HDK: Romanlara yönelik ayrımcılık son bulmalı

16:40

JINHA

ANKARA - HDK eşsözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Ertuğrul Kürkçü, Dünya Romanlar Günü dolayısıyla açıklama yaparak, Romanların maruz kaldığı ayrımcılığa karşı, Türkiye'nin bütün ezilen haklarıyla bir arada dayanışma ve mücadele ortaklığının kurulması için çabalarını sürdüreceklerini belirtti.

HDK eşsözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Ertuğrul Kürkçü 8 Nisan Dünya Romanlar Günü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı. Kültürel ve etnik kimliği de içeren bir nüfus sayımıyla doğrulanmış olmamakla birlikte Türkiye ve Kürdistan'da tahminen 4-5 milyon arasında Roman yaşadığı belirtilen açıklamada, Romanlar'ın istisnasız dünyanın bütün ülkelerinde, Türkiye'de dâhil bütün ulus-devletlerde ayrımcılığa uğrayan tek topluluk oldukları gibi bu ayrımcılıktan en çok zarar gören, en yoksul, en yoksun, en çok dışlanan topluluk olduğu kaydedildi.

'Artık Sulukule'ye dönemiyorlar'

Açıklamada, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 14 Mart 2010'da "Roman Açılımı"nı ilan edişinin üzerinden 6, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ulusal Eylem Planını yazmak için Roman sivil toplum örgütleriyle 2012'de çalıştaylar düzenlemeye başlamasının üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen de hala yürürlükte bir plan olmadığı kaydedildi. Öte yandan kapitalist piyasa ve ırkçı zihniyetin egemenliğinin de Romanların hayatını her geçen gün daha çekilmez kılmaya devam ettiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi: "Yerel yönetimlerin rantçı kentsel dönüşüm stratejileri, İstanbul, Bursa, İzmit, Aydın vb. kentlerde gözlerini Romanların yaşadıkları semtlere dikiyor. Örneğin, Romanlar'ın Türkiye'deki en eski tarihsel yerleşmesi, İstanbul'un Sulukule semti, Fatih Belediye'sinin 2 Kasım 2007'de başlattığı kentsel dönüşüm uygulamasıyla yerle bir edilmişti. Sur Koruma Bandındaki 90 bin metrekarelik alanda, Romanların arazileri AKP ileri gelenlerine yok pahasına devredilmiş, Romanlar da, tarihsel yaşam alanlarından 60 kilometre uzaklıktaki Kayabaşı TOKİ konutlarına gönderilmişti. Uygulama 9 yıl sonra Danıştay kararıyla iptal edildi ama Romanlar artık Sulukule'ye dönemiyor, yabancısı oldukları semtlerde itilip kakılmaya devam ediyor. Yerlerinden edilen çocukların okul devamsızlığı ve okul terki yeni kuşakların en ciddi sorunu."

'Ayrımcı dilden vazgeçilmeli'

Romanlara yönelik ayrımcı dilin ise ulusal kurumlar eliyle her gün fütursuzca yeniden üretildiği belirtilen açıklamada, Türk Dil Kurumu'nun internetteki sözlüğünde Romanların "Genellikle argo konuşan, falcılık yapan, yaban otları satan, kimi kez de çalgıcılık yapan, seyrek görülen bir tip" ve "Kötü kılıklı, esmer kadın tipi" olarak tanımlandığı kaydedildi.

HDK'nin Roman halkının Türkiye'nin bütün ezilen haklarıyla bir arada dayanışma ve mücadele ortaklığı kurması için çabalarını sürdürdüğü açıklama şöyle devam etti: "HDK bütün bileşenleriyle birlikte hükümetin Romanlara yönelik Ulusal Eylem Planını bir an önce ortaya koyması ve uygulamaya geçirmesinde ısrarlıdır; Milli Eğitim ve Kültür Bakanlıklarıyla medyadan sorumlu Devlet Bakanlığının ders kitapları, sözlükler ve medyanın Romanlara yönelik ayrımcı dilden acilen arındırması talebini gündemde tutmaya devam edecektir."

(gc)