'Cenazeler hafriyatla Dicle nehrine dökülüyor'

18:43

JINHA

ANKARA - HDP milletvekili Feleknas Uca, Sur'da yasak bitmesine rağmen ailelere cenazelerin verilmemesini meclise taşıdı. Yapılan uygulamaların Türkiye Cumhuriyeti anayasası ve Cenevre sözleşmesine aykırı olduğunu belirten Feleknas," Söz konusu açıklanmanızdan sonra Sur'da kaç kişi öldürülmüştür? Bu kişilere ait cenazeler nerededir? Bu kişilerin ölü bedenlerinin tanınmaz halde olduğu iddiaları doğru mudur?" diye sordu.

HDP Diyarbakır milletvekili Feleknas Uca, Sur'da yasak bitmesine rağmen cenazelerin verilmemesi ile ilgili İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Feleknas,"Sur'da operasyonlar bitti" açıklaması üzerinden, 15 gün geçtiği halde Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinin 5 mahallesinde sokağa çıkma yasağının hala devam ettiğini belirterek, söz konusu açıklamadan sonra Sur'dan ne şekilde öldürüldüğü belli olmayan çok sayıda cenaze çıkarıldığını aktardı. Çocuklarının cenazelerini alamayan bazı ailelerin TEM'e gittiğini, burada polislerin 'leşleriniz burada değil defolun gidin burdan' şeklinde kendilerine hakaret ettiğini ve ölü bedenlere ait tanınmayacak halde olan fotoğrafların kendilerine gösterildiğini dile getiren Feleknas, ailelere çocukları hakkında bilgi verilmediğini kaydetti.

Kamyonlarla hafriyat Dicle nehrine dökülüyor iddiası

2.5 aydır çocuklarının Sur'da öldürüldüğüne dair bilgi aldığı halde süren yasaktan dolayı cenazelerini alamayan onlarca ailenin hala Sur'da nöbet tuttuğunu, son iki haftadır ise Sur'da kamyonlarla hafriyat çıkarıldığını ve Dicle nehri kenarına döküldüğünü belirten Feleknas, "Hafriyatın kamyonlarla çıkarılması çocuklarının cenazelerini Sur'dan alamayan ailelerin kendi çocuklarının bedenlerinin hafriyat ile birlikte taşınmasını akıllara getirmektedir" dedi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve Cenevre sözleşmesine başta olmak üzere uluslararası sözleşmelerin tamamının ihlal edildiğini vurgulayan Feleknas, "Kürt illerinde büyük endişe ve öfke yaratmaktadır. İnsan Onuruna aykırı bir şekilde cenazelerin aylarca yerde kalması ve ailelerinin almalarının engellenmesi bu ailelerin yaslarını tutamamasına sebep olmakta ve acılarını süreklileştirmektir" diyerek şu soruları yöneltti:

* "10 Mart 2015 tarihinde "Sur'da operasyonlar bitti" şeklinde yapmış olduğunuz açıklamaya rağmen burada yasağın hala sürüyor olmasının sebebi nedir?

* Söz konusu açıklanmanızdan sonra Sur'da kaç kişi öldürülmüştür? Bu kişilere ait cenazeler nerededir? Bu kişilerin ölü bedenlerinin tanınmaz halde olduğu iddiaları doğru mudur?

* Diyarbakır başta olmak üzere Elazığ ve Malatya'da Sur'dan öldürülen kişilere ait cenaze sayısı kaç tanedir? Sur'da öldürülen kişilere ait toplam sayının illere göre dağılımı nedir?

* Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde öldürülen kişilerin Elazığ ve Malatya'ya gönderilmesinin sebebi nedir?

*Cenazelerini alamayan ailelerin Diyarbakır TEM'de hakarete ve psikolojik işkenceye maruz kaldıkları iddiaları doğru mu? Söz konusu iddialar doğru ise bu uygulamayı yapan kolluk kuvvetleri hakkında herhangi bir yasal işlem yapılmış mıdır?

* İki buçuk aydır çocuklarının cenazelerini almak için Diyarbakır Merkez Sur ilçesinde nöbet tutan ailelere cenazelerinin verilmemesinin sebebi nedir?

* Cenazelerin aylarca çatışma bölgesinden çıkarılmayıp; ailelerine teslim edilememesi ve defnedilememesi ile tanınmayacak halde olan ölü nedenlerinin farklı illere dağıtılması gibi uygulamaların yasal gerekçesi nedir?"

(he/sy)