek olduğu partinin HDP olduğunu kaydeden Mizgin, "Bu noktada kadın iradesinin zapturapt altına alınmasına halklarımız ve kadınlar hayır demeli. Bizler bu darbeye her yerde hayır demeliyiz" dedi.

'Bu kampanyanın tüm halklar adına sahiplenilmesi gerekiyor'

Sistemin diktatöryel rejime doğru gittiğine vurgu yapan Mizgin sözlerine şöyle devam etti: "Hiçbir gelecek güvencesi kalmayan halklarımız, gençlerimiz ve kadınlar kendi temsiliyeti ve güçlü demokrasi adına tüm iradeleri yok sayan kendi içindeki hükümeti dahi yok sayan bu 'tek adam rejimine' karşı en güçlü sesi vermesi gerekiyor. Türkiye'yi karanlık noktalara taşıyacak sisteme 'hayır ' diyen parti HDP'dir. Dolayısıyla HDP olarak başta geleceğimiz olmak üzere, Türkiye siyasi hayatı için ve gerçek demokratik siyaset için buna dur demeliyiz. Bizler vekiller olarak kendi şahsımızı düşünerek bunu dillendirmiyoruz, temsil ettiğimiz, kendi oylarını aldığımız, bize yetki veren haklarımızın geleceği adına bunu dile getiriyoruz. Bu kampanyanın tüm halklar adına, en güçlü şekilde sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Orada baskı altına alınan sadece vekiller değildir. Bir bütünel onlara oy veren ve tüm iradeyi kapsayan halklardır. Herkesi bu despotik siyasete dur demeye, bulunduğu her ortamda bu hukuksuzluğu, en yüksek sesle dile getirmeye çağırıyoruz."

'Tüm halkımızı iradelerine sahip çıkmaya çağırıyoruz'

HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan da, tüm Türkiye halkları ve Kürdistan halkına seslenerek, "Son süreçte yaşananlar Türkiye'nin barışına, demokrasisine, özgürlüğüne ve geleceğine yapılan bir darbedir. Bu sebeple halklarımızı, iradelerine, milletvekillerine, belediye başkanlarına sahip çıkmaya çağırıyoruz" ifadelerinde bulundu.

(he/mg)