Gülser Yıldırım: Şehirlerimizi haritadan silmeye çalışıyorlar
09:04
JINHA
MÊRDÎN - Mardin Valiliği tarafından il genelinde yapılacak her türlü etkinliğin ve eylemin 30 gün boyunca yasaklanmasının keyfi bir uygulama olduğunu söyleyen HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, bir şehrin yıkılmasına, yerle bir edilmesine toplumun seslenmemesi, toplumun buna tepki göstermemesi adına en demokratik hakkını kullanıp buna dur deme hakkını da elinden alan genelgelerle yasakların uygulanmaya koyulduğunu belirtti.
Mardin Valiliği tarafından 15 Mart tarihinde il merkezi ve ilçelerde yapılacak her türlü eylem ve etkinliğin 30 gün boyunca yasaklanması ile Nusaybin'de devam eden sıkı yönetim uygulamalarına ilişkin açıklamalarda bulunan HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, AKP Hükümeti'nin ve Türkiye devletinin başlatmış olduğu kirli savaş politikalarının şuan Kürdistan'da bütün vahşetiyle, hukuksuzluğuyla ve kanunsuzluğuyla devam etmekte olduğunu söyleyerek, yaşanılan vahşetlere dur diyebilmek için ses çıkarmalarının engellenmeye çalışıldığını ancak hiçbir gücün kendilerini engelleyemeyeceklerini belirtti.
'Kürdistan'da katliamlar devam etmekte'
Cizre'den Silopi'ye, Surdan Silvan'a ve daha birçok bölgede başlayıp çok kötü sonuçlara ve katliamlara varan vahşet ve yıkımların şuan Kürdistan'ın üç bölgesi olan Gever, Şırnak ve Nusaybin'de bütün yönleriyle kirli savaş angumanlarıyla devam etmekte olduğunu ifade eden Gülser, "Mardin'de şuan Nusaybin büyük bir abluka altında ve Nusaybin'de büyük bir vahşet yaşanmakta. Nusaybin ve diğer yasaklı bölgeler Şırnak, Gever ve Sur'a havan topları ve ağır silahlarla saldırılar yapılmakta. Bu şehirlerimiz haritadan silinmeye çalışılıyor. Bu çok vahim bir durum" dedi.
'Toplumun demokratik hakkı elinden alınıyor'
Gülser, Nusaybin'de uygulanan ablukaya bağlı olarak diğer bir konseptinde Mardin Valiliğinin kent konseyinde yayınlandığı genelgeyle devam ettirildiğini belirterek "Bütün bu vahşetlere karşı Nusaybin'de konulan ablukaya karşı, orda bir şehrin yıkılmasına yerle bir edilmesine toplumun seslenmemesi toplumun buna tepki göstermemesi adına en demokratik hakkını kullanıp buna dur deme hakkını da elinden alan genelgelerle bir ay süreyle Mardin'de en ufak bir tepkiye en ufak bir demokratik talebe hakka bu ablukaya karşı ses vermeye karşıda bir yasaklama getirmiştir" diye konuştu.
'Düşmancı zihniyete tepki vermeye devam edeceğiz'
Şuanda Kürdistan şehirlerinde yaşatılan vahşet ve katliamlarla bir şehrin tamamıyla yıkılmasına yönelik bir tepkinin oluşamaması noktasında hiçbir kanunda, hiçbir hak ve hukukta bulunmayan keyfi uygulamalarla toplumun karşı karşıya bırakılmaya çalışıldığını dile getiren Gülser, şöyle devam etti: "Bu ablukalara, ölümlere ve anti demokratik vahşetlere biz kadınlar bir ses vermek istediğimizde engellemelerle karşılaşıyoruz. Yaşanılan katliamcı politikalara tepki vermemizi engellemeye çalışarak, Nusaybin'e ses vermemizi kısmaya çalışıyorlar. Düşmancı zihniyetini bu topraklara dikiyorlar. Bizler bu düşmancı zihniyetine karşı tepkilerimizi vermeye devam edeceğiz ve halkımızı hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız" dedi.
(rk/dk)