Leyla Güven: Yargı eliyle Kürtlerin siyaset yapması engelleniyor

09:06

Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED – Kürt halkının temsilcilerine yönelik son zamanlarda artan siyasi soykırım operasyonlarını değerlendiren DTK Eş Başkanı Leyla Güven, "Kürtler arasında cezaevi ile tanışmayan kadın, çocuk ve yaşlı kalmadı. Yargı eliyle Kürtlerin demokratik siyaset yürütmesi engellenmeye çalışıyor" dedi.

KCK operasyonları adı altında 14 Nisan 2009 yılında başlatılan operasyonlar, 2016 yılının Nisan ayında da hız kesmeden devam ediyor. Son günlerde DBP, KJA ve HDP'ye yönelik artan gözaltı ve tutuklama operasyonlarına birçok kesim ve STK’lardan tepkiler artıyor. 14 Nisan 2009 KCK operasyonunda tutuklanan ve 5 yıl cezaevinde kalan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Kürt halkının temsilcilerine dönük gerçekleşen siyasi soykırım operasyonlarını değerlendirdi. Leyla, 2009 yılında parti olarak önemli bir başarı elde ettiklerini ve elde edilen başarının iktidar tarafından hazmedilememesi üzerine 14 Nisan 2009 yılında KCK operasyonlarıyla birlikte gözaltı furyasının başlatıldığını söyledi.

'Operasyonlarla sonuç alınamayacak'

Başarı kazanmış bir partinin yargı yoluyla başarısının yok sayılmak istendiğine dikkat çeken Leyla, 2009 Nisan ayında başlayan operasyonların gözaltılar ile sınırlı kalmadığını yıl içerisinde sürekli operasyonların devam ettiğini söyledi. Leyla, 2009 yılında binlerce kişinin tutuklanarak Kürt halkına diz çöktürülmek istendiğine dikkat çekti. AKP'nin 2009'da Sri Lanka tarzı yerelde Kürtleri kırsalda ise PKK'yi dize getirmek istediğine değinen Leyla, AKP'nin bu politikalarla sonuç almadığı gibi Kürtlerin de özgürlük talebinden vazgeçmediğini belirtti. Leyla, AKP hükümetinin sonuç alamayınca PKK Lideri Abdullah Öcalan'la görüşmelere başladığını ifade ederek, "Bir çözüm arayışı oldu. Bu şansı da heba eden AKP bugün bir kez daha 2009'a dönerek siyasi soykırım operasyonları yapıyor. Ama bilsin ki bunlardan da sonuç alamayacak" dedi.

'Yargı eliyle Kürtlerin siyaset yapması engelleniyor'

Yapılan operasyonlara verilen adın KCK-TM olduğuna değinen Leyla, bu isim altında operasyonların hız kesmeden devam ettiğini söyledi. Operasyonlar sürecinde yüzlerce siyasetçinin tutuklanıp cezaevlerine konulduğunu hatırlatan Leyla, siyasetçilerin cezaevine girmesinin ardından 5 yıl boyunca delil üretilmeye çalışıldığını kaydetti. Delil araştırmalarının sonuç vermemesi üzerine 2014 yılında tüm siyasetçilerin bırakıldığını aktaran Leyla, Kürt halkına dönük soykırım politikalarının tarihten bugüne devam ettiğini ifade etti. Leyla, "Kürtler arasında cezaevi ile tanışmayan kadın, çocuk ve yaşlı kalmadı. Yargı eliyle Kürtlerin demokratik siyaset yürütmesi engellenmeye çalışıyor. Türkiye'de 77 yaşındaki bir anne sudan sebeplerle tutuklanabiliyor. Türkiye'de bir hukuktan söz etmek mümkün değil. Yapılan operasyonlarla herhangi bir sonuç alınamayacaktır. Kürtler haklı taleplerinden vazgeçmeyecek. Kürtler dün baskılar karşısında nasıl direndilerse bugün de direnecektir" dedi.

'Egemenler kadınların mücadele içerisinde yer almasını istemiyor'

Siyasetçi kadınlar üzerinde hayata geçirilen operasyonlara da değinen Leyla, kadınların demokratik siyasette Kürt sorunu için mücadele ederken aynı zamanda kadın özgürlüğü için mücadele verdiğini belirtti. Kadın mücadelesinin her alanda geliştiğini aktaran Leyla, Kürt kadınları öncülüğünde yürütülen mücadelenin dünyaya örnek olacak tarzda olduğunu vurguladı. Cesaretli, kararlı, güçlü ve kadın özgürlüğüne inanan kadınların her geçen gün güçlenerek mücadele içerisinde yer aldığını söyleyen Leyla, "Bu durum egemen sistemleri rahatsız ediyor. Egemenler geçmişten bugüne 'önce kadınları vurun' diyerek kadınların mücadele içerisinde yer almasını istemiyor. Çünkü kadınlar bir şeye inandıklarında mutlaka her türlü direnişi gerçekleştireceklerini biliyorlar" diye kaydetti.

'Sara’ların ardılları olarak mücadelemizi derinleştireceğiz'

Savaş süreci içerisinde kadın katliamlarının da artarak devam ettiğine dikkat çeken Leyla,
Sadece Mart ayında 31 kadın katledildiğini hatırlattı. Leyla, son olarak şunları söyledi: “Kadın katliamlarını ve şiddeti ortadan kaldırmak için mücadele edeceğiz. Biz kadınlar asla erk zihniyetinin yargıyla önümüzü kesmesini kabul etmeyeceğiz. Saralar 12 Eylül döneminde Amed zindanında nasıl direndiyse bizde bugün onların ardılları olarak, KJA'lı kadınlar olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Hukuksuz tutuklama ve göz altılarına karşı mücadelemizi derinleştireceğiz.”


(dk)