JINHA

İSTANBUL- HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Kürt halkına yönelik katliama 'çözüm' olarak "Taş üstüne taş baş üstünde baş" bırakmayın şeklinde yaptığı açıklamayı, erkek siyasetin bir tezahürü olarak değerlendirdi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gerçekleştirdiği konuşmasında, "Onlara üç gün mühlet verin ve şehirleri tahliye etmelerini sağlayarak herkesi emniyetli yerlere alın. Arkasından da Nusaybin'de taş üstünde taş, baş üstünde baş koymayın. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayın. Sur'u yeniden yapmak için kolları sıvamışken, Nusaybin'de tekrar inşa edilir, Şırnak, Yüksekova'da yeni baştan ve Türk-İslam mimarisine uygun olarak hayat bulur" şeklinde açıklamalarda bulunarak, AKP ve sarayın savaş konseptine tam destek verdiğini tekrar etmişti. Devlet Bahçeli'nin Türkiye'yi savaş politikalarına teslim ettiğini belirten Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürt siyaseti ve destek verenleri vatandaşlıktan çıkarma tehditline de tepki gösterdi.

'MHP çocuk istismarına sessiz kaldı'

Devlet Bahçeli'nin Meclis Başkanlığını AKP'ye adeta hediye ederek desteğini gösterdiğini söyleyen Filiz, "Sonrasında da olan her durumda gerçekten de AKP'nin her politikasına destek verici şekilde davrandılar. En son çocuk istismarıyla ilgili verdiğimiz gensoruda bile ret oyu vermemek için oylamaya katılmadılar, dışarı çıktılar. Yani bizi yok sayarak sürekli bize düşmanca davranarak aslında 6 milyon seçmeni ve ailelerini yok saymış oluyorlar. Bunda Erdoğan'ın herkesi ötekileştirici, düşmanlaştırıcı siyaset izlemesinin payı var" dedi.

'Savaş oyuncakları gibi…'

"Taş üstünde taş baş üstünde baş" söyleminin erkek siyasetin tezahürü olduğunu ifade eden Filiz, "Ben o açıklamayı dinleyince erkek çocuklarının savaş oyunları aklıma gelmişti. Sanki legoymuş gibi insanları oradan oraya göndermeyi öneriyor. Sanki bu halk oyuncaklarıymış, kendileri onların yaşamını dizayn edebilirmiş gibi söylemlerde bulunuyorlar. Erdoğan ise her durumda kendi seçmeninin daha fazla kenetlenmesi için tahrik edici söylemlerini sürdürüyor" diye konuştu.

'Vatandaşlıktan çıkarmak trajikomik'

Cumhurbaşkanının vatandaşlıktan çıkarma tehdidini trajikomik bulduğunu dile getiren Filiz, "Yurt dışında olan insanlar vatandaşlıktan çıkarılır. Yani yurt içindeki insanı hem vatandaşlıktan çıkaracaksın hem de yurtdışı çıkış yasağı koyacaksın. Böyle bir politika böyle bir şaşkınlık yok gerçekten. Akademisyenlere de sanatçılara da öğrencilere de siyasetçilere de yapılan bu. Fezleke tehdidiyle de yapılan buydu. Erdoğan'ın düşüncesi 'siz demokratik siyaset yapmayın ben savaş politikasını sürdüreyim ve ulaşacağım en üst noktaya ulaşayım' şeklinde. Bu politikanın karşısında barış sesini yükseltmekten başka bir çaremiz yok" diye belirtti.

AKP'nin tüm muhalefeti yok etmek gibi bir amacının olduğunu söyleyen Filiz, "Bu yüzden terör tanımını da yeniden şekillendirmeye çalışıyorlar. Biz buna benzer şeyleri 1980 darbesinde de görmüştük. Akademisyenlere yapılanlar olsun, vatandaşlıktan çıkarma söylemleri olsun zaten Kenan Evren'den bir farkları kalmadı" dedi.

Filiz son olarak şunları söyledi: "Bu dibe çöküşlerin çıkışları da var. Umudumuzu kaybetmeyip her şeye rağmen dayanışma içinde olmalıyız. Yaptıkları tüm olumsuz politikaları; çocuk istismarından kadına şiddete, savaş politikalarından, çevre politikalarına kadar teşhir etmeliyiz."

(ck/dk)