Leyla Zana 22 yıl sonra yine meclisten çıkarılmak isteniyor
09:01
Duygu Erol/JINHA
ANKARA - Çiçekli elbiselerini çıkarıp resmi kıyafetleri giyinerek meclis kürsüsünde ilk defa Kürt ve Türkiye halklarının kardeşliğinden bahseden Kürt siyasetçi Leyla Zana, bugün de “Türkiye halkları” ibaresini kullandığı için yine aynı kürsülerden tepki gördü. Leyla, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin yasa değişikliğinin Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmesinden sonra 22 yıl sonra yeniden meclisten çıkarılacak.
22 yıl önce 1994’de, Türkiye’nin gündeminde yine halkın oylarıyla seçilmiş Kürt vekiller vardı. 1991'de SHP çatısı altında meclise giren DEP vekilleri 2 Mart 1994’de dokunulmazlıkları kaldırılarak gözaltına alındılar ve tutuklandılar. Bugün gelinen nokta ise geçen 22 yıl boyunca devlet zihniyetinin değişmediği görülüyor. 7 Haziran’daki zaferin ardından 1 Kasım 2015 genel seçiminde de yüzde 10 barajını aşarak 59 vekille meclise giren HDP vekillerinin dokunulmazlıkları Genel Kurula götürüldü. Türkiye’de yaşayan tüm halkları temsil eden 59 vekil, bugün yine 2 Mart Darbe süreci gibi dokunulmazlıklarının kaldırılması kisvesi adı altında meclisten çıkarılmaya çalışıyor.
22 yıl önce meclisten çıkarılan vekiller infaz edildi, tutuklandı ama siyasi mücadeleleri devam etti. Kürt kadın siyasetçilerinden Leyla Zana da uzun tutukluluk sürecinden sonra mücadelesine kaldığı yerden devam edenlerden. 22 yıl önce olduğu gibi halkın oylarıyla gittiği meclisten, 22 yıl sonra da hukuksuz bir şekilde çıkarılmaya çalışılıyor.
1991’den 2016’ya neler olmuştu?
90’lı yıllarda yaşanan faili meçhul cinayetler, yakılan, yıkılan, boşaltılan köyler ve işkencelerde kaybedilen, işkencelere maruz kalan gençler, çocuklar, kadınlar; devletin ve mevcut iktidarın Kürt meselesinin çözümüne bakışını gözler önüne seriyor. “Kürt Sorunu Çözümü”, “Terörle Mücadele” başlığı altında devlet güçleri tarafından sivil halka yönelik olarak gerçekleştirilen hukuksuz uygulamalara karşı Kürt siyasetçileri meclisin yolunu tuttu. SHP çatısı altında meclise giren ve aralarında Leyla Zana, Ahmet Türk, Orhan Doğan, Mehmet Sincar ve Hatip Dicle’nin de bulunduğu 18 HEP’li vekil parlamentoya girdi ve ilk olarak “Kürtçe yemin” ile meclis gündeminde sorun olmaya başladı.
Leyla Zana’nın Kürtçe haykırışı
O zamanlar çiçekli elbiseleri ile meydanlarda halkının talebini haykıran Leyla, ilk defa bu kadar erk ve ağır bir ortamda halkının taleplerini dile getirecekti. Leyla, “Min vê sondê ji bo gelê kurd û gelê tırk xwend” sözlerinin yer aldığı yeminini okurken meclis sıralarından gürültüler ve bağrışmalar kopmaya başladı. Meclis sıralarında “İndir o bayrağı”, “Bir dakika kızım”, “Bakar mısın?” sesleri yükselirken, meclis başkanı “dursana kız” şeklinde cinsiyetçi ifadelerle seslendi. O zaman ilk defa bir Kürt kadını meclis kürsüsüne çıkıp Kürt ve Türkiye halklarının kardeşliğinden bahsetmişti.
Tutuklandılar, ‘vatan hainliği’ ile yargılandılar!
Kürtçe yeminin ardından anlaşmazlık başlamasından 1992’de HEP’li vekiller istifa etti. Ardından gelişen süreç ise vekillerin ve Kürdistan’da siyaset yürüten parti yöneticiler faili meçhullerle katledildi, gözaltılar ve tutuklamalar silsilesi başladı. 1994 yılında ise 2 Mart darbesi ile HEP’li vekillerin yaka paça meclis önünde gözaltına alınmaları, tutuklanmaları ve “vatan haini” suçlaması ile yargılamaları başladı.
22 yılda değişen tek şey katliam ve soykırımın araçları
1991’den sonra birçok vekil yerel yönetimlerde siyasal mücadelelerine devam ederken, Leyla Zana Türkiye solu ile yapılan ittifakla HDP çatısı altında ağrı milletvekili adayı olarak tekrar seçimlere girer ve 59 vekilden biri olarak TBMM’de yerini alır. Leyla ilk olarak 1991’de gündeme gelen yemin töreni ile tekrardan 2016’da meclisde yemine Kürtçe sözlerle başlaması ve “Onurlu bir barışın umudu”, “Türkiye halkları” sözleri ile yeniden yemin krizine yol açar.
Kürdistan’a soykırım, Kürt vekile tutuklama!
1991’den bugüne devletin çözüme bakışında hiçbir değişikliğin olmadığı gözlemlenirken, dün beyaz Toroslarla, faili meçhullerle, işkencelerde sivil halka yönelik katliamı gerçekleştiren devlet iktidarı, bugün de Kürdistan’da özyönetim ilanlarına tahammülsüzlüğü ile sivil halkı rangerlarla, tanklarla, toplarla katletmeye devam ediyor. Aynı politika ile halkın iradesini temsil eden HDP’li vekillere ve Kürdistan’da Kürt siyasetçilerine yönelik siyasi soykırım operasyonları dokunulmazlıkların kaldırılması, tutuklanma, gözaltı ve görevden uzaklaştırmalar ile devam ediyor.
16 Mayıs sonrası ne olacak?
En son Meclis Genel Kurulu’nda HDP vekillerine yönelik gerçekleştirilen şiddetten sonra kurulun terk edilmesinden sonra AKP, CHP ve MHP’nin oyları ile dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin tasarı onaylandı. 16 Mayıs’ta Meclis Genel Kurulu'nda yasa tasarısının değiştirilmesine ilişkin gerçekleşecek olan görüşmeden sonra HDP vekillerinin meclisten çıkartılması ve bir kısmının tutuklanması bekleniyor. Leyla ise, 22 yıl sonra dokunulmazlıkların kaldırılması ile yeniden meclisten çıkarılacak.
(sy)